Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, İzmir’de gerçekleştirilen Kolay Ticaret Büyük Türkiye konulu toplantı öncesinde İzmir’deki basın yayın organlarının temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi.
Basın temsilcileriyle bir süre sohbet eden Yazıcı, kendisine sorulan soruları yanıtladı ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
İmralı görüşmelerinin basına sızdırılması hakkında konuşan Bakan Yazıcı, çözüm sürecinde yapılan görüşme tutanaklarının basına yansımasının provokasyon amacı taşıdığını söyledi.
Bakan Yazıcı, Türkiye’de akaryakıt kaçakçılığının olmadığı şeklinde bir cümle kuramayacağını ancak verdikleri mücadeleyle kaçakçılığı ve on numara yağ kullanımını büyük ölçüde önlediklerini kaydetti. “Türkiye’de akaryakıt kaçakçılığı yok" diyemeyeceğini anlatan Yazıcı, şöyle konuştu: "Ama konuşulunca fenomene dönüşüyor. Mücadele ile kaçakçılığı büyük ölçüde önledik. 10 numara yağla ilgili aldığımız önlem nedeniyle bize teşekkür edildi. Meclis'te bir araştırma komisyonu kuruldu. Önemli bir çalışma yapıldı. O rapor sunulduktan sonra hükümet raporu dikkate aldı. Akaryakıt ile mücadele amacıyla bir koordinasyon kuruldu ve başında ben varım. 2011 yılında akaryakıt kaçakçılığı eylem planı oluşturduk. Fiyat farkı çok ve vergi yükü çok. Bazılarının vergilerini düşük tutarsanız o alana yönelme oluyor. 10 numara yağı sanayi kullanıyor. Hem sanayiyi destekleyeceksiniz hem bu yağın başka şekilde kullanılmasını engelleyeceksiniz. Baktık ki 10 numara yağ başka karışımlarla kaçak akaryakıt yapılıyor. Bu konuda 2011 kısmi düzenleme yapıldı. 2012 de düşük vergi uygulaması kalktı ve kalktığı günden bu yana 10 numara yağ kullanımında azalma var. 65 maddelik bir yasa tasarısı var. Bizim bakanlığımızın hazırladığı 10-12 maddelik bir tasarı. İnşallah bu yasal düzenlemeyi gerçekleştirdiğimizde etkili ve daha vurucu sonuç alacağız.”
Bakan Yazıcı, EXPO 2020 alanı olarak belirlenen İnciraltı hakkında da şöyle değerlendirmelerde bulundu: “EXPO Türkiye için İzmir önemli bir proje. Tanıtım açısından uluslararası duyarlılık açısından ekonomi açısından. Türkiye ve İzmir’e bu hedefe odaklanmış durumdadır. Ama bir taraftan da EXPO alanıyla ilgili bilemiyorum durumun mahiyetini bilmiyorum. Sanıyorum ki bu durum herhalde aşılır. Belki bir usul eksikliği olabilir. Onlar konuşularak aşılır. EXPO’nun İzmir’e gelmesini içimizden kimsenin engellemesi mümkün değil. Bana göre buna yargı da dahildir.”
Tüketici Koruma Kanunu düzenlemeleri ile ilgili iki alanda belirsizlik olduğunu belirten Bakan Yazıcı, bu belirsizliklerin tamamlanmasının ardından bu düzenlemelerin Bakanlar Kurulu’nda görüşüleceğini söyledi.
Bankalar ile Bakanlık yetkililerinin görüşme içerisinde olduklarını anlatan Bakan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ağustos ayında tüketiciyi koruma kanununu tartıştık. Biz özü itibariyle hep aynı şeyi söyledik. Hizmet üretenler ticaret yapanlar elbette kâr gözetir. Ama yaptığınız sunumla aldığınız ücret denk olması lazım. Sömürü ya da gabin olarak nitelendirilecek boyutta olmaz. Siz hizmet yapın ücret almayın demek angarya yüklemektir. Angarya da bizim anayasamıza göre yasaktır. Ama tüketici de hangi yüklerle hangi risklerle muhatap olacağını bilmelidir. Tüketicinin karşılaşacağı gider ya harcamaların hesabına borç olarak nelerin yazılıp nelerin yazılmayacağını bilmesi lazım. Tüketici sıkıntıda olan kişidir. Onun sıkıntılı durumundan faydalanarak değeri olmayan hizmeti almak etik değil. Elbette para satarak ticaret yapan bankaların hassasiyet göstermesi gerekir. Belli önlemleri getirmeyişini hedefliyoruz. Ama bunu anlaşarak yapacağız. Bankalarla arkadaşlar müzakere yapıyor. Son aşamaya getirdiğimiz taslakta iki alanda çok net değiliz. Bankaların sağladığı hizmetler ve diğeri marketten satışla ilgili konudadır. Bu iki konuyu netleştirdiğimizde ekonomik koordinasyon kuruluna konuyu taşıyacağım. Ardından konu Bakanlar Kurulu’nda görüşüldükten sonra TBMM’ye taşıyabileceğiz”
Sınır kapılarından çıkış yaparak depolarını ülke dışında doldurarak tekrar yurda dönmek usulüyle yapılan akaryakıt kaçakçılığının da önüne geçildiğini belirten Bakan Yazıcı, şunları söyledi: “Standart depo kapsamında yurt dışına çıkış yapan vatandaşlarımızın standart depolarını doldurmaları kaydıyla dönebilmeleri mümkün. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da komşularımızda akaryakıt çok ucuz. Bazıları deposunu doldurup geliyor. Bu depoyu mutlaka bir yere boşaltıyor. Bunlar karınca olarak tabir ediliyor. Kapılarımızda araç takip sistemi var. Şu aracı yokla diyoruz. 2011 de kaç kez girip çıkmış. 10 ayda 900 kez girip çıkmış. Biz bu alanı yeniden düzenledik. Bir kişi ayda en fazla 4 kez çıkış yaparak standart depo getirir. Beşinci defa giriş yaptığında vergisi alınır. Yaptığımız bu uygulama dolayısıyla karıncalar azaldı.”
Oda ve borsalarda iki dönemin ardından iki yıl ara verilmesi ile ilgili yasanın Anayasa Mahkemesi kararının ardından iptal edilmesi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yazıcı, şu bilgileri verdi: “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği oda seçimlerini anayasa mahkemesi 5174 sayılı odalar kanunumuz 2004 yılında çıkartılmış. Bu kanun çıkarılırken Türkiye’deki Odalar Borsalar Birliği, kanunun hazırlanmasında aktif rol üstlenmiş. Hatta bunların isteği doğrultusunda yasa kabul edilmiş. O süreçte 20 -30 yıl başkanlık yapanlar var denilmiş. Değişim ve dönüşümden bahsedilmiş. İki dönem başkanlık yapan iki dönem ara vermeden başkanlık yapamaz denilmiş. 8 yıl başkanlık aday olamayacak denilmiş. Birileri bunun 2011 yılında yargıya taşınmış. Ben bunu 4 ay önce öğrendim. Benim mantaliteme göre 8 yıl bekleme süresi fazla gibi geldi dedim. Ben 8 yıllık sürenin indirilmesi gerektiğini söyledim. Anayasa Mahkemesi ise bu durumu iptal ettim. Kendileri istedi kendileri bozdu bizim buna diyeceğimiz bir şey yok.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz