İmar Bankası davasına devam edildi

İSTANBUL (İHA) - İmar Bankası'nın zarara uğratılmasına ilişkin Kemal, Yavuz, Hakan ve Bahattin Uzan'ın da aralarında bulunduğu 26 sanığın yargılanmasına devam edildi. Adabank davasında ise, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Hakan ve Cem Uzan hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiği belirtildi.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Hilmi Başaran, Bahattin Uzan, Mustafa Akar, Tacettin Pak ve Yeşim Öztürk ile tutuksuz yargılanan 7 sanık katıldı. Gıyabi tutuklu olarak aranan Kemal, Yavuz ve Hakan Uzan ise yakalanamadıkları için duruşmada bulundurulamadı. Geçtiğimiz duruşma Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından sanık Bahattin Uzan'ın sağlık durumuna ilişkin istenen raporun mahkemeye ulaştığını tutanağa yazdıran Mahkeme Heyeti Başkanı Mustafa Akın, raporda Uzan'ın şu anki durumuyla bir hekim tarafından takip ve kontrolü yapılması halinde cezaevi şartlarında yaşamının sürdürebileceğinin bildirildiğini belirtti.

Bahattin Uzan'ın avukatı Emin Canacankatan, müvekkilinin 15 Ağustos'ta Adli Tıp'a götürüldüğünü ve burada bir heyet tarafından sağlık kontrolünün yapıldığını söyledi.

Uzan'ın 4 atardamarının tıkalı olduğunu, yüksek tansiyon hastalığı ve nefes darlığı bulunduğunu ve prostatının kansere dönüşme ihtimali bulunduğuna dikkat çeken avukat Canacankatan, müvekkilinin tedavisinin Kartal Devlet Hastanesi'nde mümkün olmadığını vurguladı. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun Uzan'ın doktor kontrolünde cezaevinde kalmasının mümkün olduğuna dair tespitine katılmadıklarını ifade eden Canacankatan, "Adalet çok önemli; ama insan onuru ve yaşamı daha önemli" dedi. Canacankatan, müvekkilli Bahattin Uzan'ın sağlık tedavisinin yapılması ve daha fazla mağdur olmaması için tahliyesini talep etti.

Sanık Hilmi Başaran'ın avukatı Şeref Dede de savunmasında, müvekkilinin yaklaşık 2 yıldır tutuklu bulunduğunu hatırlatarak, "Bu dava sebebiyle gıyabi tutuklular hariç tüm sanıklar sorgulandı, tanıklar dinlendi, bilirkişi raporları toplandı. Yani deliller çoğunlukla tamamlandı. Davanın sonuna doğru gitmek üzereyiz. Başaran'ın bu aşamadan sonra kaçma, delilleri karartma veya tanıkları etkilemesi mümkün değil. Tutuklamadan beklenen fayda sağlanmıştır" diye konuştu.

Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile tutuklamanın yanı sıra yeni tedbirlerin konulduğuna işaret eden avukat Dede, CMK'nın 100. maddesinde 2 yıllık bir sürenin konulmuş ve bu sürenin müvekkili açısından dolduğunu söyledi. Davada suç vasfının değişme ihtimali olduğuna değinen Dede, Hilmi Başaran'ın tahliyesine karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, isimsiz ve imzasız iki dilekçenin mahkemeye posta yoluyla ulaştığını; ancak isimsiz ve imzasız olmalarından dolayı delil olarak kabul edilmediğini söyleyerek, tutuklu Bahattin Uzan'ın mevcut hastalığının cezaevi koşullarında tedavisinin mümkün olup olmadığının ve cezaevinde bulunmasının hastalığını olumsuz yönde etkileyip etkilemeyeceğinin Adli Tıp Kurumu'na sevkiyle rapor aldırdığı dikkate alınarak bu raporun değerlendirilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine hükmetti. Gıyabi tutuklu ve tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Öte yandan, Adabank'ın zarara uğratılmasına ilişkin kırmızı bültenle aranan Kemal ve Yavuz Uzan'ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davaya aynı mahkemede devam edildi. Duruşmada İmar Bankası davasının tutuklu sanıklarından Mustafa Akar, Tacettin Pak ve Bahattin Uzan ile tutuksuz sanıklar Okay Öztürk, İhsan Canarslanlar ve Nurettin Sivlim hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, suça konu Standart Kimya A.Ş.'de yüzde 1 hisseye sahip olan Bahattin Uzan hakkında dava açılmış olmasına rağmen yüzde 24'er hisseye sahip olan Cem Uzan ile Hakan Uzan haklarında dava açılmamış bulunması karşısında, dava dosyasının gönderildiği Şişli Başsavcılığı'nca kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiğini belirtti. Mahkeme başkanı, bu kararın kesinleştiğinin belgeleriyle birlikte mahkemelerine gönderilmesinin istenmesi için duruşmayı erteledi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Kemal Uzan, Yavuz Uzan, Erol Hürbaş, Yaşar Avni Güral, Birol Çilingir, Gürol Demirkol, Hilmi Başaran, Sadık Karagöz, Tacettin Pak, Mehmet Koray Özkaya, Nedim Çokçok, Dilek Atıcı, Gül Handan Ertargın, Sami Bulut, Yeşim Öztürk, Çiğdem Karakoç ve Mehmet Bulat'ın, "2 kez nitelikli zimmet", "19 bin 334 kez dolandırıcılık", "off-shore hesaplardan mevduat kaydırarak BDDK'nın ikazlarına uymamak" ve "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçlarından 87 bin 12 yıl ile 145 bin 24 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

İddianamede Murat Hakan Uzan ve Bahattin Uzan'ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın da 2 ile 14 yıl arasında değişen ağır hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.