İletişim Uzmanı Bilgili: Toplum Ve Kamu Sosyal Medyaya Hazır Değil

İletişim uzmanı Prof. Dr. Can Bilgili, Gezi Parkı olaylarında sosyal medyanın oynadığı role dikkat çekerek, "Soysal medya kontrol edilebilir bir mecra olmadığını gösterdi. Siyasetçilerin sosyal medyayı iyi okuması çok önemlidir. Toplumu doğru okumak ve anlamlandırmak siyasetin yeni boyutunu oluşturuyor.” diyerek siyasilere sosyal medya konusunda mesaj yolladı. Bilgili, oluşan bilgi kirliliğine de dikkat çekerek, “Toplumun sosyal medyanın kullanımı ve iletişim aracı olarak çok hazırlıklı olduğunu düşünmüyorum.” ifadesini kullandı.

Moral FM’de Sabah Gündemi programına konuk olan iletişim uzmanı Prof. Dr. Can Bilgili ile Doç. Dr. Ramazan Kurtoğlu, İstanbul Gezi Parkı’nda masum olarak başlayan eylemlerin çığırından çıkmasını ve sosyal medyanın kitle psikoloji üzerindeki etkisini değerlendirdi. Türkiye'nin sosyal medya mecrasının iletişim aracı olarak kullanılması deneyiminden yeni geçmeye başladığını dile getiren Bilgili, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Aynı şekilde kamu da hazırlıklı değil. Sosyal medya kontrollü bir medya değil. Bireylerin veya grupların çok hızlı bir şekilde hareket edeceği bir yer olarak gözüküyor. Her türlü içerik oluyor. Olan bitenin gizlenemeyeceği bir ortamda yaşıyoruz. Türkiye sosyal medya mecrasının iletişim aracı olarak kullanılması deneyiminden yeni geçiyor. Yolun başındayken sorundur, diye olaya yaklaşmak erken bir tepki olarak geliyor bana. Anlamlı değil. Bize göre en uçta olan bir söze bile tahammüllü olmamız gerekiyor. Konvansiyonel medya yani gazete, dergi, televizyon ve radyo tek yönlü yayın yapabilir. Ama sosyal medya insanların etkileşimde bulunduğu yeni bir mecradır. Geleceğin medyası dijital alana kayıyor. Burada ilk olarak sosyal medya olarak kendini gösteriyor.”

"BİRİLERİ TÜRK BAHARI PLANLIYOR OLABİLİR"

Doç. Dr. Ramazan Kurtoğlu da Gezi Parkı olaylarının çığırından çıkarak çok ciddi boyutlara gelmesinde Türkiye'nin karışmasını isteyen yabancı devletlerin parmağı olduğunu ileri sürdü. Kurtoğlu, "Türkiye’de Arap Baharı gibi bir Türk Baharı planlanıyor olabilir.'' dedi. Doç. Kurtoğlu, Büyük Ortadoğu Projesi’nin hala devrede olduğunu savunarak, şunları söyledi:

“Ortadoğu’ya yeni bir düzen vereceksiniz Türkiye’ye diz çöktürmeden bunu yapmazsınız. Türkiye, Batı için çok ciddi bir tehlike olarak görülüyor. O yüzden Türkiye’de Arap Baharı gibi bir Türk Baharı planlanıyor olabilir. Burada iktidar ve muhalefetin el ele vererek Türkiye’yi önümüzdeki 10 yıla hazırlaması gerekiyor. Ayrıca Sayın Başbakan’ın seçim sonrasında yaptığı gibi halkı yeniden kucakladığını açıklayan bir balkon konuşması yapması gerekiyor. Toplumsal olayların marjinal grupların eline geçmemesi için toplum çok iyi dinlenmeli.