İlerleyen yaşlarda bilinçsiz beslenme, bakımsızlık vb. gibi sebeplerle oluşan çürükler nedeniyle dişlerimizi tedavi ettiririz. Eğer tedavi için geç kalmışsak dişlerimizi kaybedebiliriz. Bu diş kayıpları çeşitli yollarla tedavi edilebilmektedir. Diş hekimi İbrahim Hepdarcan, Mynet okurları için yazdı.
Eğer bir diş zarar görmüşse, bu dişin boyutları küçültülüp kaplama yapılır. Ama bu dişi tedavi ettirmekte geç kalmışsak ve dişimiz çekilirse, o zaman ağzımızda boşluk kalır. Bu boşluk nedeniyle çiğnemede zorluk çekeriz. Diğer dişlerimiz yer değiştirir, diş çarpıklıkları oluşur ve ağzımızda bu boşlukla yaşamak hiç hoş bir görüntü oluşturmaz. Bu boşluğu tamamlatmanın klasik yolu boşluğun yanındaki iki dişin boyutlarını küçültüp onlardan destek alarak köprü yaptırmaktır. Sağlam dişlerimizi kestirmek istemiyor da olabiliriz. İşte bu noktada karşımıza yepyeni Üçüncü Bir Dişlenme şansı çıkıyor. İmplantlar sayesinde kaybettiğimiz dişlerimize yeniden kavuşabiliriz.
Tüm dişlerin kaybı halinde tam damak kullanmak zorunda kalan kişilerde veya aynı bölgedeki birçok dişini birden kaybeden kişilerde uygulanan klasik tedavi yöntemi ise ağız dokularından destek alınarak yapılan total protez ya da parsiyel protezlerdir. Ağızdaki tutuculuğu sağlam olmayan protezler hareket etikleri ve ağızdan çıktıkları için kullanışlı değillerdir. Oysa implant uygulandığında implantların üzerindeki ve protezdeki özel tutucular ya da mıknatıslarla protezlerin hareketleri ortadan kaldırılır. Ya da yeterli sayıda implant yerleştirilerek dişsiz ağızlar, sanki hastanın kendi dişleri varmış gibi implant üstü sabit köprülerle tamamlanırlar.
Klasik tedavi yöntemleri bugüne kadar geçerli yöntemler olsalar da , insan implantı öğrendikten sonra eski yöntemler pratik olmayan yöntemler olarak görülüyor. İmplantlar çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökleri olarak tanımlanabilir. Bunun yapılabilmesi için hastanın bazı özelliklerinin olması gerekir :
İmplant vidasının materyali saf titanyumdur. Bu metal alerji yapmaz ve vücut tarafından reddedilmez. Bu nedenle de hiçbir yan etkisi yoktur. Bir çoğumuz böylesine önemli bir operasyon sonrasında hastanın yüzünde şişlik olabileceğini düşünebilir. Oysa ki hastalar operasyon sonrası sanki basit bir dolgu yaptırmışçasına rahattır. İmplantın çene kemiğine yerleştirilmesinden sonra aynı gün implant üstüne diş yapılabildiği gibi çoğu zaman 3 ay kadar bekleme süresi gereklidir. Bu sürede çene kemiği vidanın oyuklarını doldurarak çok iyi bir tutunma sağlar. Daha sonraki aşamalarda ise implantın üstüne diğer bölümleri yerleştirilir ve diş ya da protez yapılır. Bunun klasik yöntemlere göre avantajı ise insana sonsuz hareket özgürlüğü sağlamasıdır.
Dünyada 50 yıldır uygulanan ve sürekli geliştirilen bu yöntem, Türkiye'de son gelişmiş haliyle on, onbeş yıldır ve sadece belli şartların yerine getirildiği muayenehanelerde dişhekimleri tarafından uygulanmaktadır ve tedavinin başarı şansı yüzde yüze çok yakındır.