Aydın’da nefes darlığı çeken 78 yaşındaki Yurdanur Kemer, Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırması Hastanesi’nde ameliyatsız anjiyografik yöntemle kalbindeki delik kapatılarak sağlığına kavuştu.
Nefes darlığı yakınması ile ADÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne başvuran 78 yaşındaki Yurdanur Kemer’in yapılan tetkikler sonucunda doğuştan gelen kalp deliği (ASD) olduğu saptandı. Kalpteki deliğin hastanın hayatını olumsuz etkileyecek boyutta olduğunun belirlenmesi sonucunda işlemin uygulanabileceği öngörüldü. Son yıllarda giderek kullanımı artan ve hastanemizde de rutin olarak uygulanan şemsiye yöntemi ile ameliyatsız olarak üzerine kapatılmasına karar verildi.
Prof. Dr. Alper Onbaşılı, Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan, Yrd. Doç. Dr. Hasan Güngör, Yrd. Doç. Dr. Cemir Zencir, Yrd. Doç. Dr. Çağdaş Akgüllü ve Dr. Mithat Selvi’den oluşan ekip tarafından işlem başarı ile gerçekleştirildi.
Prof.Dr. Alper Onbaşılı, ameliyatsız kapatma işlemini lokal anestezi altında anjiografi laboratuvarında uyguladıklarını belirterek, "Çoğunlukla hastanın kasığındaki geniş bir toplar damardan kateter dediğimiz plastik tüplerle giriyoruz. İşlem boyunca bir hastanın yemek borusuna yerleştirdiğimiz Transözofageal Ekokardiyografi (TÖE) bize rehberlik ediyor. Kapatma cihazı çift taraflı bir şemsiye şeklindedir. Kateter vasıtasıyla kalpteki delikten sağdan sola geçtikten sonra önce ilk şemsiyeyi deliğin sol tarafında daha sonra ikinci şemsiyeyi deliğin sağ tarafında açıyoruz ve işlem tamamlanıyor. İşlem çoğunlukla yarım saat içerisinde tamamlanıyor ve başarı oranı yaklaşık % 95 civarındadır. Cerrahi ile kıyaslarsak daha kısa hastanede yatış süresi, daha çabuk işlem sonrası iyileşme süresi, cerrahi bir yara izi olmaması ve genel anestezi gerekmemesi gibi üstünlükleri mevcuttur. İşlemde ciddi komplikasyonlar dediğimiz istenmeyen olayların gerçekleşme ihtimali genellikle% 1'den daha azdır. Hastalar çoğunlukla işlemden 24 saat sonra yaptığımız kontrol ekokardiyografinin ardından taburcu oluyorlar. Daha sonra 6 ayda bir ekokardiyografik kontrollere devam ediyoruz. İşlem sonrası cihaz üzerinde pıhtı gelişmesini engellemek için yaklaşık 6 ay boyunca kan sulandırıcı tedavi uyguluyoruz. Hastamız bugüne kadar şemsiye yöntemi ile kapatma işlemi gerçekleştirilen en yaşlı hasta olması nedeniyle önemlidir. Doğuştan kalp delikleri nadiren ileri yaşlara kadar fark edilmeden ulaşabilmektedir” şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Hasan Güngör de, “Üniversitemiz Kardiyoloji Bölümü olarak değerli ve tecrübeli hocalarımız Prof. Dr. Alper Onbaşılı, Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan ve Prof. Dr. Tarkan Tekten ile beraber bu tür önemli girişimleri başarı ile yapmaktayız. Özellikle doğuştan kalp deliği olan hastalarda ve kapak darlığı olan olgularda da ameliyatsız tedavi yöntemlerini başarıyla uyguluyoruz. ADÜ Kardiyoloji Bölümü`nü bölgenin markası yapmak için tüm yenilikleri günü gününe takip ederek var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz