ANKARA (İHA) - Merkez Bankası, ileriye bakışın olumlu olmaya devam ettiğini bildirdi. Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada son dönemdeki gelişmelerle ilgili genel bir değerlendirme yapıldı. Açıklamada son dönemdeki gelişmeler çerçevesinde oluşan siyasi belirsizlik algılamalarının, geçmişte olduğu gibi ekonomik bekleyişleri, dolayısıyla kur ve piyasa faizlerini olumsuz etkilediğinin bir kere daha görüldüğü belirtildi.
Geçen sonbahar aylarından siyasi belirsizlik algılamasının ortaya çıktığı döneme kadar olan süreçte uygulanan programın başarılı sonuçları belirgin olarak hissedilmeye başlandığı kaydedildi. Aynı zamanda uygulanmakta olan programın doğru ve Türkiye ekonomisine uzun süredir özlenen istikrarı getirici bir program olduğu genel kabul görmeye başladığı bildirildi.
Açıklamada şöyle denildi:
"Ancak, son zamanlardaki siyasi gelişmeler sonucunda mevcut programın önümüzdeki dönemde de sürdürülüp sürdürülemeyeceği ve uygulanan ekonomik programla elde edilen kazanımların kaybedilebileceği yönünde kaygılar oluşmaya başladığı gözlemlenmektedir. Uygulanan program olası ekonomi dışı şoklar dikkate alınarak düzenlenmiştir. Son dönemlerde gerçekleştirilen yapısal reformlar da ekonominin belirsizliklere ve dışsal şoklara karşı kırılganlığını azaltmıştır. Söz konusu yapısal reformlar sayesinde, ekonomik istikrarın devamı ile çelişen, seçimlere odaklı ekonomik uygulamaların en aza indirilmesi yönünde temel kurumsal düzenlemeler yapılmıştır."
Uygulanan dalgalı kur rejimi de ekonomik istikrarı bozacak nitelikte ekonomik temellerden uzak ve kısa vadeli politik çıkarlara odaklı uygulamaların piyasalarca anında farkedilmesini sağlayacak nitelikte olduğu belirtilen açıklamada, ."Bu nedenlerle ekonomik gerekçeler dışında kısa vadeli çıkarları gözeten ekonomik politikaların uygulanması öncelikle rasyonel değildir. Piyasalar yukarıda sözü edilen yapısal reformlardan en önemlileri arasında Merkez Bankası Yasası'nda yapılan değişikliklerin ve yeni BorçlanmaYasası'nın yer aldığına dikkat etmelidir. Merkez Bankası Yasası'ndaki değişikliklerle birlikte, bankanın temel hedefi fiyat istikrarının sağlanması olarak belirlenmiş ve bu hedefi gerçekleştirmek için para politikası araçlarının serbestçe kullanılmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmıştır. Bu çerçevede, Merkez Bankası uzunca bir süredir, para politikasını sadece fiyat istikrarı amacı doğrultusunda belirlemekte, para politikası uygulamalarını bütün açıklığıyla kamuoyu ile paylaşmaktadır" ifadelerine yer verildi.
Türkiye ekonomisine uzun zamandır özlenen istikrarı getirmekte olan ve sürdürülebilir bir büyüme hızına ulaşılmasının alt yapısını sağlam bir biçimde oluşturmaya başlayan bu programdan vazgeçilmesi toplumsal çıkarlarla uyuşmadığı belirtilen açıklamada, "Bu nedenle mevcut ekonomik program çerçevesinde öngörülen mali disiplinin korunması ve yapısal reformların devamı bir zorunluluktur ve ülkenin gerek kısa vadeli gerekse uzun vadeli çıkarlarıyla uyumludur. Diğer bir ifadeyle orta vadede de mevcut programın temel ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalınmasından başka seçenek yoktur" denildi.
Açıklama şöyle devam etti:
"Başarılı sonuçları giderek belirginleşen bu programın uygulanmasındaki kararlılığın önemli bir göstergesi de BDDK'nın yürüttüğü Bankacılık Sektörünün Yeniden Sermayelendirilmesi Programı'nın geldiği aşamadır. Bu operasyon, mali sistemde kalıcı bir iyileşme ve istikrar sürecine girilmesine katkı sağlanması ve fiyat istikrarına yönelik para politikalarının etkinliği açısından önemlidir. Merkez Bankası, finansal istikrarın fiyat istikrarını destekleyen en temel unsurlardan biri olduğunu da dikkate alarak yeniden sermayelendirme programı kapsamında bulunan bankalara, sermayelendirme işlemi tamamlanıncaya kadar ihtiyaç duymaları halinde likidite sağlanması amacıyla gerekli düzenlemeleri yapmıştır. Söz konusu gelişme ve düzenlemeler, bankacılık sistemine yönelik belirsizlik algılamalarını kuşkusuz azaltacak niteliktedir. Aynı zamanda Haziran ayı sonu itibariyle TBMM ve hükümet tarafından uygulanmakta olan ekonomik program çerçevesinde atılması gereken yapısal ve operasyonel bütün kararlar alınmış bulunmaktadır. Bu çerçevede Uluslar arası Para Fonu İcra Direktörleri Kurulu'nun 28 Haziran 2002 tarihinde toplanarak Türkiye'ye verilmesi öngörülen kredi dilimini ele alması beklenmektedir."
Merkez Bankası, ekonomik ortam dışında oluşabilecek değişikliklerin tartışılan nedenlerle başarısı açık biçimde görülen bir programı kesintiye uğratmasının beklendiği,.bu noktanın her kesimce ne kadar çabuk anlaşırsa, piyasada oluşan olumsuz yöndeki dalgalanmaların da o kadar hızlı biçimde ortadan kalkacağı hatırlatılan açıklamada, "Programın önceden planlandığı biçimde uygulanması halinde ve programın tasarlanması sırasında öngörülmeyen çok önemli şoklar oluşmadıkça yıl sonu enflasyon hedefi olan yüzde 35 oranına ulaşılmaması için bir neden olmadığı düşünülmektedir. Mayıs ayının ikinci yarısında ortaya çıkan politik belirsizliklerin azalmasıyla birlikte önümüzdeki dönemde piyasa bekleyişlerinin olumlu trendini sürdürmesi beklenmektedir. Mayıs ayının ikinci yarısında ortaya çıkan politik belirsizliklerin azalmasıyla birlikte önümüzdeki dönemde piyasa bekleyişlerinin olumlu trendini sürdürmesi beklenmektedir. Bu çerçevede, Merkez Bankası'nın ileriye bakışı olumlu olmaya devam etmektedir" ifadeleri kullanıldı.