Çukurova Üniversitesi'nde (Ç.Ü) düzenlenen "Stres Altında Başarının Yolları ve Zor İnsanlarla baş edebilme" konulu konferansta, konuşan Uzman Psikolojik Danışman Meral Öztürk, stresin bir kader olmadığını, stresi yönetme tekniklerinin öğrenilerek stresle başa çıkılabileceğini ifade etti.
Öztürk, aşırı stres kadar stressiz yaşamında tehlikeli olduğunu vurgulayan Öztürk, "Neredeyse her hastalığın nedeni olan stres istemesek de yaşamımızı renklendiriyor. Stres kaçınılmaz bir olgu. Aşırı stres kadar stressiz yaşamakta tehlikeli. Stresle birlikte yaşamaya çalışmak, onu kabullenmek, kadercilikle eşdeğerdir. Stres kader değildir. Stres yönetim tekniklerini öğrenip onunla başa çıkmak mümkündür" dedi.
Sıfır stresin motivasyonu yok ettiğini, tepkiyi ortadan kaldırdığını ve vurdumduymazlığa yol açtığını da ileri süren Öztürk, "Bu durum yaşamı da olumsuz etkiler. Stres yaşamı renklendirir. İnsanı daha iyi olmaya odaklar. İş kaygısı gibi düşüncelerin oluşmasına neden olduğu için sorumluluk duygusunu geliştirir. Stresin modern yaşamın bir gereği haline geldiğini ve fizyolojik rahatsızlıklara neden olduğunu söyleyebiliriz. Stres, kaynakları aynı olmasına karşın kişilere etkisi farklıdır. Ağır iş yükü, ilişkilerde yaşanan sorunlar, evlenme süreci, yalnızlık ve maddi sorunlar, sevilen birinin kaybı, sorumluluk isteyen bir konuma gelme (terfi), alkol ve madde kullanımı gibi daha birçok nedenle ortaya çıkan stres, insanların sigara tüketimi ve hareketsiz kalmaları kadar tehlikelidir" diye konuştu.
Stresin oluşmasında bir çok neden olduğunun altını çizen Öztürk, "Stres, kişinin kendini etkileyecek kararlara katılamaması, performans konusunda acımasız ve makul olmayan istekler, iş güvenliğinin olmaması, uzun çalışma saatleri, evden ve aileden uzun süre uzak kalma, işyeri politikaları ve çalışanlar arasındaki çatışma, kişinin sorumluluk düzeyinde kazanç elde edememesi gibi nedenlerle yoğun olarak yaşanır.
"Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre her yıl 160 milyon kişi iş yerindeki stres nedeniyle kalp, damar, nörolojik ve benzeri hastalıklar yaşıyor. Stres duygusal, düşünsel, davranışsal ve fiziksel belirtilerle ortaya çıkıyor. Ancak, stres hakkında yanlış bilinen çok şey var. Özellikle aşırı hırslı insanlar strese yatkın ve yakındır" şeklinde konuştu.
İlaç, uyuşturucu, uyarıcı madde ve alkolün stresle baş etmede etkisiz olduğunu da sözlerine ekleyen Öztürk, stres ortaya çıktıktan sonra mücadele yerine insanın kendini tanıyıp stresi önlemeye yönelik çaba harcaması gerektiğini kaydederken de şu önerileri sundu:
"Kitap okumak, Ilık duş yapmak, dinlendirici müzik dinlemek insanı stresten uzak tutar. Bunların yanında kişinin işyerinde sevdiği işi yapması, görev tanımını netleştirmesi, sadece kendi işini yapması ve kendini tanıyıp kör noktalarını öğrenip bunlara önlem alması strese karşı etkili tekniklerdir."