HABER

İki ülkenin ardından Fransa da geri adım attı

Suriye Meclis Başkanı'nın da İngiliz mevkidaşına mektup yazarak İngiltere parlamentosundan bir heyeti Şam'a davet ettiği dakikalarda Fransa Cumhurbaşkanı'ndan gönülsüz açıklamalar geldi.

İki ülkenin ardından Fransa da geri adım attı

ABD'li ve İngiliz yetkililerin dün akşamdan bu yana yaptığı açıklamalar da müttefiklerin operasyon konusunda geri adım attığına işaret ediyordu.

Suriye'de geçtiğimiz hafta yüzlerce kişinin ölümüne neden olduğu bildirilen kimyasal silah saldırısıyla ilgili Başkan Obama dün gece açık açık müdahaleden bahsetti ama istihbarat raporları konusunda ABD’li yetkililerden yapılan açıklamalarda geri adım atma sinyalleri geldi. Washington’ın en önemli müttefiki İngiltere’de de muhalefetin fren koymasıyla operasyonun ertelenmesi beklentisi ortaya çıktı.

21 Ağustos’tan bu yana Suriye'den çok sayıda video, fotoğraf ve görgü tanığı ifadesi geldi. Ancak Beyaz Saray Şubat 2003'te dönemin Dışişleri Bakanı Colin Powell BM Güvenlik Konseyi kürsüsüne çıkıp Irak'taki kitle imha silahlarıyla ilgili sonradan yalanlanan kanıtları sunduğu günden bu yana en büyük istihbarat sınavına hazırlanıyor.

O günün üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçti. Ama Irak konusundaki baştan savma istihbarat raporlarının gölgesinin ABD'nin Ortadoğu'daki savaşının üzerindeki gölgesi hala çekilmedi. Dolayısıyla Beyaz Saray hem Suriye'deki çatışmanın içine çekilmeye muhalif bir kamuoyuyla hem de bir başkanın daha Kongre'nin istişaresi ve onayı olmadan savaşa girebilme ihtimali nedeniyle öfkeli milletvekilleriyle karşı karşıya.

KESİN KANITLAR YOK

New York Times'ın aktardığına göre, ABD'li yetkililer dün yaptıkları açıklamalarda saldırıyı doğrudan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a bağlayan kesin kanıtlar olmadığını belirterek istihbarat sunumuyla ilgili beklentileri düşürmeye çalıştı. Yetkililer raporda Suriyeli komutanların telekulağa takılmış konuşma kayıtları ya da sahadaki ajanlardan ve kaynaklardan doğrudan raporlar bulunmayacağını vurguladı.

Ancak yetkililer Esad'ı saldırıya bağlayan elle tutulur kanıtlar olmasa da Suriye ordusunun eylemlerinde sorumluluğun Esad'da olduğunu ve dolayısıyla hesabın kendisinden sorulması gerektiğini belirtti.

Öte yandan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un müfettişlere daha fazla zaman verilmesi yönündeki çağrısı da etkili olacak gibi görünüyor.

Ban bugün bir açıklama yaparak denetçi heyetinin cumartesi sabahına kadar Suriye'de kalacağını bildirdi.

İNGİLTERE MUHALEFETİ FREN KOYDU

ABD’nin operasyon hazırlığı sırasındaki en önemli müttefiki Londra’da da geri adımlar atılıyor.

Bugün Avam Kamarası'nda yapılacak kritik oylama öncesi İşçi Partisi'nin yoğun muhalefetiyle karşılaşılınca Suriye'ye askeri müdahaleye katılımının önüne sert bir fren koyuldu.

Önceki gün İşçi Partisi Başkanı Ed Miliband muhalefetin Cameron'ı destekleyeceğine işaret etmişti. Ancak dün gece yeniden devreye giren muhalefet, destek karşılığında altı talepte bulundu. Bu talepler arasında denetçilerin raporuyla ilgili bir BM Güvenlik Konseyi oylaması yapılması, Avam Kamarası'na detaylı raporlar verilmesi, İngiltere eyleme geçmeden önce ikinci bir oylama yapılması, Esad rejiminin kimyasal saldırısından sorumlu olduğuna dair "ikna edici kanıtlar" bulunması ve müdahale için "uluslararası hukukta açık bir temel" olması.

Gölge kabinenin dışişleri bakanı Douglas Alexander bu talepler karşılanmadıkça 'evet' oyu vermeyeceklerini belirtirken "Başbakan'a açık çek vermeye hazır değiliz" dedi.

CAMERON İKİNCİ OYLAMAYI KABUL ETTİ

İşçi Partisi'nin tepkileri karşısında Cameron olası bir ayaklanmayı önlemek için ikinci bir oylamaya gidilmesini kabul etmek zorunda kaldı.

Guardian'a konuşan kaynaklar ABD'nin saldırıyı bu hafta sonu gerçekleştirmeyi planladığını ancak İngiltere'nin yokluğunda B planına geçerek operasyonu Obama'nın G20 zirvesi için Rusya'ya gideceği salı gününe sarkıtabileceğini belirtti.

Böyle bir hamleyle Obama yönetimi Cameron hükümetine bir can simidi uzatmış olacak.

HOLLANDE DA BELİRSİZ KONUŞTU
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da bir taraftan Akdeniz’e "Şövalye Paul" isimli son teknolojiyle donatılmış modern fırkateynini gönderirken bir tarafan da "poliltik çözüm"ü ön plana çıkaran açıklamalarda bulundu. Önceki gün ‘operasyona hazır olduklarını’ kesin dille açıklayan Hollande’ın, Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Ahmed Cerba ile görüşmesinin ardından "Politik çözüm için her şey yapılmalı" demesi dikkat çekti.

Hürriyet Paris Temsilcisi Arzu Çakır Morin'in aktardığına göre, Elysee Sarayı’nda Suriyeli muhaliflerin en büyük örgütü ve Fransa’nın "Suriye halkını temsil eden mutahap" kabul ettiği Suriye Ulusal Konseyi SUK Başkanı Cerba ile görüşmenin ardından Hollande, "Suriye halkının ne yaşadığının ve acısının farkındayım. Suriye’de politik bir çözüm için her şey yapılmalı. Koalisyon, ordusuyla alternatif güç olmalı. Uluslararası toplum da, kimyasal katliama kadar tırmanan şiddetin durdurulması kapasitesini güçlü bir şekilde göstermeli" diye konuştu. SUK’a her türlü yardımı yapmaya hazır olduklarını söyleyen Hollande’ın, "politik, diplomatik, materyal ve insani yardımı" dile getirmesine rağmen, salı gününün aksine "askeri yardım" ifadesini tekrarlamaması da dikkat çekti.

ŞAM HALKI DA HAZIRLANIYOR
Suriye'nin başkenti Şam'da da her an bir saldırı olabileceği beklentisiyle hazırlık yapılıyor.

Vatandaşlar kendilerini evlere kapattı, askeri binalar boşaltıldı ve askerler kontrol noktalarına yığıldı.

Sokaklar her zamankinden daha boş zira birçok kişi ya işe gitmeyip evinde kalıyor ya da komşu Lübnan'a kaçıyor. Bazıları ekmek stoklamak için kuyruklara giriyor. Bu esnada ordu da üzerine düşeni yapıyor.

Muhaliflerin aktardığına göre, geçtiğimiz yıl iki bombalı saldırının hedefi olan Emevi Meydanı'ndaki ordu karargahı ve istihbarat binaları kısmen boşaltıldı. Üst düzey yetkililer de alternatif toplanma noktalarına gönderildi.

Dünya haberler

En Çok Aranan Haberler