İstanbul Hizmet Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Sertaç Demirel meme kanseri hakkında bilgi verdi. Dünyada ve ülkemizde kadınlarda meme kanseri görülme gün geçtikçe artmaktadır. Çevresel, hormonal ve genetiksel nedenlere bağlı olarak meme kanseri teşhisi konan kadınların %70’i 50 yaş üzerindedir. Diğer bir deyimle, yaşı 50’nin üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı, yaşı 50’nin altında olanlardan 4 kat daha fazladır.
Meme kanserinin belirtileri nelerdir?
1- Memede şişlik olması,
2- Memenin genel olarak boyutunda veya şeklinde oluşan değişiklik,
3- Meme cildinde kızarıklık, morluk, yara, damar genişlemesi, içeri doğru çöküntü, yaygın küçük şişlikler, portakal kabuğu görünüşü gibi noktasal çekintiler şeklinde değişikliklerin meydana gelmesi,
4- Meme başı ve çevresinde renk ve şekil değişikliği, meme başında genişleme, düzleşme, içe çökme, yön değiştirme, kabuklanma, çatlaklar oluşması, yaralar çıkması,
5- Meme başından gelen kanlı veya kansız akıntı,
6- Koltuk altında görülebilen veya elle fark edilen ağrılı ya da ağrısız şişliklerin varlığı.
Risk faktörleri nelerdir?
Meme kanseri riski azaltılabilir mi?
Besinlerle alınan yağ oranı ile sigara arasında anlamlı bir ilişki gösterilemese bile A ve C vitamini alanlarda, düzenli spor yapanlarda meme kanseri olma riski azalmaktadır. Alınan alkol miktarı ile maruz kalınan radyasyon ile de meme kanseri riskinin arttığını gösteren çalışmalar vardır.
Meme kanserinden korunmak için…
gibi basit önlemler ile meme kanseri riski % 30-40 oranında azaltılabilmektedir.
Meme kanserinde erken tanının önemi
Meme kanserinde de diğer kanser türlerinde olduğu gibi erken tanı ve tedavi önemlidir. Dıştan muayenesi diğer organlara göre daha kolay yapılabilmesi, memede takip programlarına uyulması ile erken tanı şansı artmaktadır. Erken tanı ve tedavi amacıyla birincil yapılması gereken kişinin kendi kendini muayenesi, ikincisi bir doktor muayenesi ve mamografik takiplerdir. Genelde önerilen 20 -30 yaş grubunun adet bitiminden sonraki günde kendi kendini muayene etmesi, 30-40 yaş grubunun kendini muayenesi yanında doktor muayenesinin de 3-4 yıllık aralarda yapılması, 40 yaş sonrasında bu muayenelerle beraber mamografinin de çekilmesidir. Ailede meme kanseri hikayesinin olması ve benzeri risk faktörleri bu takip programlarının daha erkene alınmasını gerektirebilir.
Kadınlar kendilerini nasıl muayene etmelidir?
Önce ayna karşısında gözlem yapılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken deride çekinti, renk değişikliği, kabuklanma olup olmamasının bakılmasıdır. Kollar yukarı kaldırılarak da farklılıklar bir daha değerlendirilir. Daha sonra memenin parmak uçları yardımı ile muayenesi yapılır. Sağ meme için sol el, sol meme için sağ el kullanılır. Meme ucundan hayali olarak geçen dikey ve yatay iki çizgi yardımı ile meme 4 bölüme ayrılır. Her bölüm dikkatlice parmak uçları yardımı ile meme dokusu göğüs duvarı arasında sıkıştırılarak yapılan muayenede (banyo yaparken, göğüs duvarı sabunlu iken bu muayene daha kolay yapılabilir) ele gelen kitle aranır. Her ay yapılan bu muayeneler yardımı ile göğüs yapısını bilen kişi eline farklı bir yapı geldiğinde kolaylıkla bu ayırımı yapabilir. Çok uzun aralıklarla yapılan bu kontrollerde normal yapı hatırlanamayacağından ayırım yapmak zorlaşır.