Dün İSKİ'nin organizasyonuna katılan Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, kürsüye çıkarak konuşma gerçekleştirdi. Yazıcı'nın konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve eski İBB Başkanı Kadir Topbaş'a teşekkür ettiği anlarda kalabalık protesto etmeye başladı. Sosyal medyada gündem olan görüntülerde İmamoğlu'nun protestoları dindirmeye çalıştığı görüldü. Yazıcı'nın ayrılışı sırasında arbede yaşanırken İmamoğlu sahneye çıktığında Yazıcı için "Bu arkadaş ortamı germeye gelmiş" dedi. Bugün açıklama yapan Yazıcı, "Tamamladıkları için de kendilerine ve belediye yönetimine de teşekkür ettim. Bu teşekkür zorlarına gitti" derken "Protestolar karşısında aşağı indim. Sayın başkana 'Ben burayı terk edeceğim, bu hakaretler karşısında burada duramam’ dedim. Çok kurnazca hazırlanmış bir konuşma gibi bana ayrıca sözlü saldırı yaptı. Bu bir saldırıydı" ifadelerini kullandı. İmamoğlu'na gerekirse dava açacağını dile getiren Yazıcı, arbede anlarını ise "Arkadaşlarımızın birisinin gömleği, birisinin pantolonu yırtıldı. Polislerin korumasında arabaya kadar zor gittik. Arabaya binerken dahi saldırılar oldu. Bindim arabayı sallıyorlar. Yani maalesef polis arkadaşlar ve korumalar olmasaydı bir şeyler olacaktı" sözleriyle anlattı. İşte Yazıcı'nın olayın ve Yazıcı'nın son açıklamalarından tüm ayrıntılar...
Tuzla'da dün İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı'nın katılımıyla İSKİ Tuzla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi 3. etap açılış töreni düzenlendi. Başkan Yazıcı kürsüde konuşma yaptığı sırada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemlerde yapmış olduğu hizmetler dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve projenin bir kısmını tamamlayan eski İBB Başkanı Kadir Topbaş'ı anması üzerine bazı kişiler tepki göstermişti. Konuşmaların ardından Yazıcı'yı makam aracına kadar takip eden kişilerin tepki göstermesi üzerine arbede yaşanmıştı. Yazıcı polis ve korumalar eşliğinde makam aracına binerek bölgeden uzaklaşmıştı.
Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı konuya ilişkin DHA’ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bir X açılışı yapıyorsunuz ve hiç alakası olmayan kişileri orada anlatmaya çalışırsanız bu nereden çıktı denilebilir. Ama açılışını yapmış olduğumuz İstanbul’un en büyük olan Tuzla’daki koku ve birçok yükünü çekmiş olduğumuz atık su ileri biyolojik arıtma tesisinin 3. etap açılışını yapıyoruz. 3. etap olunca bunun 1 ve 2. etabı olduğunu zaten herkes anlayabilir. Ben konuşmamda bunu 1998 yılında 1. etabın açılışını yapan dönemin belediye başkanına, yönetimine ve sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ettim ve 2009'da 2. ünitesini açan merhum Kadir Topbaş Bey'e 3’üncüsünün de temelini attığı, onu başlattığı için teşekkür ettim. Tamamladıkları için de kendilerine ve belediye yönetimine de teşekkür ettim. Bu teşekkür zorlarına gitti. Tanıtım görsellerinde ve bazı duyurularında da benden önce konuşan İSKİ Genel müdürünün açıklamalarında şunu gördüm; ‘Cumhuriyet'in 75. yılında başlandı, 2023'te Cumhuriyet'in 100.yılında hediye ediyoruz’ arada hiçbir şey yok sanki. Ben buna yönelik de konuşmalarımda bu hakkı verdim. Orada Tuzla’nın istek ve taleplerini ve böyle bir yükle beraber başka yüklerimiz olduğunu da İstanbul’un yükünü çektiğimizi saydım. En son tekrar 3. etabın açılışını yapan, bitiren sayın başkan ve yönetimine, 2'nci etabı yapan Kadir Topbaş Beyefendi'ye ve zamanında kuruluşunu yapan 1.etabı açan Recep Tayyip Erdoğan’a tekrar teşekkür ediyorum deyince ortalık karıştı."
Protestolar karşısında sükunetini korumaya çalıştığını ifade eden Yazıcı şöyle konuştu:
"Ben o protestolar karşısında sükunetimi de korumaya çalıştım ve Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 yılda yaptıklarını 1 haftada anlatamam. 4 yıllık belediye başkanlığında sadece 39 ilçeden Tuzla’da yapılmış olan 5 proje aklıma geldi ve saydım. Bu onların çok zoruna gitti. Ve o protestolar karşısında aşağı indim. Sayın başkana 'Ben burayı terk edeceğim, bu hakaretler karşısında burada duramam’ dedim. Çok kurnazca hazırlanmış bir konuşma gibi bana ayrıca sözlü saldırı yaptı. Bu bir saldırıydı. ‘Kurnazlığı siz yapıyorsunuz genel müdür geçmişten hiç bahsetmedi. 1. ve 2. etaptan bahsetmedi. Bir teşekkür bile etmedi. Kurnazlığı siz yapıyorsunuz, ben hakkı olanı hakkına verdim. Ben burada durmayacağım’ dedim. O kalktı, ben kalktım; ‘Ben ayrılıyorum’ dedim. Elimi uzattım, elimi bile tutmadı.
O nezaketi bile göstermedi. Seçilmiş bir belediye başkanına saldırı yapılırken çıkıp oradan provokasyonu provakatif bir hareket olarak yorumlamak, belediye başkanını provakatör olarak yorumlamaları gerçek bir provokasyondu.”
Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti:
"‘Biz teslim aldığımızda yüzde 25’i bitirilmişti’ diyor. Kendi iddiaları. Ben uydu görüntülerine baktım. Uydu görüntülerine bakıldığında 2019’un 6. ayındaki uydu görüntüleri şu anda hiç de dedikleri gibi görünmüyor ama beyanlarına dayanıyorum yüzde 25’ ten sonra tamamladıklarını söylediler. Ben brief aldım; şu anda tesisin önemli kısımlarından biri olan kokuyu giderecek olan yakma ünitesi henüz devreye alınmamış. Bu hala taşınacak demektir. Bu ne demek? Koku hala devam edecek demektir. İkincisi proje bitmemiş demektir. Yakma tesisi çünkü daha bitmemiş. Orada bir bahane duydum canımı çok sıktı. ‘Efendim biz bu yakma ünitesini kalan kısmını tamamladık yakma ünitesini de yapacağız. Kredi istedik, Cumhurbaşkanlığından çıkmadı’ gibi. Çok garip bir şey. Bir projenin yıllar önce yapılmış ihalesi bütün bütçesi hazırlanmış ve yapılmış. En son yakma ünitesi için Cumhurbaşkanlığı'ndan izin almak, Tuzla Belediyesi bile böyle bir şey yapmaz. Yani yakma ünitesinin yapılmadığını da orada öğrendim. Proje bitmiş değil yani. Bunu da ilk defa buradan söylüyorum.”
Aracına yönelirken saldırıyla karşılaştığını ifade eden Yazıcı şöyle konuştu:
“Arkadaşlarımızın birisinin gömleği birisinin pantolonu yırtıldı. Polislerin korumasında arabaya kadar zor gittik. Arabaya binerken dahi saldırılar oldu. Bindim, arabayı sallıyorlar. Yani maalesef polis arkadaşlar ve korumalar olmasaydı bir şeyler olacaktı. Türk siyasi hayatı adına demokrasi ve özgürlük naraları atanların Türk demokrasisine katkı sağlamak yerine bu nahoş durumlara düşürmelerine ülkem adına üzüldüm.”
Cumhuriyet Halk Partisi'nden bazı kişilerin arayıp özür dilediklerini söyleyen Yazıcı şunları ekledi:
“Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlardan arayıp özür dileyenler geçmiş olsun diyenler oldu ama Büyükşehir Belediyesi’nden veya buradaki ilçe teşkilatından, başkanından falan öyle bir şey olmadı. Ben darp olmadığım için sözlü saldırıda bulunanlar hakkında onların tespitini istedim. Aynı zamanda galeyana gelmiş bir topluluğa kürsüden mikrofonla yüksek bir sesle ‘arkadaş provokasyona gelmiş’ diyen başkanın sözünün ne kadar provakatif bir eylem veya ne kadar azmettirici olup olmadığını hukukçu arkadaşlarımız inceliyor, takip ediyorlar. Gerekirse bu konuda da dava açacağım.”
(DHA)
