Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, önceki yıl “merhamet”, geçtiğimiz yıl da “kardeşlik” temalarıyla gelenekselleştirdiği Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine bu yıl da “Hz. Peygamber (sav) ve İnsan Onuru” çarpıcı başlığıyla devam ediyor.
İlahiyat Fakültesi tarafından İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Gökhan Budak Konferans Salonu’nda düzenlenen, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmettin Tozlu’nun başkanlığını yaptığı, İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinin konuşmacı olarak katıldığı panele Rektör Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, Bayburt Müftüsü Kemalettin Aksoy, akademik ve idari personelin yanı sıra, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.
Panele başkanlık eden Prof. Dr. Necmettin Tozlu, Hz. Peygamber’i layıkıyla tanımak, sevgi israfı yapmamak konularına değindiği ve şiirlerle bezediği konuşmasında, özellikle günümüzde problemlerin çözümünün Peygamber’i gerçek manada sevmek ve tanımaktan geçtiğini ifade ederek, “Hz. Peygamber, maddi dünyada öldü ama manevi dünya ölmedi, ebedileşti. Tasvirini kalbimizde yaptığımız için her an değişiyor, şekilleniyor, güzelleşiyor. Problemlerin çözümü, Peygamber’i sevmek ve tanımaktan geçiyor. İnsan onuru, Peygamber’i gerçek manada yaşamaya dayanır. Esas kar, Peygamber’in hayatından, yaşantısından kendinize çıkardığınız artılardır. İnsan onuru, Allah’ın insanı yaratmasından, hür bırakmasından var oldu. Allah, insana güvenerek onu hür bırakıyor. Bu nedenle biz de bu değere layık olmalı ve üzerimize düşeni yapmak zorundayız” dedi.
İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Nevzat Aydın, Yrd. Doç. Dr. M. Kenan Şahin ve Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şentürk ise; ayet, sure, hadis ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in hayatı ve İslam Tarihine ait rivayetlerden örnekler seçtikleri konuşmalarında genel olarak, insan onuru kavramına ve çağımızda bu soylu kavramın dejenerasyona uğradığına değinerek, Hz. Peygamber’in kişiliğinin ve yaşamının evrensel yönüyle bu konuda da “eşsiz bir örnek” olarak insanlığa hizmet ettiğine dikkat çektiler. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri Aydın, Şahin ve Şentürk, özetle, iman sahibi olmanın kişiyi onurlandırdığına vurgu yaparak, Yüce Allah tarafından insana bahşedilen onura layık olmanın yolunun, salih ameller işlemekten geçtiğinin altını çizdiler.
“Hiçbir ideoloji, insandan/insan onurundan daha önemli değildir” diyen Yrd. Doç. Dr. Nevzat Aydın, dünyanın bugün onur kırıcı küresel sorunların tehdidi altında olduğuna dikkat çekerek, Suriye, Filistin ve Afganistan gibi dünyanın birçok yerinde insan onurunun ayaklar altına alınmaya, insanın onursuzlaştırılmaya başlandığını hatırlattı ve “Tüm dünya, insanlık da buna seyirci kalmıştır. Zulüm, sömürgecililk, küfür, istismar, açlık, susuzluk, onur kırıcı suçlar, insanı onursuzlaştırmaya çalışıyor. Peki ne yapmak gerek? Nasıl bir insan inşa edeceğiz, ona bakmalıyız. İnsanı insan yapan değerlerle onurlu insan inşa edeceğiz. Onurlu insan, onurlu toplum demektir. İnsan onurunu daha iyi kavramak için Cenab-ı Hakk’ın Kur’an-ı Kerim’de insana verdiği değere bakmak gerek. Yüce Allah’ın kendi ruhundan insana bahşetmesi, ona akıl ve irade vermesi, Meleklerin insana secde etmesi ve ‘Allah’a kulluk bilinci, görev ve sorumluluğu’ demek olan ‘emanet’in insana verilmesi, en önemlisi de Yüce Rabb’in insanı kul olarak kendine muhatab alması; insanoğluna verilen değerin, insanın onurlandırılmasının, şereflendirilmesinin en önemli göstergesidir . ‘Ey insanlar’ hitabıyla başlayan birçok ayet vardır Kur’an’da. Dolayısıyla, aklı ve iradesiyle insan üstün kılınıyor. Onurlu olmanın ölçütü para, taç, taht gibi maddi/dünyevi değerler değil, iman ve salih amel sahibi manevi değerler, yani Allah’a kulluktur. Onurunu kaybeden insanlığını kaybetmiştir. İnsanı insan yapan onurudur” diye konuştu.
Hz. Peygamber’in onurlu bir hayatın mücadelesini verdiğini belirten Aydın, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Hz. Peygamber, cahiliye döneminde onuru elinden alınan kadını ‘Cennet, annelerin ayaklarının altındadır’ ifadesiyle onurlandırmıştır. Kız çocuklarının ve kadınların haklarını savunmuş, ezilmelerine hor görülmelerine engel olmuştur. Hz. Peygamber, insanın yalnız dirisine değil ölüsüne de saygı göstermiş, bu konuda da insanlığa örnek olmuştur. Buna ilişkin bir rivayete göre, çevresindekilerin kendisine “Bu, bir Yahudi’nin cenazesidir’ dediğinde, Hz. Peygamber’in tepkisi ‘O, bir insan değil midir?’ şeklinde olmuştur. İman sahibi olmak, kişiyi onurlandırır. Allah’a kul olmak en büyük onurdur, insana kul olmak değil! Biz, modern çağda kendimizi köleleştirdik. Yazık değil mi zedelenen insan haklarına? Yazık değil mi ayaklar altına alınan insan onuruna? Yazık değil mi anne karnında kürtaja? Onurunu kaybeden insanlığa yazık değil mi? Hz. Peygamber, onurlu bir hayatın mücadelesini vermiştir. Günümüzün sorunlarına en güzel merhem, Hz. Peygamber’in evrensel mesajlar içeren sünneti ve yaşayışıdır. İnsanlığın, Hz. Peygamber’in rehberliğine ve örnekliğine şiddetle ihtiyacı var.”
Yrd. Doç. Dr. Kenan Şahin de, cahiliye döneminden örneklerle başladığı konuşmasında, insan onurunun ne anlama geldiğini daha iyi kavrayabilmek için İslamiyet’in getirdiği değerlere bakmak gerektiğini kaydederek, “Onur, insanla ilişkilidir. İnsanla anlam kazanır. Kur’an-ı Kerim’de de 60 küsur ayette insan kelimesi geçiyor. Ne var ki, dikkat etmek gerekirse insan, Kur’an’da genellikle olumsuz ifadelerle anılıyor: insanın cahil ve aciz, vefasız, sözünden dönen ve demagoji yapan bir varlık olduğuna dair ifadeler vardır ki, bu önemli bir mesaj içermektedir. İman ve salih amel insana üstünlük katmaktadır. Onur, bize Allah tarafından bahşedilmiştir. Meleklerin hizmetine verildiği, onu nimetlendirerek onurlandırdığı, şereflendirdiği insanoğlu, Yüce Rabb’in kendisine bahşettiği bu değere salih ameller işleyerek layık olmalıdır. Müslüman onurludur. İnsanın onurlu olmasının iki yolu vardır: Takva boyutunda iman sahibi olmak ve salih amel işlemektir” şeklinde konuştu.
“Onurun kaynağı Yüce Allah’tır” diyen Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şentürk ise, konuşmasında, “İnsan, Allah tarafından yaratıldığı için onurludur. İnsan onurunu Yüce Allah’tan alır. İnsanın, öncelikle yaratılmış olmasından dolayı Yüce Allah tarafından kendisine bahşedilen onurun yanı sıra bir de kalbiyle, aklıyla, ruhuyla ve tercihleriyle kazandığı bir onur vardır. İşte bu noktada, ‘insanın takva ile mi hareket ettiği yoksa salih yoldan ayrılarak maazallah onurunu kaybedecek yollara mı saptığı’ önemli olmaktadır. İnsan hata yapabilir; önemli olan telafisi mümkün olmayan hatalar yapmamaktır ki, Yüce Allah, ‘şirk’ dışında bütün hataları affedebileceğini bildirmiştir. İnsan için ancak çabasının karşılığı vardır. Allah, cinsiyet, dil, millet, milliyet, ırk ayrımı yapmaz; insanoğlu gayretiyle Yüce Allah’ın takdirini kazanır. İnsan, kuldur ve kul olmak sebebiyle onurludur. Onurunun kaynağı kendisi değil, Yüce Allah’tır. Onurunun üstünlüğü ise yalnızca takvadadır” ifadelerini kullandı.
Panelin sonunda Rektör Pof. Dr. Selçuk Coşkun, Belediye Başkanı Hacı Ali Polat ve İl Müftüsü Kemalettin Aksoy tarafından Prof. Dr. Necmettin Tozlu’ya ve panelde konuşan öğretim üyelerine plaket takdim edildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz