Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, IMF’nin Türkiye üzerinde uygulamaya çalıştığı yaptırımları dile getirirken, Türkiye’nin IMF politikalarının aksine bir tutum sergileyerek büyüdüğünü söyledi.
Türkiye’nin kriz döneminde oluşturduğu ekonomi modeliyle büyüdüğünü ifade eden Şahin,”Şehir bazlı teşvik sistemi ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Sırf bunun için Doğu ve Güneydoğu’ya ayrılan pay 25 katrilyon. Hiçbir krizde bu mali destek azalmadı. Avrupa bölgesindeki liderlerin bugün hızlı bir şekilde yok olmasının nedeni şuydu; dediler ki krize girdik, hemen sosyal politikaları kısalım. Hemen emeklinin elindeki parayı alalım. Engelliye verilecek desteği azaltalım. Kadın-erkek eşitliğinde yapılması gereken bir hamle varsa bekletelim. IMF’nin de bizden istediği oydu. 2008 yılında biz kendi modelimiz kuracağız dememizin nedeni de oydu. Çünkü bize dediler ki çok büyüyorsunuz. Az büyümeniz lazım ve az tüketmeniz lazım. Biz tam tersini dedik. Biz çok büyüyeceğiz. Sosyal adaleti hızlı şekilde sağlayacağız ve çok tüketeceğiz. Ama israf etmeden. Ayağımızı yorganımıza göre uzatarak. O yüzden o anlaşmanın o gün yapılmamasındaki temel mantık buydu. O yüzden ben Dünya Ekonomik Formuna gittiğim zaman Türkiye’nin bunu nasıl başardığını öğrenmek isteyenler ve tecrübesinden yararlanmak isteyenlerin sayısının fazla olduğunu gördüm. Bunu biz birlikte başardık. 74 milyon olarak bir birimize inandığımız için başardık. Doğru adımları istikrarlı bir şekilde attığımız için başardık” dedi.
Güven ve istikrarla hizmet etmeye çalıştıklarını belirten Şahin, şöyle konuştu:”Kaynak Türkiye diye çıktığımız millete hizmet etme yolculuğunda en önemli şeyin güven ve istikrar olduğuna inandık. Bir taraftan küreselleşmeyi yönetmemiz gerektiğini, değişen ve gelişen dünya düzeninde yapılması gereken yapısal dönüşümleri hızlı ve cesaretli adımlarla atmamız gerektiğini gördük. Krizi fırsata çevirmemiz gerektiğine inandık. Sosyal güvenlik ve sağlık reformlarını, bankacılık reformlarını gerçekleştirmediğimiz sürece ekonomik kalkınmanın tamamlanamayacağını, hukuk devleti ve demokrasiyi beraber entegre etmediğimiz zaman istediğimiz şekilde büyüyemeyeceğimizi, işsizliği azaltamayacağımızı, milletin umudu olan aşı ve işi attıramayacağımızı gördük. O yüzden küreselleşme içerisinde yapısal dönüşümleri hızla düzeltmeye başladığımız zaman dünyanın en fazla büyüyen ülkeleri arasında yerimizi almaya başladık.”
Bakan Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:”Dünyaya baktığımız zaman yaşlı ve modern dünyanın sorunlarının çok hızlı değiştiğini, işin kolaylaşmadığını çokta karmaşık hale geldiğini gördük. Özellikle bölgemizde yaşanan, Avrupa Birliği standartları diye heyecanla yola çıktığımız ve ulaşmaya çalıştığımız hedeflerde, kendi ülkeleri içerisinde yaşanan mali krizlerin 2008 yılında Amerika merkezli yaşanan büyük bir mali krizin bizim ülkemiz açısından yola çıktığımızda koyduğumuz tespitlerin ve sorun alanlarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha bize gösterdi. Arap baharı dediğimiz, gençlerin, kadınların ve sosyal medya üzerinden giden değişim talebinin Euro bölgesinde de birçok sıkıntı da olduğunu gördük. Petrol zengini ve dolar zengini ülkelerde, bunlar yaşanmaz dediğimiz şeylerin niye yaşandığını fark ettik. Buradaki en büyük şey sosyal adalet, sosyal içerme ve sosyal güvenlikti.Tarihin bize verdiği çok önemli bir güç var; İpekyolu. Kalkınma buralarda olmuş. Sanayi buralarda olmuş, ticaret buralarda olmuş. Medeniyet bu yola gelmiş. Atalarımız bunu başarmış, bu gücü kullanmış. Ne kadar çok bilgiyi ve teknolojiyi kullanırsan o kadar güçlü olacağını tarih bize göstermiş. Bu şehir bugün bunları başardığı için bölgenin parlayan yıldızı haline geldi.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz