HABER

IMF yeni prensipler belirledi

Ankara/Washington (AA)- Uluslararası Para Fonunun (IMF) yeni benimsediği prensiplere göre, bir ülke, IMF kaynaklarından ilave kredi çekebilmek için, Fon
tarafından hazırlanacak ülke raporunun yayınlanması gerekecek.

Ayrıca Türkiye gibi yükselen piyasaların dalgalanmadan etkilenmemesi için, sağlam bir para maliye politikası uygulaması ve bunun IMF Dünya Bankası gibi kuruluşlarca da onay görmesi gerekiyor.

Edinilen bilgiye göre, özellikle Singapur'daki IMF-Dünya Bankası yıllık toplantısında ortaya çıkan yeni IMF yaklaşımı, Fonun, "kriz olmadan önleme-gözetim" ve "daha çok sosyal sorumluluk-sivil toplum kuruluşları ve kamuoyuyla paylaşma" gibi yeni yaklaşım biçimlerini ortaya çıkarıyor. IMF, kaynakların daha etkin kullanılması açısından, ilave kredi sorumluluklarında, ilgili ülke halkının da haberdar edilmesini ve böyle bir sorumluluktan halkın da bilgi sahibi olmasını amaçlıyor. Fonun bilgilendirme süreci de, ülke raporlarının yayınlanmasının zorunlu hale getirilmesiyle sağlanacak.

Uluslararası Para Fonu uzmanları, bir ekonomik program yürütülürken, IMF'nin mevcut sağladığı kredi desteğine ilave olarak kredi isteyen bir ülkenin yeni bir sorumluluk altına girdiğini ve bu nedenle, yeni sorumluluğun, ilgili ülkenin kamuoyuyla da paylaşılması gerektiğini vurguluyorlar.

Öte yandan, IMF, krize giren bir ülkenin, acil finansman ihtiyacını sağlamak amacıyla, normal kotasının 3-4 katı kadar bir kredi çekebilme imkanı üzerinde de çalışıyor. Bu türden kredi verilecek ülkelerin, doğru politikalar uygulamalarına rağmen dış faktörlerden kaynaklanan bir krize girmiş olmaları kriteri aranacak. IMF uzmanları tarafından yapılan bir çalışmada, en son ekonomik dalgalanmanın da sonuçları göz önüne alınarak bir reçete hazırlandı.

Buna göre, Türkiye gibi yükselen piyasaların dalgalanmadan etkilenmemesi için sağlam bir para maliye politikası uygulaması ve bu politikanın IMF Dünya Bankası gibi kuruluşlarca da onay görmesi gerekiyor. Reçeteye göre ülkeler, saydamlığa ve hesap verilebilirliğe önem vermeli, özel sektör başta olmak üzere kuruluşlar bilanço kırılganlıklarını en aza indirmeliler.

Şirketlerin döviz cinsinden borçlanmaları yerine, yerel para birimi ağırlıklı politika teşvik edilmeli. Uluslararası rezervlerin mutlaka artırılması ve ülkeye uygun bir döviz kuru politikası uygulanması gerekiyor. Cari işlemler açığı sürdürülebilir bir düzeye çekilmeli, sıcak para hareketleri ve döviz hareketlerinin çok yakından takip edilmesi gerekiyor. Döviz kurunun, çok hızlı bir şekilde, kısa sürede değerlenmesi ise dalgalanmanın uyarılarından biri olarak değerlendiriliyor.

En Çok Aranan Haberler