ANKARA (İHA) - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker, Türkiye adına pazarlık yaparken kripto tutturduğunu ve yapılan konuşmaların 2 saat sonra Cumhurbaşkanı'na kadar gittiğini belirterek, "Bu ülkenin yönetimine talip olanlar, halkla paylaşamadığını, dar kapı aralığında birkaç kişiyle paylaşıyorlarsa Türkiye'yi karanlığa götürürler" dedi.
Ankara Sanayi Odası'ndaki konuşmasında Türker, 'bakan' kelimesinin 'bakma fiilini yapan kimse' şeklinde anlaşıldığını ifade ederek, "Bakanın eski manası daha güzeldi. Nazır, yani nezaret eden adamım ben, yani bakmıyorum" diye konuştu. Türker, IMF mektubunda; 'tarıma yapılacak bütün ödemelere dokunulmayacak' şeklinde bir hüküm olduğunu kaydederek, önceden söz konusu paraların, faiz dışı fazlayı karşılamada kullanıldığını bildirdi.
Oluşturmak istedikleri sistemde köylünün esnafa olan borcunu ödemesini, esnafın toptancıdan, toptancının ise sanayiciden mal almasının öngördüklerinin altını çizen Türker, "Bakın devlet sistemin içinde yok. Devletin ekonomide küçülmesi böyle olur. Yoksa sahip olduğu malları, mezat satmak değil. Ekonomi büyüyünce devlet ekonomide küçük kalacak. Gerçek özelleştirme budur" diye görüş bildirdi.
Bütçeden esnaf ve sanatkara 50 trilyon liralık kaynak ayırdıklarını ancak bu rakamın Ekim ayına gelindiğinde yaklaşık 15 trilyon liranın harcandığını vurgulayarak, "Böyle yönetim olmaz. Ben 2.5 aydır böyle bir yönetime komutanlık ediyorum diye utanç içindeyim. Milli iradenin parlamentonun kabul ettiği parayı harcatmamışız. Esnafın 420 trilyon lirası bürokratik yaklaşımlarla karşılık kararnamesi hikayeleriyle, çözüm bulmaya yanaşmadan 143 trilyon liraya düşürmüşüz" şeklinde konuştu.
"ÖZAL'IN SEMPATİKLİĞİ YANIMDA SIFIR KALACAK" Türker, 3 Kasım seçimlerinin ardından dünyanın en sempatik adamı olacağını öne sürdüğü konuşması sırasında, "Turgut Özal'ın sempatikliği yanımda sıfır kalacak ama 4 Kasım'dan sonra. Bunu çok iyi biliyorum çünkü bu ülkenin kendi içinden yetişmiş biriyim" şeklinde espri yaptı.
Türker sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapılacak tek iş; olayı zorlayarak, korkutarak değil, 'bardağın yarısı doludur, gelin birlikte dolduralım' diyen bir yaklaşımda olmaktır Bundan başka şeye ihtiyacımız yoktur. Beni görürseniz bilin ki bu şişman bedende her biriniz yatıyorsunuz. Artık hepiniz ekonomi bakanı olabiliyorsunuz bunda bir engel yok."
Türkiye tarihinde ilk kez bir ekonomi bakanının, bu ülke adına pazarlık yaparken kripto tutturduğunu öne süren ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Türker, pazarlıklar sırasındaki konuşmaların 2 saat sonra Cumhurbaşkanı'na kadar gittiğine işaret ederek, kendisiyle müzakere yapanların bu uygulamadan sonra Masum Türker'le değil, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Bakanı ile görüşme yaptıklarını hissetmeye başladıklarını dile getirdi.
Kendisinin Bakanlık görevini Kemal Derviş'ten alışı sırasında izlediği politikayı ise Türker şöyle anlattı:
"Atandığım gün doların 2 milyon liraya çıkması bekleniyordu. Toplantılarda doların 3 milyon liraya çıkacağına dair senaryolar yapılıyordu. Mecbur musunuz milletin bilinç altını kurgulamaya? Dolar çıkmadı. Neden çıkmadı? Bizde de Türk aklı var biraz. Bakanlığı devralırken faiz yükselecek, dolar yükselecek diye Derviş'le konuşmayı saat 4'e kadar sürdürdüm. ABD'de sabah olduğunda televizyon seyredilebilsin diye. Sayın Derviş kötü bir adam mı? Hayır değil, kendisine teşekkür ediyoruz. Bu ülke için ekonomi yönetiminde yapması gerekenleri yaptı. Böylece onun taraftarları için de bulunmaz bir manşetlik söz söyledik."
"Bir bakanın görevi halkçılık yapmaktır" diyen Türker, "Bu ülkede halkçılık yapmanın adını da İngilizce koymuşlar, 'popülizm' demişler. Popülizm nedir biliyor musunuz? Popülizm 'pop'tan geliyor. Pop müziği halk müziğidir, milleti aynı anda hoplattığı için. Bizim Türkçe'deki adı Şişeler Şişeler şarkısıdır. Bu ülkenin yönetimine talip olanlar, ister lider olsun ister bakan, halkla paylaşamadığını yalılardakilerle dar bir kapı aralığında yalnız bir kaç kişiyle paylaşıyorsa Türkiye'nin geleceğini karanlığa götürürler. Aydınlığı işte sizinle her şeyi açıkça paylaşan yapar" yorumunda bulundu.
"IMF'CİLER UZMAN BİR BAKAN GÖRDÜ" Türker, atıl istihdam konusunda da "Atıl istihdamı vallahi işten atmam" ifadesini kullanırken, emekliye ayrılmak isteyen personelin, işlerine son verilmesi gerekenlerle aynı sayıda olduğunu belirtti. Türker, "Ahmet ile Mehmet, kendi kendine işten ayrılacak. Siz inat ya, Ali ile Hasan'a çık diyorsunuz. Bu kez ikisi de aynı anda birlikte işten çıkacaklar. Böylece, kıdem tazminatının dışında ihbar tazminatı da vereceksiniz. Ben bunları IMF'cilere anlattım. IMF'ciler ilk defa uzman bir bakan gördü" dedi. Türker konuşmasında; Başbakan Ecevit'in dünyada; hastaneye sağlam yatırılıp, hastanede hastalanan, hastaneden çıktıktan sonra da iyileşen tek kişi olduğu ifade ederek, Türkiye'de enflasyonun, 'enflasyon vergisi' almak için devlet tarafından körüklendiğini söyledi.
Öte yandan Devlet Bakanı Masum Türker, enflasyon sıfırlaması uygulamasına 2003 yılından sonra geçilebileceğinin altını çizerek, uygulamanın başlatılabilmesi için, enflasyonun düşük seyretmesi gerektiğini söyledi. "Enflasyonun sıfırlanması halinde, dolar gelip başımıza dikilmez" diye konuşan Türker, Avrupa Birliği'ne (AB) girmek için borçların GSMH'ye oranının yüzde 60'a inmesi, enflasyonun yüzde 5 olması gerektiğine temas etti.
Enflasyon sıfırlaması, bilançoların bir kereye mahsus olmak üzere sıfırlanmasın' her biriniz yatıyorsunuz. Artıı, ortaya çıkan yeni rakamın enflasyona ezdirilmemesini ve bu düzenlemeden doğan vergi farklarının 5 yıla yayılarak üreticiye yansıtılmasını öngörüyor.