HABER

"İklim değişikliğinin doğuracağı afetlere karşı hep beraber çalışmalıyız"

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar: - "(İklim değişikliği) Sonuçlarını kestiremeyeceğimiz bir yola doğru gidiyoruz. İklim değişti mi, değişmedi mi tartışmalarını bırakalım. İklim değişmiştir, depreme nasıl uyum sağlıyorsak, iklim değişikliğinin doğuracağı afetlere karşı da hep beraber çalışmamız gerekiyor" - ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: - "İklim değişikliği ile mücadelede atıkların neden olduğu sera gazı salınımlarının azaltılması ve uyum çalışmaları için sanayi, üniversite ve bilim kuruluşları arasında iş birliğinin arttırılması gerektiği düşüncesindeyiz"

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, iklim değişikliğinin sonuçlarının kestirilemeyeceği bir yola doğru gidildiğini belirterek, "İklim değişti mi, değişmedi mi tartışmalarını bırakalım. İklim değişmiştir, depreme nasıl uyum sağlıyorsak, iklim değişikliğinin doğuracağı afetlere karşı da hep beraber çalışmamız gerekiyor." dedi.

Birpınar, Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) tarafından bir otelde düzenlenen "Türkiye'nin İklim Değişikliği ile Mücadelesi, Sanayinin Sürdürülebilirlik ve Sıfır Atık Çalışmaları Konferansı"nda, iklim değişikliğinin dünyada son 20 yıldır en çok konuşulan konulardan biri olduğunu söyledi.

İklim değişikliğinin, basit bir çevre kirliliği veya kirliliğin önlenmesi konusu olmadığını, bir kalkınma meselesi olduğunu belirten Birpınar, yenilenebilir enerji, binalardaki enerji verimliliği, elektrikli bisikletler ve araçlar gibi her şeyin bir dönüşüm halinde olduğu "yeşil devrim" adında yeni bir devrin geldiğini ifade etti.

Dünyanın son teknolojide, elektrikli araçlar ve cep telefonlarında olduğu gibi üretilen enerjinin depolanması mekanizmasını bulduğunu aktaran Birpınar, teknolojinin büyüdüğünü ve böylece teknoloji savaşlarının başladığını dile getirdi.

Zamanla yeşil teknolojiler ve yeşil büyüme hamlelerinin ortaya çıktığını vurgulayan Birpınar, Sıfır Atık Projesi'nin de bunlardan biri olduğunu söyledi.

- "Kürenin ısınması aslında insan vücudunun ısınmasıyla aynı"

Birpınar, kürenin ısınmasının aslında insan vücudunun ısınmasıyla aynı şey olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Sıcaklık değeri insan vücudunda 38, 40 derecelere çıktığı zaman neler olabileceğini kestiremiyorsak, hemen ateşi düşürmeye çalışıyorsak, aynı şekilde kürenin de sıcaklığı artmaya başlıyor ve bunun düşürülmesi gerekiyor. Yoksa taşkınlar, kuraklıklar, aşırı yağışlar olur. Türkiye'de iklim değişikliğinden dolayı ölümler yaşanmaya başladı. Akdeniz'de, Karadeniz'de hortum görmeye başladık ve ciddi zararlar yaşandı. Dolayısıyla sonuçlarını kestiremeyeceğimiz bir yola doğru gidiyoruz. Onun için, iklim değişti mi, değişmedi mi tartışmalarını bırakalım. İklim değişmiştir, depreme nasıl uyum sağlıyorsak iklim değişikliğinin doğuracağı afetlere karşı da hep beraber çalışmamız gerekiyor."

Geçen sene Karadeniz'de hamsinin kilosunun 30 lira olduğuna değinen Birpınar, "Çünkü deniz suyu yeterince soğumadı ve hamsiler Ukrayna taraflarına gitti. Bu sene daha ısınacak, ısındıkça da hamsi belki 100 liraya kadar çıkacak." dedi.

İklim değişikliğinin tedarik zincirlerini de bozduğuna dikkat çeken Birpınar, "Sebze ve meyvelerin fiyatları anormal şekilde artıyor. Bundan sonra bütün belediyelerin, karar vericilerin ve mühendislerin, iklim değişikliği parametresini yeni bir parametre olarak dizayn kriterlerine koymaları gerekiyor." diye konuştu.

Birpınar, Şili'de 2-13 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek 25. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda Türkiye'nin tanıtımını en iyi şekilde yapacaklarını da dile getirdi.

- "Depozito sistemiyle desteklenmeli"

ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer de vakıf olarak 2016 yılında İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu'nu kurduklarını, burada grup üyelerinin sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ile ilgili farkındalık ve bilgi düzeyini arttırmayı, özel sektör, sanayi ve sivil toplumun temsilcisi olarak etkinlikler düzenlemeyi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Dairesi Başkanlığı ve diğer ilgili devlet kurumlarıyla iş birliğini geliştirmeyi misyon edindiklerini söyledi.

2015 yılından itibaren, ambalaj atıklarının geri dönüştürülmesinin sera gazı salımlarının azaltılmasına olumlu etkisini hesaplayarak rapor hale geldiklerini anlatan İmer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yürüttüğü "Sıfır Atık" gibi çalışmaları büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını ve desteklediklerini dile getirdi.

Kaynakta ayrı toplama çalışmalarının, belli sektörlerde depozito sistemiyle desteklenmesi gerektiğini belirten İmer, şunları kaydetti:

"Geri kazanım katılım payının ise genişletilmiş üretici sorumluluğu veya depozito yükümlülüğünü yerine getirmeyen işletmelerden alınmasının verimlilik, bütünsellik ve hakkaniyet açısından, entegre ve birbirini tamamlayan en uygun çözüm olacağı inancındayız.
İklim değişikliği ile mücadelede, atıkların neden olduğu sera gazı salınımlarının azaltılması ve uyum çalışmaları için sanayi, üniversite ve bilim kuruluşları arasında iş birliğinin arttırılması gerektiği düşüncesindeyiz."

En Çok Aranan Haberler