Din görevlisi Aziz Tan'ın şehit edilmesiyle ilgili olarak teriristler arasında geçen konuşmalar Aksiyon dergisi'nin bu haftaki sayısında yayınlandı. Haber,terörörgütünün dine bakışını ortaya koyması bakımından oldukça dikkat çekici...
PKK, imam Tan hakkında 'Kürt vatandaşların dinî duygularını istismar ederek ajanlaştırmaya çalıştığı' iddiasıyla 'infaz' kararı çıkarmış. Buna göre, cinayeti Dilşat kod adlı terörist Muhittin Yılmaz ile başka bir PKK'lı işledi.
'İnfaz' kararı örgütün Botan grubu olarak bilinen ve daha çok Hakkâri civarında eylem yapan teröristlerce verildi. İşin ilginç yanı, imamı şehit eden Dilşat kod adlı teröristin hem kırsalda hem de şehirde faaliyet yürütüyor olması. Zaten teröristlerin Toyota ciplerle şehre getirilip götürüldüğü belirtiliyor. Dilşat, M.E. isimli şahsa, Tan'ın nasıl ve neden şehit edildiğini de anlatmış.
Dilşat, M.E.nin, "İmamdan ne istediniz?" sorusu karşısında onun Hakkâri'deki gençleri sokak eylemlerinden uzaklaştırdığını söylemiş. Yani imam Tan, camiye gelen gençlere devlet güçlerine taş atmamalarını, okumalarını tavsiye ediyordu. Çocuklara örgütten uzak durmalarını, bu işin sonu olmadığını, örgütün Kürt halkına acı ve ızdıraptan başka bir şey vermediğini anlatıyordu. Onu bu yüzden öldürmüşler.
Dilşat ve beraberindeki teröristler cinayet öncesinde Aziz Tan'ı adım adım takip etmiş. İşte M.E.nin anlatımıyla o hain olayın gelişimi: "İmam, teravih namazından önce verdiği vaazda 'Ramazanda ölenler cennete gider' demiş. Dilşat bana 'Onu cennete gönderdim' dedi. Bunu söylerken hep beraber kahkaha attılar.
Cinayet gecesi abdestsiz olarak teravih namazına gitmişler. Cemaatin arasında namaz kılıyormuş gibi hareket etmişler. Hatta uzun süre camide kaldıkları için pişman olduklarını söyleyerek tekrar kahkaha attılar.
Dilşat, eylemden önce Şenler yokuşuna pusu attıklarını ve sabah namazına giderken imama 7 kurşun sıktıklarını söyledi. İmamların kediler gibi 7 canlı olduğunu, bu yüzden 7 kurşun atarak imamın 7 canını öldürdüğünü belirtti. Dilşat'ın sıktığı kurşunlardan 4'ü kafasına, l'i göğsüne isabet etmiş."