HABER

İki sevgilinin korkunç planı!

İki sevgilinin korkunç planı!
17 yaşındaki Christopher Franko ve kız arkadaşı 16 yaşındaki Daha Saltzman, silahlar ve bombalar kullanarak Long Island'daki Connetquot Lisesi'ni kana bulamayı planlıyordu.
Franko 2007'de de aynı okulda benzer bir girişimde bulunmakla suçlanmıştı. O zaman sadece 15 yaşındaydı. Suçunu kabul etmesine rağmen hafif bir cezayla kurtulmuştu.
Kendisine bir sosyal görevli tahsis edildi.
Daha sonra liseyi terk eden ve özel bir eğitim programından mezun olan Franko burada kız arkadaşı Dana ile tanıştı.
Ancak eski okulundan öğrencilerle tartışmayı sürdüren ve öğrencilerin kötü davranışlarına maruz kalan Franko, Facebook'ta okulun trafik kazasında ölen iki öğrencisi için oluşturulan sayfada isminin altına hoş olmayan şeyler yazılması üzerine deliye döndü.
Sosyal görevli, Franko'nun planı konusunda polisi uyardı. Franko 8 Haziran'da yani 18 yaşına bastığı gün silahlar satın alacak ve ertesi gün okulu kan gölüne çevirecekti. Polis iki sevgilinin bomba patlatmak ve öğrencileri rastgele vurmayı planladıklarını açıkladı. İkilinin telefon konuşmalarında ve internet üzerinden yazışmalarında bunu tartıştıkları ortaya çıkarıldı.
Saltzman kefaletle serbest bırakılırken, Franko için kefalet talebi kabul edilmedi ve hakim tarafından akli dengesinin yerinde olup olmadığına bakılmasına karar verildi.
20 Nisan 1999'da Columbine Lisesi'nde Eric Harris ve Dylan Klebold adlı iki öğrenci 12 öğrenciyi ve bir öğretmeni öldürmüş, 23 kişiyi yaralamıştı. Öğrenciler daha sonra intihar etti. Bu, ABD tarihindeki en kanlı dördüncü okul katliamıydı.

ABD’nin California eyaletinde yaşayan ilkokul öğretmeni Melissa Huckaby, kızının arkadaşı olan 8 yaşındaki komşusu Sandra Cantu’yu kaçırarak zorla lezbiyen ilişkiye girdi.

[**

**](http://video.mynet.com/habervideo/Lezbiyen-ogretmen-tecavuz-etti/523533)

Daha sonra da küçük kızı öldürdü. Sandra’nın cesedini bir bavulun içine koyarak, karavan parkının yakınında bulunan bir sulama gölüne attı.

10 gün sonra bulundu Polis tüm aramalara rağmen kızı bulamadı. 10 gün sonra tarlalarını sulayan çiftçiler siyah bir çantanın içinde küçük kızın cesedini buldu. Çantadan yola çıkan polis 1 hafta sonra öğretmeni tutukladı. Mahkemede küçük kızı öldürdüğünü itiraf eden Melissa Huckaby jüri tarafından suçlu bulundu. Şimdi idam cezasıyla karşı karşıya.


Senegal'de aslan avlamak için günlüğü 30 Bin Euro'ya düzenlenen safari Batı'daki hayvan severlerin tepkisine neden oldu.
[** **](http://video.mynet.com/habervideo/Aslan-boyle-etkisiz-hale-getirildi/523501)
Alman RTL II kanalı, 30 bin Euro ödenerek Senegal'deki ulusal parkta düzenlenen aslan safari ve uzun namlulu silahlarla öldürülen aslanın vurulma görüntülerini yayınladı. Bölgede avlanılması için özel olarak aslan yetiştirildiği belirtilirken, Senegal?deki yetkililer bundan haberleri olmadığını savundu.

Tabanca kabzası ve tekme tokatla polis memurundan dayak yiyen Korkmaz, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

[** **](http://video.mynet.com/habervideo/Polis-silahiyla-okul-basti/523596/)
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yansıyan ilginç olay Mamak Oğuz Kaan İlköğretim Okulu'nda meydana geldi. İddiaya göre, 11 yaşındaki ilköğretim 4. sınıf öğrencisi A.S., okul dağıldıktan sonra arkadaşlarıyla bahçede top oynadı. Bu sırada arkadaşıyla çarpışan küçük çocuğun kafası hafif şekilde şişti. Çocuklar daha sonra okulun tuvaletine girmek istedi. Temizlik yapan hizmetli Ahmet Korkmaz, okul kapalı olduğu gerekçesiyle öğrencilerin tuvaletti kullanmasını engeledi.
**TABANCASIYLA OKULU BASAN POLİS GÜVENLİK KAMERASINDA**
Bir süre sonra eve giden A.S.'nin ailesi çocuğun kafasındaki şişliği gördü. A.S., polis babası Serdar S.'ye kafasına hizmetli Korkmaz'ın vurduğunu söyledi. Olaya öfkelenen polis baba, yanına beylik tabancasını alarak okulu bastı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde
Korkmaz'ın üzerine yürüyen polis memuru belinden tabancasını çıkararak mermiyi namluya sürdü. Korkmaz'ın kollarını tutmaya çalışan Serdar S., silahın kabzasıyla hizmetlinin kafasına vurdu. Kanlar içinde kalan hizmetli başka bir odaya kaçtı. Küfürler yağdıran polis daha sonra okuldan ayrıldı.
**ŞİKAYETÇİ OLDU**
Ankara Hastanesi'ne kaldırılan hizmetlinin kafasında 6 cm büyüklüğünde yarık olduğu tespit edilerek dikiş atıldı. Olayın ardından Korkmaz, savcılığa suç duyurusunda bulunarak güvenlik kamerasına yansıyan görüntüleri teslim etti. Olayla ilgili okulda başlatılan soruşturmada ifadeleri alınan diğer öğrenciler hizmetli Korkmaz'ın kafalarına vurmadığını, sadece kendilerini kovaladığını söylediler.
DHA

Muğla'nın Milas İlçesi'ne bağlı Derince Köyü'nde, tarlasına gitmek üzere evinden ayrılan ve yol kenarında 4 kurşunla vurulmuş cesedi bulunan 45 yaşındaki Gülayşe Bilgi cinayetinde sürpriz bir gelişme oldu. Ölüm haberinden sonra olay yerine gelip ağıtlar yakan kadının eşi 47 yaşındaki Yakup Bilgi, çelişkili ifadeleri ve ahırda bulunan ruhsatsız 2 av tüfeği nedeniyle gözaltına alındı, çıkarıldığı mahkemece de tutuklandı.
Milas'a bağlı Derince Köyü'nde oturan 45 yaşındaki Ülkiye Demir, 6 Mayıs Perşembe günü saat 09.00 sıralarında, Kavakyanı Mevkii'nde, yol kenarında bir kadının yerde hareketsiz yattığını farketti. Yanına gittiğinde cesedin komşusu evli, 2 çocuk annesi Gülayşe Bilgi'ye ait olduğunu gören Demir, durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma ekipleri, incelemede bulunurken haberi alıp olay yerine gelen Yakup Bilgi de eşinin cesedi başında, “Evliliğimiz boyunca beni hiç üzmedi” diye gözyaşı döktü. Çocuklarından biri askerde olduğu öğrenilen Gülayşe Bilgi’nin sabah saatlerinde tarlasına gitmek üzere evden çıktığı belirtildi. Jandarmanın incelemesinin ardından Milas 75'inci Yıl Devlet Hastanesi'ne kaldırılan cenaze, daha sonra otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Soruşturma kapsamında gizlilik içinde çalışmaları yürüten jandarma, Gülayşe Bilgi'nin vücudunda 4 kurşun yarası bulunduğunu açıkladı. Kurşunların Bilgi'nin kol ve göğüs kısmına isabet ettiği, ayrıca üzerinde ‘Ben Hasan Zeybek'in damadıyım. Onu da böyle öldüreceğim’ yazılı bir not ele geçirildiği bildirildi. Gelişmelerin ardından, notta adı geçen aynı köyden çiftçi Hasan Zeybek'in ifadesine başvuruldu. “Damadımla ufak tefek tartışmalar olur ama öyle büyük bir sorunumuz yok. Birbirimize gelir gideriz” diyerek ifade veren Zeybek serbest bırakılırken, damadı 35 yaşındaki S.O. gözaltına alındı. Sorgusunda, “Bilgi ailesi ve kayınpederimle aramda herhangi bir anlaşmazlık yok. İddialar doğru değil” diyen S.O., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Katilin, soruşturmayı yürüten ekiplerin kafasını karıştırmak için böyle bir not bırakmış olabileceği ihtimali üzerinde durulurken, dün sürpriz bir gelişme yaşandı. Ölüm haberinden sonra olay yerine gelip ağıtlar yakan kadının eşi Yakup Bilgi'nin şüpheli davranışları ve çelişkili ifadeleri jandarmayı hareket geçirdi. Daha önce birşey bulamadıkları evde yeniden arama yapan ekipler, yan taraftaki ahırın kapısının üzerinde ruhsatsız iki av tüfeği ele geçirdi. Silahların dedesinden kaldığını, kullanılmadığı için ahırda tutulduğunu söyleyen ve öldürülen Gülayşe Bilgi ile çok sık kavga ettikleri bilgisine ulaşılan Yakup Bilgi, çelişkili ifadeleri ve şüpheli davranışları nedeniyle gözaltına alındı. Öldürülen kadının üzerinde bulunan esrarengiz nottaki el yazısı da Yakup Bilgi'nin el yazısıyla karşılaştırıldı.
Söke İlçe Jandarma Komutanlığı Kriminal Laboratuarı’ndaki incelemede, nottaki yazı ile Yakup Bilgi’nin yazısının örtüştüğü tespit edildi. Yakup Bilgi, eşini öldürdüğü iddiasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderildi.
Bu gelişmenin ardından S.O.'nun serbest bırakılması beklenirken, soruşturmanın sürdüğü, cinayet silahının halen araştırıldığı bildirildi. Olay yerinde yapılan araştırmada boş kovan ve olması gerekenden az kan olduğunu belirleyen jandarma ekiplerinin Gülayşe Bilgi'nin başka bir yerde öldürüldükten sonra buraya taşınmış olabileceği ihtimali üzerinde durduğu ifade edildi.

İZMİR (İHA) - Karabağlar ilçesi Çamlık semtinde bulunan Uluğbey İlköğretim Okulu'na sabah gelen okul görevlisi, bahçede bulunan kantinin güneşlik demirine bir kişinin asılı olduğunu görerek polise haber verdi. Olay yerine gelen polis, kendini asarak intihar eden kişinin 17 yaşındaki Abdulkerim B. olduğunu belirledi. Olay yerinde bir not bulunamadı. Abdulkerim B. isimli gencin Uluğbey İlköğretim Okulu'nda öğrenim gördüğü, mezun olduktan sonra eğitime devam etmeyerek bir camcıda çırak olarak çalıştığı öğrenildi.

Okul bahçesinde meydana gelen olay nedeniyle okula gelen öğrenciler bir süre içeri alınmazken, eğitime yarım gün ara verildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.


Mersin'de oyun oynadığı 9 katlı binanın çatısındaki havalandırma boşluğuna düşen 11 yaşındaki çocuk, olaydan 6 saat sonra bulundu. Ağlama sesini duyan 2. kattaki komşularının haber vermesiyle itfaiye tarafından duvar kırılarak çıkarılan çocuğun sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

Edinilen bilgiye göre olay, merkez Mezitli ilçesi Tece Mahallesi'nde meydana geldi. Evlerinin bulunduğu apartmanın 9. katında oyun oynarken havalandırma boşluğuna düşen ilköğretim 4. sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Batuhan Batur, mucize eseri yaralı olarak kurtuldu. Yaklaşık 30 metre yükseklikten düştüğü havalandırma boşluğunda acılar içinde kıvranan ve tüm çabalara rağmen sesini duyuramayan Batuhan, yaklaşık 6 saat havalandırma boşluğunda yaralı halde kurtarılmayı bekledi. Ailesi tarafından köşe bucak aranan Batuhan'ın imdadına gece ağlama ve bağırma sesini duyan komşuları yetişti. Bina içinde araştırma yapan aile fertleri ve komşuları, sesin havalandırma boşluğundan geldiğini fark ettiler. Bunun üzerine sabaha karşı saat 03.00 sıralarında çocuğun kurtarılması için Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Sivil Savunma ekiplerine haber verildi. Apartmana ulaşan ekipler, duvarı kırarak acılar içerisinde kıvranan Batuhan'ı kurtardı. Ambulansla Erdemli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocuk, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Mersin Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Doktorlar, Batuhan'ın kollarında sıyrıklar ve ayaklarında ezilme olduğunu belirterek, kurtulmasının büyük bir mucize olduğunu söylediler.

Çocuğunun hayatta olmasından büyük sevinç duyduğunu belirten 3 çocuk annesi Asiye Batur, oğlunun okuldan geldikten sonra oyun oynamak için arkadaşlarına gittiğini belirterek, "Akşam oldu oğlum eve gelmedi. Aramak için sağa sola baktık ama bulamadık. Sabaha karşı sesini komşular duyunca haberimiz oldu. Allah'a şükürler olsun ki oğlumun sağlığı yerinde" dedi.

Çocuğun düşme sırasında havalandırma boşluğundaki plastik su borularına çarptığı, böylece hızının yavaşlayarak kurtulmayı başardığı ifade edildi.


Kırklareli’nde 9 yıl önce, çalıştıkları bara müşteri olarak gelen Astsubay Mustafa Ciğer’i, çıkan tartışma sonrası bıçaklayarak öldürdükten sonra, cesedini parçalara ayırıp ormanlık alana atan iki kişiden 28 yaşındaki Özgür Dinç, olaydan 9 yıl sonra polise gelerek vicdan azabı çektiğini belirtip teslim oldu. Özgür Dinç tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kırklareli İl Jandarma Komutanlığı’nda Astsubay olarak görev yapan ve olay günü 29 yaşında olan evli Mustafa Ciğer, 2001 yılı aralık ayında gece saatlerinde, Karacaibrahim Mahallesi Barlar Sokak'ta bulunan bir bara geldi ve burada içki içmek istediğini söyledi. Bar işletmecisi Turgay Kolcan ile arkadaşı Özgür Dinç, barı kapatacaklarını belirterek Ciğer’e içki vermedi. Bu yüzden çıktığı belirtilen kavgada iddiaya göre Turgay Kolcan ve Özgür Dinç, Mustafa Ciğer’i defalarca bıçaklayarak öldürdü. Öldürdükleri şahsın cüzdanındaki kimliğinde jandarma astsubay olduğu gören Kolcan ve Dinç paniğe kapıldı. Bunun üzerine iki arkadaş Ciğer’in cesedini bir otomobilin bagajına koydu. Özgür Dinç bardaki kanları temizlerken, Turgay Kolcan da cesetle birlikte Bulgaristan sınırında bulunan Dereköy’deki ormanlık alanına geldi ve cesedi balta ile parçalara ayırdıktan sonra farklı yerlere atıp kaçtı.
**DİĞER ŞÜPHELİ, EVİNİ YAKIP ÖLDÜ**
Mustafa Ciğer’in Mersin’de yaşayan babası İsmail Ciğer ise oğlunun kayıp olduğunu belirterek defalarca başvuruda bulundu. Ancak Ciğer'in izine rastlanmadı. Olaydan sonra barı işletmeye devam eden Kolcan, 2006 yılında girdiği bunalım sonrası evine benzin döküp ateşe verdi annesi ile birlikte yanarak öldü.
Olaydan sonra Kırklareli’nde yaşamayı sürdüren işsiz Özgür Dinç, önceki gün Hayrettin Yesin Polis Merkezi geldi ve vicdan azabı çekiğini belirterek cinayeti anlattı. Olayın ardından savcıya haber verildi. İfadesi alınan Dinç daha sonra olayın gerçekleştirildiği belirtilen bara götürüldü ve burada olayı anlattı. Mustafa Ciğer’in bira istediğini belirten Dinç şunları anlattı: “Kendisine kapatacağımızı söyledik. Ancak bira içmekte ısrar etti. Sonra da tartışma çıktı. Ardından bıçaklayarak öldürdük. Astsubay olduğunu öğrenince de paniğe kapıldık ve Turgay cesedi Dereköy’deki ormanlık alana götürdü. Burada cesedi parçalayıp atmış. Ben cesedi nereye attığını bilmiyorum. Sadece söylediği bölgeyi biliyorum. Vicdan azabına dayanamadım ve teslim oldum.”
**CESET PARÇALARI ARANMAYACAK**
Polisteki ifadesinin ardından savcı tarafından da sorgulanan Özgür Dinç, çıkartıldığı mahkemece ‘adam öldürmek’ suçundan tuttuklanarak Kırklareli E Tipi Cezaevi'ne konuldu.
Mustafa Ciğer’in ormanlık alana atılan ceset parçalarının ise, geçen 9 yıl içinde yabani hayvanlar tarafından yenildiği ve çürüyerek toprağa karıştığı tahmin ediliyor. Savcılık, ceset parçalarının geniş olan ormanlık alanda bulanmasının zor olduğu için arama kararı almadı.

ADANA (İHA) - Alınan bilgiye göre olay, 7 Mayıs Cuma günü merkez Yüreğir ilçesi PTT Evleri Mahallesi 3616. Sokak'ta bulunan Sancak Sitesi'nde meydana geldi. Ayşe Karakoca'ya ait zemin kattaki eve balkon kapısından giren iki hırsız, olayı gören ve uyarıda bulunan istirahatlı polis memuru ile silahlı çatışmaya girdi.

Çatışma sonucunda polis memurunun beylik tabancasından çıkan kurşunlarla yaralanan zanlılar, Adana Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavileri tamamlanan Ali A. (18) ve Yunus B. (19), sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Zanlıların verdikleri ifadelerinde, "Tuvaletimizi yapmak için eve girdik. Bizim bir suçumuz yok" diyerek kendilerini savundukları öğrenildi.

Polis tarafından aranan ve benzer suçlardan çok sayıda sabıkalarının olduğu öğrenilen zanlılar, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

En Çok Aranan Haberler