İlaç yolsuzluğunda 37 sanık için 9.5 yıl hapis

İSTANBUL (İHA) - Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı suç duyurusu üzerine fahiş fiyatla ilaç sattıkları öne sürülen 39 ilaç firması hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında iddianame tamamlandı.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş tarafından hazırlanan iddianamede, 7 Sağlık Bakanlığı bürokratının da aralarında yer aldığı 37 sanık hakkında 2 yıldan 9.5 yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, bürokratlar hakkında "örgüte yardım ve yataklık yapmak" ve "görevi kötüye kullanmak" iddiasıyla 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi talep edildi.
Fahiş fiyatla ilaç sattıkları öne sürülen firmaların yetkilisi olan 30 kişi hakkında ise "resmi evrakta sahtecilik" iddiasıyla 3 yıl 3 aydan 9.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Fiyat tespiti ile görevli olan Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü'ne hiçbir sorumluluk ve inisiyatif yükümleyip sorumluluk ve inisiyatifin ilaç firmalarına yüklendiği ifade edilen iddianamede Savcı Nazmi Okumuş, Sağlık Bakanlığı görevlilerini eleştirerek, "İdari hukukun temel prensiplerinden olan yetki=sorumluluk göz ardı edilmek suretiyle Sağlık Bakanlığı'nın görevlileri adeta 'sorumsuzluk' kalkanı ile mükafatlandırılmıştır. İdare hukuku ve ceza hukukunun temel prensiplerine tamamen aykırı olan bu korumacılığın yanlış bilgilerden esinlenerek rapora geçtiği düşüncesiyle bu yanlışlığı, bu şahısların bilerek ve isteyerek görevlerini yerine getirmemek suretiyle kuruluşları, bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni zarara uğrattığı belirlenmiş olduğundan ilgililer hakkında görevi kötüye kullanma suçunun oluştuğu anlaşılmıştır" dedi.

İddianamede durum, ilaç şirketleri açısından ise şöyle değerlendirildi: "Referans ülke fiyatlarını tam olarak bildirmekten sorumlu olmalarına rağmen ilaç firmalarının kan ürünleri ve diğer beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında esas olmak üzere ilaç beyan formlarında eksik veya yanlış beyanda bulundukları, yapılan bazı ihalelerde Neorecorman ürünlerini belirlenen kar hadlerini aşmak suretiyle sattıkları, Bakanlık yetkililerinin de bu konuda firmaların bu ürünler için beyan ettikleri fiyatların uygunluğunu kontrol etmeden onayladıkları belirlenmiştir. Soruşturmaya esas olmak üzere ilaç şirketleri açısından rapordaki beyanlar göz önüne alındığında tüm inisiyatif ve sorumluluk ilaç şirketlerine bırakılmış, bu şirketler görev ve yetkilerini gereği gibi kullanmayarak çoğu kez genelgelere ve Türkiye menfaatlerine aykırı olarak kendileri ve ilacı ithal eden ülke lehine beyanlara dayanılarak fiyatlandırma yapmışlardır".

İddianamede, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporunda sorumlu olan firmaların yüksek referans fiyatı vermek suretiyle elde ettikleri haksız kazanç miktarının tespiti ile tahsiline gidilmesini Başsavcılık'tan istediği hatırlatıldı. Bu konunun tamamen uzmanlık alanı gerektirir bir işlem olması, hukuki prosedür içerisinde Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından takip edilebilir bulunması, ayrıca savcılığın yeterli uzman bilirkişi bulamaması, ilaç konusunda kimsenin bilir kişilik yapmaya razı olmaması ve konunun hukuki prosedür gerektirmesi nedenleriyle yerine getirilemediği ifade edildi.