Kahramanmaraş merkezli depremlerde çok sayıda ilde büyük yıkımlar olmuş ve can kayıpları verilmişti. Deprem bölgesinde sarsıntılar sürerken tüm Türkiye’de diğer illerdeki deprem riski ve binaların depreme dayanıklılığı konuşulmaya başlanmıştı. Beklenen olası İstanbul depremi sebebiyle İstanbul’daki depreme karşı hazırlık ve binaların durumu da gündem olmuştu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise 27 Şubat’ta Twitter hesabından bir açıklama yaparak “İstanbul Deprem Seferberlik Planımızı Çarşamba günü saat 13.00’te açıklıyoruz. Gerçek beka sorunumuza dair çözüm, önlem önerilerimizi ve iş birliği çağrılarımızı sunacağız. Hep birlikte İstanbul’u depreme dayanıklı kent yapma yolunda buluşalım.” demişti. Deprem Seferberlik Planı ile ilgili İstanbul'un yol haritası açıklandı. Sunum öncesi ve sonrası, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, konuşmasında dikkat çeken ifadeler kullandı.
Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Bu deprem millet olarak hepimizi harekete geçirdi. Hepimizin başı sağ olsun. Bu süreçte yaklaşık 7 gün orada bulundum. Çok acı bir süreci hep birlikte yaşadık.
Eğer bu topraklarda durmadan deprem oluyor, binalar yıkılıyor ve insanlarımız ölüyorsa hepimiz depremi ülkemizin birincil sorunu kabul etmek zorunluluğumuz vardır. Bundan sonra deprem, fay hattı tartışması, deprem ne zaman nerede olacak, hangi büyüklükte olacak tartışmalarını bir tarafa bırakmalıyız. O işi layıkıyla yapan hocalarımız var. Deprem bu topraklar için bir realitedir.
Depremleri durduramayacağımıza göre depremde milletçe yıkılmamak, can kayıplarına uğramamak ve şaşkınlık içerisinde büyük bir pişmanlık duymamak için deprem dirençli yerleşim alanları ve kentler yaratmak zorundayız. Biz bugün itibarıyla İBB olarak güçlü bir inisiyatif alıyoruz, düzen değiştiriyoruz, düzen değiştirmek zorundayız. Düzen değiştirmek elbette cesaret ister.
İBB bu süreçte yıllardır bu konuyu konuşuyor. İstanbul’un yanı başında olan Gölcük ve Düzce depreminden beri bunu konuşuyor, belki gayretler içerisinde ama değişim adına yeterli adımları atamamıştır.
İmar, rant, siyaset düzenine karşı bir süreçte ilerliyoruz.
Deprem konusunda en ileri, en cesur adımları atabilecek konumda olmak zorunda olduğumuzun farkındayız. Deprem konusunda yapılması gereken ne varsa yerine getirmek için İstanbul olarak ayağa kalkıyoruz, deprem dirençli İstanbul için yüksek seviyede bir seferberlik başlatıyoruz.
İnsanlarımızı korumak için deprem dirençli kent uygulamasını İstanbul’da yüksek seviyede başlatıp sadece İstanbul’da değil Türkiye’de bunu yaymalıyız, Türkiye'de örnek olmak zorunda olan bir şehiriz. Amacımız budur. Deprem İstanbul için kaçınılmaz bir gerçek ve beka meselesidir. Deprem bu kentte yaşanacaktır. Eğer bu kadim topraklarda neslimizi ebediyen yaşatacaksak kısa orta ve uzun vadede deprem dirençli yerleşim alanlarını hızlıca oluşturmak zorundayız. Bunun için finansal gücümüz var. Kimsenin kuşkusu olmasın inanıyorum ki milletçe biz bunu başarabiliriz. Teknik bilgimiz, insan kaynağımız, bilim insanlarımız, gücümüz var. Her şeyimiz var. Bu toprakların kaynağı vardır. Tüm halkımızla birlikte çalışmak ve başarmak istiyoruz. Başaracağımıza yürekten inanıyoruz. İnanmanın tek başına yeterli olmadığını gördük. Gerçekçi stratejilere ve kaynağa ihtiyacımız vardır.
Bu ulusal seferberlikte devletimizle milletimizle hükümetimizle sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışıp başarmak istiyoruz.
Sorunun devasa büyüklükte olduğunu hepimiz biliyoruz.
İş birliğine ihtiyacımız vardır. Çok boyutlu ve çok çeşitli işleri kapsamaktadır bu süreç. Kaynağa ihtiyacımız var. Her kesimin harekete geçmesi ve geçirilmesi gerekiyor.
Uzun bir zincirin kırılmadan kol kola amasız fakatsız çalışması gerektir.
Bilime ihtiyacımız var, bilim yegane ışığımızdır. Çünkü dün olduğu gibi bilimin söylediklerini görmezden gelerek yolumuza devam ettiğimizde canımızı yakan sayısını beyan etmekte zorlandığımız on binlerce insanımızı kaybettiğimizde yaşadığımız acıyı tekrar yaşarız.
Güçlü bir yol haritasına ihtiyacımız var. Bugün bu salonda sizlerin katılımı ve şahitliğinde, yeni ve güçlü bir başlangıcı daha yapıyoruz. Deprem ve afetlere karşı bu kadim şehri dirençli bir hale getirmek için her şeyi tekrardan, sıfırdan başlatıyoruz. İş başına geldiğimizden beri yaptığımız tüm çalışmaları defalarca gözden geçirdik. Son süreçte Bilim Kurulumuzla yaptığımız toplantıdan sonra depremi tüm boyutlarıyla kapsayan çalıştay sürecini gerçekleştirdik.
Her aşamada çalışmalarımızı gözden geçirip seferberlikle ilgili icapların yerine getirilip getirilmediğini denetleyip süreci sağlıklı şekilde devam ettireceğiz.
Deprem seferberlik yol haritamızı sizlerle paylaşacağız. Tespit ve eylem planı olarak sizlere sunacağız. Neler yapıldığını ve yapılıyor olduğunu anlatacağız. Göreceğiz ki yapılması gereken devasa işler var. İBB'nin çok daha ötesinde bir durum olduğunu da hepinizin gözlerinin önüne sereceğiz. Çıkış yolunu da sizlerle paylaşacağız.
İmamoğlu konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
Valilikten dün itibarıyla davetler aldık. Katılacağımız AFAD bünyesinde toplantılar var. Kamuoyunu en üst seviyede bilgilendireceğiz. Kahramanmaraş depremi aslında bu ülkenin tüm yöneticilerini harekete geçirmiştir, getirmelidir. İş birliğine yanaşmayan kim varsa koltuklarını bırakacak, evine dönecek. Hep birlikte harekete geçmek zorundayız. Boş söze kimsenin tahammülü kalmadı. Boş sözü kim söylüyorsa geçerlidir.
Kararlılığımız nettir, tartışalım, uzlaşalım, konuşalım ama bilinsin ki prensiplerinden taviz veren hiçbir kurum milletine hesap veremez. Gelin, İstanbul ve tüm Marmara bölgesini kapsayan Marmara İstanbul ve Marmara Deprem Konseyini kuralım. Hükümetimize yıllardır yaptığımız çağrıyı bir kez daha yapıyorum. Herkesin içinde olduğu bir oluşumu planlayalım.
Hükümetimizin ve Marmara bölgesindeki tüm yerel yönetimlerin uzlaşmasıyla Marmara Deprem Konseyinin kurulması şart. Gerekli özerkliği ve uygun çalışma koşullarını sağlayalım. Partiler üstü bir meseleden bahsediyorum. Çok nettir. Ortak akılla hepimize bir yol haritası hazırlasınlar. Yapılacak işler bilimsel bir şekilde burada tanımlansın. Hızlı bir şekilde böyle bir konsey işletilebilir, buna yürekten inanıyorum.
Bu konseyle ilgili bütün devletimizin kurumlarına çağrıyı yapmayı kendime vazife ediniyorum.
Bütün bakanlıkları büyük bir seferberliğe davet ediyorum.
Birçok alanda mevzuat çalışmasını öneriyoruz. İstanbul imar yönetmeliğinin yenilenmesi üzerine büyük bir çaba içerisindeyiz. Revizyon çalışmasını meclisimize sunacağız. Bir diğer önemli konu, iskan yapı kullanım izni verildikten sonra belirli periyotlarla denetlenmesi meselesidir.
Ruhsatlı, iskanlı bir binaya sonrasında müdahale edilmişse bu suçtur, bu suça meydana verilmemesi konusunda kararlı davranmak zorundayız.
İmar aflarını geri dönülmemek üzere hayatımızdan sonsuza dek çıkarmalıyız. İmar aflarının yasaklanmasına ilişkin anayasal düzenleme yapmalıyız.
Türkiye siyasetinin gerçek manasıyla çoğulcu olmasını sağlamak için elimizden geleni hep birlikte yapmak zorundayız. Yaklaşmakta olan marmara depremi sadece İstanbul ve marmara bölgesini de tehdit etmiyor, Türkiye'nin geleceğini, ekonomisini, dünyadaki yerini tehdit ettiğini de bilmeliyiz. Yaklaşan tehlike milli güvenliğimizi de tehdit etmektedir. Eğer bir düşman arıyorsak meydan okuyacağımız düşmanın deprem olduğunu unutmamalıyız. Yeni bir iş birliği inşa etmek zorundayız. Siyaseti dinç ve taze hale getirmeliyiz.
Sizlerle paylaştığımız planımız sadece bir başlangıçtır, bir çağrıdır. Bu bir seferberlik çağrısıdır. Kayıtsız şartsız iş birliği çağrısıdır. Tüm bakanlıklarımıza, yerel yönetimlere, belediyelere, mülki ve askeri idarelere, meslek odalarına, iş dünyası örgütlerine, tüm kurumlara, şirketlere, sektörlere çağrıdır.
Biz bugün itibarıyla İstanbul'u depreme dirençli bir kente dönüştürme konusunda kararlılığımızı, cesaretimizi, özverimizi ortaya koyuyoruz. Durmayacağız, hepimiz biliyoruz İstanbul durursa Türkiye durur. İstanbul durursa Türkiye çok büyük sıkıntıya düşer. Bizim için bu bir başlangıçtır. Ben bugün itibarıyla bütün arkadaşlarımla sahaya çıkıyorum. Her gün bizleri sahada göreceksiniz. Yoğun bir çalışma içerisinde göreceksiniz. Bize katılın. Dediğim gibi başvurular alacağız, yeni yöntemler, yeni sistemler kuracağız. Nisanda tekrar bir araya geleceğiz. Afet eylem planımızın da detaylarını yoğun bir şekilde konuşacağız.
Gelin şimdi başlayıp 5 yıllık, 10 yıllık, 20 yıllık planla tüm kentlerimizi dirençli hale getirelim. Kaderimiz, depremle yıkılıp giden diğer medeniyetlerin kaderine benzemesin, benzemeyecek.
Başlattığımız seferberliğin İstanbullulara, milletimizin adına hayırlı sonuçlar vermesini diliyorum. Hepinizi davet ediyorum.