İmar’dan Antalya Esanafı Yüzde 50’ye Yakın Yerde Ruhsat Alamıyor

Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Abdullah Sevimçok, Antalya’daki imar sorunu nedeniyle esnaf kentte yüzde 50’nin zerindeki yerde ruhsat alamadığını söyledi.

AESOB Başkanı Abdullah Sevimçok, Antalya Gazete, Bayii ve Büfeciler Odası Başkanı ve AESOB Başkanvekili Adlıhan Dere ile birlikte İhlas Haber Ajansı (İHA) Antalya Bölge Müdürü Cafer Eser’i ziyaret etti.

Ziyarette Antalya esnafının sorunları ile ilgili konuşan Sevimçok, Antalya’nın bölge yapısı nedeniyle şanssız bir kent olduğunu, yazın çalışan kişilerin kışın ortadan kaybolduğunu söyledi. Yaz aylarında özellikle turizm bölgelerinde amaçlarının sadece para kazanmak için ortaya bir çok kişinin çıktığını belirten Sevimçok, “bu kişilerin sadece amaçları para kazanmak. Kişilerin amaçlarının sadece para kazanmak olduğu zaman ortaya bazı sorunlar çıkıyor. Ticaretin amacı sadece para kazanmak olmamalı. Öncelik olan ekmek parası, ama kazanılanın da helal olması, hayırlı olması lazım” dedi.

Antalya’nın esnaf bakımından çok fazla göç alan bir kent olduğunu kaydeden Sevimçok şöyle konuştu:

“Esnaf bakımından Antalya o kadar göç aldı ki, artık insanlar yanındaki komşusuna güvenemiyor. Güvensizlik işin içerisine girdiği anda da umursamazlıklar ortaya çıkıyor. Yanında adama çarpıyorlar kafanı çevirip gidiyorsun. Eski Antalya esnafının olduğu yerde birisi düşse ilk önce esnaf gider kaldırır, yola bir şey dökülse ilk önce esnaf gider süpürürdü. Antalya’nın aslında yazlık iş yeri değil, 12 ay iş yeri bulunan bir kent olması lazım.”

BİZİ TAŞRA OLARAK GÖRÜYORLAR

Antalya’nın son bir yıl içerisinde esnaf verilerine göre en iyilerinden birisi olduğunu ifade eden AESOB Başkanı Abdullah Sevimçok, “Bizi taşra olarak görüyorlar. Antalya üye verisi bakımından İstanbul ve İzmir’den sonra Türkiye’nin üçüncü sırasındayız. Ankara’yı, Bursa’yı, Adana’yı geçtik. Bundan 2-3 yıl önce Antalya 5. sıradaydı. Antalya’yı artık taşra olarak görmemek lazım, Antalya dünya kenti oldu” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin en iyi ulaşım araçlarının da Antalya’da olduğunu söyleyen Sevimçok, “Antalya’da şehiriçi ulaşımda son model araçlar kullanılıyor. İstanbul ve İzmir gibi illerde Antalya’nın kullanmadığı veya buradan satılan taşıtlar şehiriçi ulaşımda kullanılıyor.

Esnaf zarar etmesine rağmen bu sektörü yukarılara taşıyor. Okul taşıtlarında da 5 yaşın üzerinde araç yok” diye konuştu.

ÜRETİCİYE PASTÖRİZE SÜT, PASTÖRİZE YUMURTA KULLAN DERSEN O ADAMI BİTİRİRSİN

Yeni Gıda yasasının çıkması ile bazı itirazların da meydana geldiğini aktaran Sevimçok, yasada yer alan hijyen konusunda hiçbir sıkıntı olmadığını ve bu konuda bir itirazlarının bulunmadığını söyledi. Yöresel ürünlerin üretilmesi konusunda yeni yasa ile razılaşmadıklarını belirten Sevimçok, “Bizim hijyenle ilgili hiçbir sıkıntımız yok. Ama burada yöresel lezzetler var, sen buradaki pastacıya, dondurmacıya bu saatten sonra inek sütü kullanmayacaksın, pastörize süt kullanacaksın dersen o adamı bitirirsin. Pastörize yumurta kullan dersen o adamı bitirirsin. Yöresel tatlarımız var bizim, her kes o yöresel tatları yaşatmak zorunda, yaşatıyorlar da. Her pastanenin kendine göre bir ürün standardı var. Hepsinin de lezzet tatları farklı. Lezzet tatlarının da farklı olması zenginliği gösteriyor. Bizim kendi yöresel tatlarımıza sahip çıkmamız lazım” dedi.

2005 yılında böyle bir yasanın çıkmasıyla onlarca esnafın iş yerini kapatmak zorunda kaldığını ifade eden Sevimçok şöyle konuştu:

“Gıda sicili çıkartıyorlar Antalya’da. Her hezin gıda siciline kaydolması lazım. Kaydolun dediğiniz zaman ruhsatsız hiçbir yer gıda sicilinde kaydolamıyor. Üretim yapılan sektörde ruhsatın kesinlikle alınması lazım. Ama Antalya’nın imarından dolayı esnaf yüzde 50’ye yakın yerde ruhsat alamıyor. Onlar bir şekilde idare ediyorlar. Alma şansları da yok. İş o esnaya geldiği zaman da bir sürü esnaf orada dükkanını kapatacak. Bir kanun çıkarıyorlar ama yöreye göre çıkartılmıyor.”