HABER

İmamoğlu'ndan para sayma görüntüleriyle ilgili açıklama! 'Usul açısından doğru değil ama Türkiye'de bu var'

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medyada gündem olan para sayma görüntüleri ile ilgili olarak "Her seçim öncesi bir kumpas, bir iftira. 2019 yılında CHP İl binasının alınması üzerine bir görüntü. Sonuçta ben de sosyal medyadan gördüm ve sizin gibi 'bu nedir' dedim. Öyle olmaması gerekir. Usul açısından hatalı eksik, doğru değil ama Türkiye'de bu var mı, var. Dönsek başka partilerin il binalarına işin içinden çıkamayız" diye konuştu.

İmamoğlu'ndan para sayma görüntüleriyle ilgili açıklama! 'Usul açısından doğru değil ama Türkiye'de bu var'

CHP'nin İstanbul adayı, mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, katıldığı canlı yayında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

İmamoğlu'nun açıklamasından satır başları:

PARA SAYMA GÖRÜNTÜLERİ

"Her seçim öncesi bir kumpas, bir iftira. 2019 yılında CHP İl binasının alınması üzerine bir görüntü. Sonuçta ben de sosyal medyadan gördüm ve sizin gibi 'bu nedir' dedim. Günün sonunda bir baktım, 'Kurultayda birilerine verilecek paraların görüntüsü' şu, bu vs. Ramazan'ın ilk gününe 2019'undaki gibi seçimin iptal edilişi gibi hiç yakışmayan bir iş. 4,5 yıl önceki görüntüden malzeme çıkartma çabası. Televizyonda konuşan gazeteciler 'çok yeni görüntü' dedi. Orada il yöneticisi var, onların beyanı var, il başkanlığının açıklaması var. O dönemin il başkan yardımcısı var. İl başkanının basın danışmanı var. Günün sonunda açıklamaları il başkanlığı yaptı. Beni ilgilendiren t arafı şu, bir binanın alınması meselesi yüzünden işi Ekrem İmamoğlu'na götürmek. İşi İBB'ye götürmek.

"İMAMOĞLU VE İBB İLE İLGİSİ YOK"

Bir konu vardır, sorarsınız. Böyle bir yaftalamak, karalamak üzerine saldırı. 'Bir şey bulduk Ekrem'e nasıl zarar veririz?' diye girişim yapıldı. Ekrem İmamoğlu ile İBB ile bir ilgisi yok. Tabii bir iş öyle olmaması gerekirdi. Anlatılana göre o gün yapılan tapu işlemi var. İşlemde verilen kapora süreci var. Orası bir hukukçunun ofisi. Hukukçunun bunu servis etmesi meselesi var. Adalet Bakanı çıktı, iddianame yazar gibi konuştu. Bu işlerde en son Adalet Bakanı konuşur. Birkaç saat ara vermeden sağolsun iddianameyi yazdı. Orada tapu işlemi öncesi bir olay var. Öyle olmaması gerekir. Usul açısından hatalı eksik, doğru değil ama Türkiye'de bu var mı, var. Dönsek başka partilerin il binalarına işin içinden çıkamayız. Günün sonunda ben şurasındayım meselenin topyekün saldırı düzeni içerisinde Ekrem İmamoğlu'na bir leke sıçratalım. İl başkanı da süreci yeni öğrendi. Muhtemelen bu burada bitmez. Bir leke atıyorlar. Bizim hakkımızda dava açıldı, bekliyor duruyoruz. İstinafta yatıyor, bakalım hayırlısı.

thumbs_b_c_5e7a576cb3735a25d993ffe8b8c16d40

"TAMAMEN UYDURMA"

100 bin konut vaadimiz yok. 100 bin konut tamamen uydurma. 100 bin konut meselesi Meclis'te yaptığım konuşmadan alıntılandı. Bir seferberlik duygusu içerisinde, çok hızlıca, konuşmada sayın Kurum'a bakanlık ziyaretinden bahsediyorum. 100 bin konutun İstanbul'da güçlendirilmesini sağlamamız gerekir diye düşünüyorum. Bunu aldılar 100 bin konut, 100 bin konut. Bizim 10 bin konut vaadimiz var. Söylediğimiz her işi ya başardık ya devam ediyoruz. İstanbul'da derdi olmayan 'şu kadar konut yaptık' der ama hayatta öyle bir başarısı yoktur. 650 bin konut vaat etti değil mi aday? Bir yayında gördüm, Esenler Belediye Başkanı 'niye garipsiyorlar ki, yapılır' dedi. 650 bin yapılır dedi. TOKİ'nin ne kadar iş yaptığını biliyor musunuz İstanbul'da. 2002-2023'de tamamlanan 61 bin konut. 5 yılda TOKİ'nin İstanbul'da yaptığı konut sayısı 8 bin 500. 5 yıldaki yıllık performansı 2800. İlçe belediyeleri onlarda, iktidar onlarda. Yıllık performansı bu. 650 bin konut dediğiniz şey Türkiye'nin hane konut ortalaması 3 küsür kişi. Çarptığınızda 2 milyonun üzerinde insan. 2 milyonun üzerinde insan İstanbul'a gelecek, yaşayacak ya da artacak. Gerçekten uydurma, tamamen insanların algısına oynayan bir düzen diyorum. 650 bin konutun sınıfı önemli. Güçlendirecek misiniz, yıkıp yapacak mısınız, rezerv alanlarına konut mu yapacaksınız?

"SAYIN CUMHURBAŞKANI BİLE BENDEN ÖĞRENDİ"

5 yılda baraj güçlendirme meselesi var. Pabuçdere, Kazandere, Terkos, Elmalı barajlarının güçlendirme meselesi var. Melen rezaleti yaşanıyor bu ülkede. 2016'da Melen bitecekti. Aralık ayının şu saatinde açılışını yapacağız diye geçmiş dönem Tarım ve Orman Bakanı açıklama yaptı. Şu anda ortada bir mezar var. Bir baraj var, gövde çatlak. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Çatlak olduğunu Sayın Cumhurbaşkanı bile benden öğrendi. Seçim bitti. Melen ne durumda dedim. Önce bizi içeri almamaya kalktılar. Gittik, malın sahibiyiz. Gövdemi sokacağım kadar baraj çatlamış. Yanlış proje. Yanlış statik. Zemin uygulamaları yapılmamış. Şimdi çözüm bulunamıyor, çöp. Müteahhit firma 'bu proje yanlış, yapılamamış'. DSİ 'hayır yapacaksın, doğrusu bu' demiş. Günün sonunda orada bir çöp var. İnanın şu anda o sefillik. Ağızlarına alamıyorlar, aynı Kanalistanbul gibi. İnanın 20 milyarımız çöp oldu. Melen'in hikayesi 1989'a gider. Hem orada muazzam bir havzayı koruyor. Biz orada havza yatırımlarına devam ediyoruz. İSKİ yatırımlarına devam ediyoruz. Sahanın atık sularının toplanmasını İSKİ yapıyor, barajı DSİ yapıyor, İSKİ'ye devrediyor. O kadar büyük zararı var ki. Büyük bir kamu zararı. Çıt yok.

thumbs_b_c_2322113a8bab387f222ba7c7bb8f8935

BURCU KÖKSAL AÇIKLAMASI

Ben görüşümü söyledim. Bir yargı değil ki bu. Böyle bir hakkım yok, haddim de değil. Burcu Hanım iki gün sonra 'sözlerim yanlış anlaşıldı, tabii ki kapım herkese açıktır' dedi. Elbette bizim temsil ettiğimiz bir misyon var. Herkesin duygularını alıyoruz, gözlemliyoruz. Söylediğiniz söz ve yaptığınız eylem İstanbul'u bağlar. İstanbul'da yaptığınız Türkiye'yi bağlar. Sayın Yavaş 'sevseniz de sevmeseniz de her vatandaşa kapınız açıktır' dedi. Ben 'bir belediye vatandaşı sevip sevmeme hakkı değildir' dedim. Belediye başkanının yetkisinde değildir kapıyı kapatmak veya açmak. Kanunda da böyledir. Mustafa Kemal Atatürk'ün kurmuş olduğu Meclis'in kültürü de böyledir. Çanakkale, İstiklal Savaşı, bağımsızlık mücadelemiz de aynı kavramlarla bütündür. 86 milyon insanımızı zaten birileri ayrıştırmak istiyor. Biz bunu yapmayız, yapmamalıyız. Bu ülkenin birliğe, beraberliğe, kardeşliğe muhtaç olduğu dönemdeyiz. Biz onun çimentosu olmak zorundayız. Benimki bir görüştür, sağolsun Burcu Hanım iki gün sonra ifadesinin öyle olmadığını söyledi.

31 MART SEÇİMLERİYLE İLGİLİ TÜM HABERLERE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN!

Yerel Seçim 2024

En Çok Aranan Haberler