ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin başlamasıyla birlikte yeni bir döneme girildiğini, bu dönemde kendilerini yoğun çalışmaların beklediğini söyledi.
Bakan Gül, Ankara'da temaslarda bulunan AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn ile Dışişleri Konutu'nda bir araya geldi. Gül'ün, kapıda karşıladığı Rehn ile yaptığı başbaşa görüşmeyi, heyetlerarası temas izledi. Gül ile Rehn, heyetlerarası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk sözü alan Bakan Gül, Rehn'in müzakerelerin başlamasının hemen ardından yaptığı ziyareti anlamlı bulduğunu ifade etti. Rehn'e, Türkiye'ye verdiği destek nedeniyle teşekkür eden Gül, "Müzakere süreci önümüze birçok görev ve işi getirmektedir" dedi. Müzakere süreciyle birlikte Türkiye'nin daha yoğun bir döneme gireceğinin altını çizen Bakan Gül, yeni süreçte de Komisyon'un desteğini Türkiye'nin yanında görmeyi arzu ettiklerini ifade etti. Türkiye ile AB arasında 10 yıldır Gümrük Birliği'nin bulunmasının, Türkiye açısından bir avantaj olduğunun altını çizen Bakan Gül, önlerinde yoğun çalışma temposu bulunduğunu da sözlerine ekledi.
"İnanıyorum ki Türkiye kendi standartlarını her seviyede AB standartlarına yükseltecek olan müktesebatın kabulünü gerçekleştirecek ve sonunda da tam üyelik gelecek" diyen Gül, müzakere süreci içinde Türkiye'deki kamuoyunu en iyi şekilde bilgilendireceklerini belirtti. Açıklamasında, Rehn'in temaslarının bir bölümünü de Kayseri'de yapacağını hatırlatan Gül, bu talebin Rehn'den geldiğini söyledi.
Rehn ise yaptığı açıklamada, müzakerelerin başlatılmasının, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasinin güçlendirilmesini içeren cesur ve önemli reform sürecinin sonucu olduğunu söyledi. Müzakerelerin başlamasıyla AB'nin taahhütlerini yerine getirdiğini ifade eden Rehn, elde edilen başarının, son 3 günün değil, 3 yılın başarısı olduğunu dile getirdi. Türkiye ziyaretinin Ankara ile sınırlı olmayacağını, Kayseri ve İstanbul'a da gideceğini kaydeden Rehn, Kayseri'yi Anadolu'nun kalbi olarak gördüğü için bu şehre gitmek istediğini bildirdi. Rehn, İstanbul ziyaretinin ise daha ziyade kültürel ağırlıklı olacağını belirtti.
Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerine başlayacak olmasıyla, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir aşamaya gelindiğini vurgulayan Rehn, Türkiye'nin artık bir aday ülke değil, müzakere sürecine girmiş bir ülke olduğunu söyledi. Rehn, yeni süreçte, Türkiye'nin AB'ye üye ülkelerin halkları ve parlamentoları tarafından daha da yakından takip edileceğini anımsattı. Türkiye'nin bundan sonra AB için geçerli olan bütün normları, standartları ve değerleri AB müktesebatıyla birlikte tam anlamıyla kendine uygulayacağını kaydeden Rehn, Türkiye'nin de bu süreçte kendine düşen görevleri yerine getirmesini dört gözle beklediğini söyledi.
GÜMRÜK BİRLİĞİ EK PROTOKOLÜ İkili açıklamaların ardından gazetecilerin Gümrük Birliği Ek Protokolü'ne ilişkin sorusu üzerine Rehn, Gül ile görüşmesinde konuyu ele aldıklarını, meselenin, gecikme olmaksızın iyi niyet gösterilerek halledileceği görüşünde olduğunu ifade etti. Ek Protokol çerçevesinde, malların Türkiye ile 25 üye ülkede serbestçe dolaşması gerektiğini hatırlatan Rehn, sorunun müzakere sürecinde çözüleceğini ümit ettiğini bildirdi. Gül ile yaptığı görüşmede, Kıbrıs konusunun da gündeme geldiğini söyleyen Rehn, Türkiye'nin yapıcı çözüm yolunda şimdiye kadarki katkılarını sürdüreceğine inancını dile getirdi. Türkiye için hazırlanmakta olan ilerleme raporuna ilişkin soru üzerine de Rehn, raporun 9 Kasım'da açıklanacağını, şu anda hazırlık aşamasında olduğunu dile getirdi. Rehn, raporda Türkiye'nin hukukun üstünlüğü, insan hakları gibi alanlarda gerçekleştirdiği önemli reformlara atıfta bulunulacağını ve uygulamadaki gelişmeler üzerinde durulacağını belirtti. İlerleme raporunda kadın hakları, ifade özgürlüğü, adil sendikal haklar gibi AB standartlarına tam uyum gösterilememiş, gelişme sağlanması gereken konuları da vurgulayan Rehn, "Bu, müzakerelerin başlatılmasıyla ilgili bir rapor değil. Daha önce açıklandığı gibi Türkiye müzakerelere başlamak için gereken Kopenhag kriterlerine 'yeteri kadar' uyum göstermiştir. Müzakereler sürecinde bu, 'yeteri kadar' uyumun 'tam anlamıyla' uyuma dönüşmesine çalışılacak ki, böylelikle önümüzde tam anlamıyla beyaz bir sayfa olsun" diye konuştu.
Rehn, KKTC üzerindeki ambargoların kaldırılmasını hedefleyen 2 tüzüğün ne zaman çıkacağının sorulmasına karşılık da, mali yardım ve doğrudan ticarete yönelik tüzükler üzerindeki görüşmelerin yeniden başlatılması için AB Dönem Başkanı İngiltere'nin başkanlığında bu tüzüklerin çıkarılmasını amaçladıklarını ve gerekli çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Bakan Gül ise, Uyum Protokolü'ne ilişkin bir soru üzerine, Türkiye ile AB'nin 25 üyesi arasındaki Gümrük Birliği'nin fonksiyonel olduğunu, malların serbestçe dolaşabileceğini ifade etti. Bakan Gül, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in Heybeliada Ruhban Okulu'na ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine, Çelik'in açıklamasına ilişkin ayrıntılı bilgisinin bulunmadığını, konuyla ilgili detaylı açıklamanın Çelik tarafından yapılabileceğini kaydetti.
Bu arada, basın toplantısının sonunda ses sistemine ait büyük hoparlörlerden birisi, bir gazetecinin üzerine düştü. Gül ve Rehn'in hemen arkasında meydana gelen olayın ardından ikili, gazeteciye nasıl olduğunu sordu.