İlköğretimdeki 2 Bin Deha Çocuk Için Yabancılar Bütün Imkanlarını Sunuyor

Türkiye’de, dünya genelinde uygulanan istatistik verilere göre, sadece ilköğretim okulu çağındaki çocuklar arasında 2 binden fazla deha çocuk olduğu tahmin ediliyor. 400 ila 500 bin civarında da üstün zekalı çocuğun bulunduğu belirtiliyor. Bu çocuklar keşfedilemediklerinden dolayı değerlendirilemiyor.

Üstün zekalı ve deha çocukların fark edilmesi, değerlendirilmesi amacıyla kurulan Türkiye Üstün Zekâlı ve Dahi Çocukların Eğitimi Vakfı (TÜZDEV), bakanlıkla birlikte öğretmenlere eğitim vermeye başladı. TÜZDEV Genel Başkanı Dr. Kemal Tekden, üstün zekalı çocukların keşfi için öğretmenlerin önemli olduğuna vurgu yaparak, Türkiye’deki deha ve üstün zekalı çocukların gelişmiş yabancı ülkelerin kıskacında olduğunu açıkladı.

Yaptıkları tespitlere göre, yabancı eğitim kurumlarının bilim sanat merkezlerindeki çocuklara kadar ulaştıklarını ve bütün imkanlarını sunduklarını belirtiyor. Bu kurumların, çocuklara yurt dışında eğitim amaçlı ciddi imkanlar sunduğu, Türkiye’de bağlantıları olan okullarda ücretsiz eğitim imkanları verme, hatta bu çocukların ailelerine mektup göndererek irtibat kurduklarını aktarıyor.

Aileleri ikna etmek için iş teklifi, farklı imkanlar bile sunduklarını dile getiren Kemal Tekden, 3 yıl önce bu çocukların keşfedilmesi ve değerlendirilmesi amacıyla yabancı bir eğitim kurumunun yapmak istediği sınavın son anda bakanlık tarafından iptal edildiğini anlatıyor. Türkiye’nin bu değerlerine sahip çıkması için bütün yetkililerin uykusunun kaçması gerektiğini, gecesini gündüzüne katarak, gece uyumayarak onlara neler yapılacağı konusunda çalışmada bulunması gerektiğini savunuyor.

TÜZDEV Genel Başkanı Kemal Tekden, Türkiye’nin üstün zekalı çocuklarına yönelik özellikle Amerika’dan ve Avrupa’dan birçok kurumun musallat olduğunu söyledi. Bunu devlet yetkililerinin de bildiğini ileri sürerek, bilim sanat merkezlerindeki çocuklarımızı arayıp, ailelerine ulaşarak, onlara çocuklarını en iyi şartlarda yurtdışında okutma imkanları sunduklarını anlattı. Hatta Türkiye’de irtibatlı oldukları okullarda ücretsiz okutma, aileleri ikna için iş teklifleri bile sunulduğunu dile getirdi. Bu teklifleri ise mektupla ulaştırdıklarının da ortaya çıktığını hatırlattı.

Kemal Tekden, Türkiye’de yabancı menşeli bir kurumun 3 yıl önce sınav yapmak istediğini de anımsatarak, bakanlığın buna engel olduğunu ifade etti. Başka bir ülkenin, o sınavla deha olarak bilinen 2 bin kadar çocuğumuzu belirleyerek, bu çocukları tamamen kendi imkanlarıyla, kendi tarzlarında yetiştirmeyi planladıklarını ileri sürdü. İsmi Ahmet, Hasan, Hüseyin, Mehmet olan bu çocuklarımızın yabancıların eline geçmesiyle tamamen kendi değerlerinden uzak, batı tarzı kültür ve onların kafasına göre yetişmiş insanlar olacağını belirtti. Milli bir vakıf olarak bununla mücadele edilmesini ve bu çocukların ülkeye kazandırılmasını amaçladıklarını açıkladı.

“Üstün zekalı çocuklar bizim toplumuzun ait zenginliklerdir” diyen Kemal Tekden, şu bilgileri paylaştı: “Kültür ve Turizm Bakanlığımız, bizim Anadolu’dan kaçırılmış tarihi eserleri kurtarmaya çalışıyor. Bence üstün zekalı çocuklarımız bunlarında üstündedir. Geleceğinizi inşa edecek çocuklarınızı kaybederseniz o zaman istediğiniz kadar tarihi eserlere sahip çıkın bir anlam ifade etmezler. Amerika’nın neden Amerika olduğunu biliyor musunuz? Amerika’nın rüyasının iki sebebi vardır. Biri Hollywood, biri de beyin göçüdür. Dünyanın kaymak tabakasını siz yetiştiriyorsunuz. Milyonlarca lira harcıyorsunuz. Onlar alıyor ve kendine bağlıyor. Onlar kaymağınızı alıp götürüyor. Kendi insanı olarak. Bu çocuklar eğer “doyduğum yer vatanım” derse ve bu hayat anlayışı varsa, Amerika onun vatanı oluyor.”

Dünyada deha ve üstün zekalı çocuklarına en iyi sahip çıkan ülkenin İsrail olduğuna değinen Kemal Tekden, Türkiye’nin sahip olduğu bu değerlerin genelde Amerika’ya, Afrika’daki çocuklarında Fransa, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerce en iyi şekilde değerlendirildiğine dikkat çekti. Türk toplumunda da dehalara, üstün zekalı çocuklara sahip çıkılan ve bunun en iyi şekilde değer bulduğu döneminde Osmanlılar da Kanuni Sultan Süleyman zamanında zirve yaptığını anlattı. Bu değerlere sahip çıkan toplumların devlet olarak, medeniyet olarak en üst seviyede olduğuna işaret ederek, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan, Baki, Nabi, Mehmet Ebusuud Efendi ve daha birçok önemli ismin sıralanabileceğini ifade etti.

Kemal Tekden, vakıf olarak İstanbul ve Kayseri’de deha ve üstün zekalı çocukların keşfedilmesi amacıyla öğretmenlere yönelik eğitim verdiklerini dile getirdi. Bakanlıkla birlikte yürütülen çalışmada, eğitim alan öğretmenlerin bu çocukları artık davranış, konuşmaları, sorgulamaları ve farklı özelliklerinden rahatlıkla keşfedebilecek. Bu eğitim programları farklı illerde devam edilecek ve sertifikalar verilecek.