Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, özel iletişim vergisinin düşürülmesi için halkın, işletmecilerin ve hatta maliye bakanlığı'nın hemfikir olduğunu belirterek, 2008 yılında indirimin gerçekleşeceğini söyledi.
Bakan Yıldırım, İstanbul'a yapılacak üçüncü havalimanının ise orta ve uzun vadede bir plan olduğunu belirterek, havaalanının nereye yapılacağı konusunda ciddi sıkıntıların olduğunu kaydetti. Telekomünikasyon Kurumu tarafından hazırlanan ancak Turkcell tarafından dava açılan numara taşınabilirliği konusunda ise aksi sabit olana kadar Telekomünikasyon Kurumu'nun kararının uygulanacağını bildirdi.
Bakan Yıldırım, Bilgi ve İletişim Teknolojilerinde Stratejik Öncelikler Konulu Raporu Swiss Otel'de düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklandı. Toplantıda gazetecilerin sorularını cevaplayan Yıldırım, bir gazetecinin özel iletişim vergisinin indirilmesi ile ilgili çalışmanın ne aşamada olduğu sorusuna, vergi oranlarının indirilmesinin ortak kanaat olduğunu hatırlattı. İletişim vergi oranlarının olağanüstü şartların getirdiği vergi oranları olduğunu kaydeden Yıldırım, depremle beraber yeniden yapılandırma döneminde halkın severek fedakarlık yaptığını ama bunun kalıcı hale geldiğini belirtti. "Biz şuna inanıyoruz, sektörün gelişmesi, ciro ve pazarının büyümesi için vergi oranlarının düşürülmesi şarttır" diyen Yıldırım, bu konuda da herhangi bir fikir ayrılığının olmadığını kaydetti. Halkın, işletmecilerin hatta Maliye Bakanlığı'nın aynı kanaatte olduğunu söyleyen Yıldırım, "Biz bu konuyla ilgili biz çalışmalarımızı yaptık. Gerekli bilgilendirmeyi Bakanlar Kurulana da sunduk. Tabii şimdi yapılan 2007 yılı bütçesi var. Bu bütçede giderleri artırıcı gelirleri azaltıcı kararları yıl içerisinde veremiyorsunuz. Bu çalışmaları 2008 bütçesinde muhakkak sonuçlarını göreceğiz. Bunun çalışmasını yapıyoruz. Arkadaşlarımız Maliye Bakanlığı ile ortak bir çalışma içerisindeler. Çeşitli alternatifler üzerinde çalışıyoruz" diye konuştu.
Bakan Yıldırım, sektörün gelişmesi için çalışmalarının sadece vergi oranlarının indirimi ile kısıtlı olmadığını dile getirerek, sektöre ar-ge ağırlıklı bir teşvik paketi hazırladıklarını söyledi. İllerde yatırımcılara sağlanan teşvik paketine benzer bir paketin de bilişim sektörüne hazırlandığını anlatan Yıldırım, tamamen bilişim sektörünü esas alan ve buna göre ar-ge çalışanlarının maliyetlerinin düşürülmesi ve ar-ge çalışmalarının gelişimine yönelik destekler öngördüklerini kaydetti. Yıldırım, bu destek paketi için yasa değişikliğine ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek, bunun için hazırlanan Çerçeve Yasa'nın son şeklinin verilerek Meclis'e göndereceklerini bildirdi. Bakan Yıldırı, vergi oranlarının ne kadar indirileceği ile ilgili henüz ortak bir noktaya gelmediklerini çalışmalar bitince kamuoyuna duyuracaklarını ifade etti.
NUMARA TAŞINABİLİRLİĞİ TARTIŞMASI Bakan Yıldırım, bir gazetecinin, Telekomünikasyon Kurumu'nun (TK) numara taşınabilirliği çalışmalarını son noktaya getirdiği bir süreçte Turkcel'in Danıştay'a dava açmasını nasıl değerlendirdiği sorusuna şöyle cevap verdi: "Tabii bizim amacımız vatandaşımızın yaşamını kolaylaştırmaktır. Telekomünikasyon Kurumu'nun böyle bir çalışması var ve bununla ilgili de önemli bir mesafe alındı. Gayet tabi bizim arzu ettiğimiz yapılandırma işlerinin karşılıklı mutabakat anlayışı içinde sorun olmadan yürütülmesidir. Ama bazen böyle devam etmediği durumlar oluyor. Gerek idarenin verdiği karar gerekse işletmecilerin bu karardan hoşnut olmayıp her zaman hukuki yollara gitme hakkı vardır. bu ne ilk ne de sondur. Bunların olmaması için hazırlık döneminde düzenleyici kurum gereken her türlü danışmayı yapıyor. Eğer bu noktada işletmeciler bir fikir birliği içindeyse zaten sorun olmaz. Biz kararları kendimiz için almıyoruz. Kararlarımızı işletmecileri ve daha da önemlisi halkın yararına olacak şekilde alıyoruz. Mutabakat yoksa düzenleyici kurum öngördüğü kararı veriyor. Bundan tatmin olmayan işletmeciler de hakların arayabilirler. Ancak bunun aksi sabit olmadıkça düzenleyici kurumun kararı değişmez".
Gazetecilerin, söz konusu davanın 3. Nesil ihale sürecini etkileyip etkilemeyeceğini sorması üzerine ise Bakan Yıldırım, ihale sürecinin Haziran'da yapılması konusunda program değişikliğinin olmadığını söyledi. TK Başkanı Tayfun Acarer ise, söz konusu davanın 2. Nesil sözleşmesi ile ilgili açıldığını 3. Nesil ihale sözleşmesini etkilemeyeceğini, zaten 3. Nesil İhalesi yapıldığında numara taşınabilirliği sorunun da kendiliğinden çözüleceğini söyledi. Toplantıda bulunan Türkcel Genel Müdürü Süreyya Ciliv ise, Turkcell olarak numara taşınabilirliğine karşı olmadıklarını hatta bunun kendilerini ticari olarak avantaj sağlayacağını belirterek, en iyi hizmeti, en iyi kapsama alanını kendilerinin verdiklerini ifade etti. Bu nedenle numara taşınabilirliği konusunda her türlü şartı yerine getireceklerini ve bunun için hazırlıklar yaptıklarını belirterek bu konuyla ilgili hazırlanan yönetmeliğe kesinlikle uyacaklarının altını çizdi. Ancak Danıştay'a 2. Nesil ihale sözleşmesinden doğan hakl7ternatifler üzerinde çalıarının ihlal edildiği için dava açtıklarını belirten Ciliv şunları kaydetti: "1998 yılında açılan bir lisans sözleşmesi var. 530-539 arası numaralar 25 yıllığına bize kiralandı. Bunun karşılığında Turkcell yüksek bir bedel ödedi ve her ay gelirinin yüzde 15'ini ödüyor. Siz bir ev kiralıyorsunuz ve 9 yıl sonra kullanma hakkınız elinizden alınıyor. Yeni yönetmeliğin bu hakkımızın ihlal ettiğini düşünüyoruz. Bu kesin karar değil bugünkü düşüncemizdir. Turkcell numaralarının piyasadaki değerini biliyorsunuz. Diğer operatörlerin numaraları ile karşılaştırıldığında bunun piyasada yüksek bir değeri var. Buradaki haklarımızın ihlal edildiğini düşünüyoruz. Ancak yönetmelik çıktığında tüm şartlarına uyacağız".
"İNTERNETE SANSÜR GETİRMEYİ ASLA DÜŞÜNMEDİK" Bir gazetecinin, Bilişim Suçları ile ilgili Meclis'te görüşülen yasaya yönelik sansür eleştirilerini hatırlatması üzerine Yıldırım, bu konuda toplumda çok ciddi bir duyarlılık olduğunu belirterek, "Bu yasa durup dururken ortaya çıkmadı. Bu yönde çocukların istismarı toplumumuz en duyarlı olduğu konudur. Bu yasa hazırlığı sürecinde aksine hiçbir görüş gelmedi. Burada iki şey birbirinden çok net bir şekilde ayırmak gerekiyor. Bu yasayla biz internete yasak getirmiyoruz. Biz suçu işlemeye yasak getiriyoruz. Mücadele suçla, internetle değil. İnternetin bu işte kabahati yok. Bu mecrayı kullanarak çocuklarımızı, toplumumuzu zehirleyecek zararlı faaliyetlerin önüne geçilmelidir. Bunu da sosyal sorumluluk gereği idarenin yapması gerekiyor. İnsanlara ne gelirse gelsin demeye kimin hakkı var. Toplumumuzu, gençleri, ülkemizi her türlü tehlikeden korumak hepimizin görevi. Sadeci idarecilerin değil, ailelerin ,okulların toplumun görevidir. Buradaki ortak bir çalışmaya ihtiyaç vardır. O bakımdan burada öyle bahsedildiği gibi bir çok kesin eleştiriler yok. Toplum topyekun kabullendi. Amacımız hiçbir şekilde iletişim özgürlüğünü engellemek, internete bir sansür getirmek değil. Özgürlük güvenlik arasına sıkışıp kalmayalım. Hem özgürlüğümüz sonuna kadar kullanacağız hem de gerekli güvenlik tedbirlerini alacağız. İkisi de ihtiyaç. Bunu bir uçtan uca taşırsak toplumda huzursuzluk artar. Biz bunu önleyeceğiz. Yasa bu anlayışla çıktı. yasa titiz bir çalışmanın ürünüdür" şeklinde konuştu.
"İSTANBUL'A 3. HAVAALANI ORTA VE UZUN VADELİ BİR PLAN" Toplantının ardından gazeteciler Devlet Bakanı Ali Babacan'ın İstanbul'a 3. köprünün yapılacağına ilişkin açıklamalarını hatırlatarak bu konuyla ilgili çalışmaları sorması üzerine Bakan Yıldırım, söz konusu açıklamaları kendisinin de okuduğunu söyledi. Bu konunu yeni olmadığı uzun zamandır görüşüldüğünü belirten Yıldırım, İstanbul Avrupa yakasına 3'ncü bir havaalanına ihtiyaç bulunduğunu kaydetti. Ancak her geçen gün batı-doğu uzantısında hızla büyüyen bir şehirde uçuşlara mani olmayacak, şehir merkezine uzak olmayacak ve de havaalanı yapılacak kadar geniş bir arazinin bulunmasının gerektiğini belirten Yıldırım, "Bütün bu birbiriyle zıt şartları biraraya getirecek bir yer bulmanın zorluğunu siz de takdir edersiniz. Buna rağmen çalışmalarız gayet iyi g7ternatifler üzerinde çalıidiyor. Dediğim gibi bu bugünün değil orta ve uzun vadede bir ihtiyaç planlamasıdır. O yüzden hemen yarın bir havaalanı yapılacak gibi bir algılama olmasın" dedi. Gazetecilerin, Antalya Havalimanı'nın yarın yapılacak kiralama ihalesiyle ilgili görüşlerini sorması üzerine Yıldırım, amaçlarının kamuya önemli bir kaynak sağlamak olduğunu söyledi. Ancak burada maliyetin üstünde bir bedelin işletmenin hayrına değil zararına olacağına dikkat çeken Yıldırım, işin kalitesinin düşmesi, hizmetlerin sıkıntıya uğramasının kendileri için paradan daha önemli olduğunu söyledi. Bakan Yıldırım, ihalenin daha önce yapılan ihaleler gibi kamuoyunun önünde şeffaf bir şekilde yapılacağını kaydetti.
İHA