“Ağva” Latince su anlamındaki aqua kelimesinden geliyor. Zira Ağva iki çay ve deniz ile kuşatılmış, “buranın cennetle bir alakası olmalı” dedirten küçük ve şirin bir belde. Şile’den 40 km uzakta, Karadeniz’de yer alan Ağva, İzmit’ten doğup gelen Göksu ve Yeşilçay dereleri arasında yer alıyor. İstanbul’a yakın tatil yerleri arasındaki bu küçük yeryüzü cennetine gelip göle sıfır kütük evlerden birinde kalırsanız, fenerdeki kayalıklarda oturup manzarayı izlerseniz aradığınız iç huzuru bulmamanıza imkan yok.
Tam bir Miyazaki mekanı. son derece tehlikeli ve bakımsız bir orman yolundan gidiliyor, iplerle çekilen sallarla geçilen nehirler gibi ortamlar var ve köpek egemenliği altında.
Ağva’nın sakinliğinin yanında en güzel yanı hem denize girme imkanınızın olması hem de Göksu deresi gibi bir doğa harikasıyla kuşatılmış olmak. Göksu’da sandalla yolculuk yaparken bir yandan balık tutabilir, Göksu’nun diğer yakasına salla geçebilir, denize karıştığı noktaya ister kano/deniz bisikletiyle ister motorla ulaşabilirsiniz. Arkadaş grubunuzla gittiyseniz motorlu tekne iyi bir fikir gibi ama bütün o sessizliğin içinde Göksu’dan süzülerek ilerlemek isterseniz sandal kulağa çok daha iyi geliyor.
Bundan 10 sene öncesine kadar pek bilinmeyen, şimdilerde Şile’yi gölgede bırakmış Ağva’da gezilecek çok yer yok. Gezilecek çok yer yok dediysem size şuraya kesin gidin gibi söyleyebileceğim çok yer yok anlamında söylüyorum. Yoksa nehir kenarında sonsuza kadar yürüyebilir, yapacak bir sürü şey de bulabilirsiniz!
Kurudere Şelalesi, Ağva-Şile dağ yolundan İstanbul yönüne giderken karşınıza çıkacak Hacılı Köyü’nde bulunuyor. Yazları kuruma noktasına geliyor ancak bahar aylarında gerçek bir tabiat harikası oluyor. Kendi göletini oluşturmuş 5-6 metrelik şelale ve İsviçre Alpleri’ni andıran Hacılı Köyü görülmeye değer.
Ağva rüzgarlı oluyor demiştim ya, işte o rüzgar ve dalgalar kıyıları, kayaları zamanla oyuyor ve değişik şekiller oluşturuyor. Gelin Kayası’nın şekli gerçekten ilginç ve yıllara rağmen hiç bozulmamış. Beyaz renkli bu kaya denizden bakınca beyaz duvaklı bir geline benzetiliyor.
Kurudere ve Gelin Kayası'nın fotoğrafları olmadığı için paylaşamıyorum malesef.
Göksu ve Yeşilçay’da yüzebilirsiniz. Hem temiz, hem de yeşillikler içinde durgun suda yüzmek gerçekten harika ama Göksu yerine Karadeniz’de de yüzmeyi tercih edebilirsiniz. Hatta 3 km uzunluğundaki kumsalıyla kendinizi güneyde güzel bir koydaymış gibi hissedebilirsiniz. Yani soğuk olması dışında. Çünkü orası Karadeniz, Ağva’nın denizi hem serin hem de dalgalı.
Havalar güzel olduğunda ya da bayram tatili gibi özel zamanlarda İstanbul’a yakın olduğundan deniz kalabalık oluyor. Hatta şezlong ve şemsiyeden, duşlardan bile para alınıyor olduğundan tatilcilerden büyük tepki topluyor. Bu yüzden bence Ağva’ya denize girmek için değil de gezmek ve dinlenmek için gitmek daha mantıklı. Yine de gidebileceğiniz güzel koylar var;
Bembeyaz kumuyla tropikal adaları andıran Kilimli Koyu, Ağva’da gezilecek yerler arasında ilk sırada geliyor. Karadeniz’in hırçın dalgalarıyla şekillenen kalkerli kayalar Kilimli Koyu’nu bir açık hava galerisine dönüştürmüş. Denizine de diyecek söz yok, gerçekten tertemiz.
Karadeniz’e kıyısı olan Ağva’da balığın her çeşidinden, en tazesini bulabilirsiniz. Balık tutmaya meraklıysanız kendiniz tutabilir, hatta oradaki balıkçılarla birlikte balığa çıkabilirsiniz. Değilseniz satın alabilir ya da bir restorana gidip yiyebilirsiniz tabii. Ağva’daki balık restoranları genellikle Yeşilçay üzerinde bulunuyor. Yemeden dönmemeniz gereken balık ise kesinlikle Kızılkanat balığı. Daha önce balık yemediğinizi düşüneceksiniz, o kadar güzel. Balık dışında tandır kebap, bıldırcın gibi lezzetleriyle pek çok farklı restoran da bulabilirsiniz.
Ağva otel ve pansiyon bulmakta hiç zorluk çekmeyeceğiniz bir yer. Siz yine bütçenize göre ister otel ister pansiyon araştırması yaparsınız ama en sevilenler bunlar;
Ağva otelleri arasında en ünlü olan Ağva Beyaz Ev gerçekten özenle işletilen bir yer. Odalar çok zevkli döşenmiş ve manzara harika. Hizmetteki güleryüz ve özen yemeklerde de farklı değil. Tüm odaları nehir manzaralı Beyaz Ev’de bir de güne kuş cıvıltılarıyla uyanınca Ağva’da olmanın keyfine doyum olmuyor. Tabii her şeyin bu kadar mükemmel olduğu bir otelin fiyatlarının uygun olduğunu söylemek zor.
Tranquilla “sakinlik, sessizlik” anlamına geliyor. Göksu Deresi kıyısında yer alan, bir elma bahçesi üzerine kurulu, kütükten inşa edilmiş bu evi tanımlayacak en iyi kelime budur belki de. Yüksek tavanlı özgün mimarisiyle, güzel ve sıcak dekorasyonuyla Tranquilla’ya gidip memnun kalmayan yok. Çalışanları gerçekten çok güleryüzlü ve yardımsever insanlar. Yemekleri de güzel.
Açık açık söyleyelim, Ağva’ya bayram tatillerinde ya da yazın gidilmez. Bayramda gideyim de kafa dinleyeyim biraz huzur bulayım diye gidiyorsanız da huzur anlayışınızı tekrar gözden geçirmeniz gerekebilir, bulduğunuz huzur uyandıktan sonra yaşadığınız birkaç dakikalık huzur ve bol oksijenli nefesle kalabilir. Tabii hafta sonları da aynı şekilde, ekstra kalabalık. Gitmeden önce otel rezervasyonu yapmanız şart, yoksa yer bulmanız mümkün değil. Ağva’ya gitmenin en güzel zamanı tatiller dışındaki herhangi bir zaman! Kışın giderseniz sobalı/şömineli bir otelde nehir manzarası izleyebilirsiniz. Eğer çarşı içinde kalıyorsanız küçücük bir yer olmasına karşın tüm günü insan görmeden geçirme ihtimaliniz bile var! Baharda giderseniz bisiklet kiralayıp nehir kenarında, ormanda gezebilirsiniz.
Önce Ağva nerede onu söyle diyorsunuz tabii; Ağva Şile’ye bağlı, yani Karadeniz kıyısında.
Otobüsle gideceksiniz Harem’den 1 saat aralıklarla kalkan Şile-Ağva otobüslerine binebilirsiniz.
Kendi arabanızla gidecekseniz Ümraniye-Şile yolunu takip edin. Şile'den sonra, Ağva'ya giden sahil yolunu kullanarak, Kabakoz, İmrenli, Akçakese ve Kurfallı güzergahını izleyin. Toplam bir buçuk saatte Ağva'ya ulaşabilirsiniz. Bozuk köy yolları ve virajlar biraz can sıkıcı olsa da yol boyunca manzara inanılmaz!
Ağva hava durumu İstanbul’dan çok farklı olmasa da daha serin ve Karadeniz iklimine daha yakın diyebiliriz. Bir kere çok daha rüzgarlı ve yağmurlu gün sayısı daha fazla, geceleri de çok soğuk oluyor. Ama Ağva havasının en güzel yanı tertemiz olması!