İmam Hatip Liseleri Mezunlarından Hükümete Destek

Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği (KAİHL) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Vicdanını ve insafını bağnazlığa kurban etmemiş herkes, sürecin, seçilmiş meşru hükümeti düşürmeye ya da en azından güçsüzleştirmeye yönelik bir siyasi operasyon olduğunda hemfikirdir. En şaşırtıcı olansa, operasyonda mızrak ucu olarak bir dini oluşumun kullanılıyor olmasıdır" denildi.KAİHL Yönetim Kurulu yazılı bir açıklama yaparak son günlerde yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de yaşanan siyasi gerginliğin İslam coğrafyasında endişe ve hayretle izlendiğine dikkat çekilerek, "Vicdanını ve insafını bağnazlığa kurban etmemiş herkes, sürecin, seçilmiş meşru hükümeti düşürmeye ya da en azından güçsüzleştirmeye yönelik bir siyasi operasyon olduğunda hemfikirdir. En şaşırtıcı olansa, operasyonda mızrak ucu olarak bir dini oluşumun kullanılıyor olmasıdır. Türkiye’deki bütün Müslüman çevrelerin, cemaat ve oluşumların neredeyse tamamının; hukukun ve meşru hükümetin yanında yer aldığı görülürken; oluşturulan karşı cephede, bütün ezeli hükümet düşmanları ile normal şartlarda bir arada görülmeleri tasavvur bile edilemeyecek olan kişilerin kol kola girdiğine şahit olunmaktadır" ifadeleri kullanıldı.AK Parti döneminde Türkiye'deki müslüman ve sosyal çevrelerin son 150 yılın en huzurlu dönemini yaşadığının belirtildiği açıklamada şu cümlelere yer verildi:"Toplumun ana bünyesini oluşturan bu çevreler, devletin on yıllardır devam eden dışlayıcı, horlayıcı hatta düşmanca bakış açısından bu dönemde kurtulmuştur. Hangi siyasi partiyi desteklerse desteklesin, bu dönemde Türkiye’deki Müslüman çevreler, faaliyetlerini meşru sınırlar içinde diledikleri gibi yerine getirmişler, herhangi bir baskıyla karşılaşmamışlardır. Hal böyleyken, bir dini oluşumun, 'Hep bana' mantığıyla devletin kritik makamlarını gözüne kestirmesi, bu makamlara mensuplarını yerleştirmek için hukukun dışına çıkmakta hiçbir mahzur görmemesi, amacına ulaşamayınca da bütün ülkeyi ateşe atma pahasına, seçilmiş hükümete savaş ilan etmesi, izah edilemez bir durumdur. Türkiye’de bugün yaşanan kriz, bir partinin taraftarı olmak ya da olmamak durumunu çoktan aşmış, bir ülke meselesi haline gelmiştir. Hukuka, insan haklarına ve kardeşliğe inanan herkesin, meşru hükümetin yanında saf tutması gerekir. İcraatları beğenilmeyen bir hükümeti ilk seçimde görevden uzaklaştırmak mümkündür, ancak hiç kimseye hesap verme mecburiyeti olmayan yapıların gayri meşru yöntemlerle karar alma organlarına temerküzü durumunda bundan bütün ülkenin zarar göreceği aşikardır".