Çıtayı çok yükseğe koymaktan mı yoksa varını yoğunu tek bir albüme adamaktan mı oluyor inanın bilmiyoruz. Ne var ki ilk albümleriyle efsaneleşen pek çok müzisyen biliyoruz ve onları sizin için listeledik:
Dj Shadow eşi benzeri olmayan ilk albümüyle çıtayı o kadar yükseltti ki bir daha kendisi bile o çıtayı aşmayı başaramadı.
Başlığı okuyunca ilk aklınıza gelen albüm bu olsa gerek. Is This It ile 2000’lerin belki de en iyi rock albümüne imza atan The Strokes, her zaman iyi işler çıkarsa da ne yazık ki onun yanına yaklaşabilecek bir albüm daha yapamadı.
Yalnızca Kanada’da yayınlanan iki albümünü saymazsak Jagged Little Pill ilk albümüydü Alanis Morissette’in. Bu albümle kült oldu ve bir daha onun başarısına yaklaşamadı.
50 Cent de ilk albümünden sonra devamlı düşen bir grafik izledi. Fakat ilk albümünün 2000’lerde hip-hop’a nasıl bir damga vurduğu tartışılmaz.
90’ların en iyi albümlerinden birine imza atan Liz Phair, kısa zamanda gelmiş geçmiş en iyi kadın sanatçılardan biri olarak anılmaya başladı. Sonraki albümleriyse hiçbir zaman ilk albümü kadar tatmin edemedi, hele 2000’lerde yayınladıkları tam anlamıyla birer faciaydı.
Franz Ferdinand’ın tüm albümlerini sevsek de ilk albümlerinin bir efsane olduğunu kimse inkar etmeyecektir.
Ten olmasaydı şu an Pearl Jam’den bahsedebilir miydik bilemiyoruz. Grup çizgisini bozmadan bugünlere kadar gelse de Ten’in yeri apayrı.
Hip-Hop efsanesi Wu-Tang Clan de art arda müthiş albümlere imza atsa da ilk albümleri bir başkaydı.
Kimse Arcade Fire’ın kötü bir albümü olduğunu iddia edemez. Hatta Funeral gibi bir ilk albümden sonra mükemmelliklerini bozmadan devam etmeleri gerçekten takdir edilesi bir durum. Fakat konu Funeral olunca listeye almamazlık edemedik.
Illmatic denince akan sular durur. Sanırız ki Nas bile Illmatic’i aşamadığının ve aşamayacağının farkında.
Ramones efsanesinin başladığı albümdü Ramones. Bir neslin müzik anlayışını değiştirmeyi başarmıştı bu albüm.
Üretkenliğini bozmadan hala sık aralıklarla albüm çıkarmaya devam eden Tricky, üstünden 20 sene ve 9 albüm geçmesine rağmen Maxinquaye’i aşamadı. Tricky denince ilk akla gelen albümdür hala.
Amon Tobin’in mükemmelliğini sorgulayacak değiliz. Bizim en sevdiğimiz albümü olmayabilir fakat Bricolage’ın kusursuzluğu görmezden gelinmeyecek gibi değil. Pitchfork’tan 10 alabilen nadir albümlerden biri kendisi.
Tek bir albümle İngiltere’nin en iyi rapçisi unvanını kazandı Dizzee Rascal ve hak etti de. Ölmeden önce dinlenmesi farz olan Boy In Da Corner, çıktığı sene İngiltere’nin en prestijli müzik ödülü Mercury Prize’ı da kapmıştı. Sonrasında iyi albümlerle kariyerine devam etse de hep ilk albümünün altında ezildi Dizzee Rascal.