BDP Grup Başkanvekileri Pervin Buldan ve İdris Baluken, 1 Eylül’de Uludere’den ”barış yürüyüşü” başlatan bir grubu kabul etti.
30 yıldır insanların hayatını kaybettiğini ifade eden Buldan, savaşa karşı çıkmanın vicdani ve ahlaki sorumluluk olduğunu belirtti.
Türkiye’nin barış ortamına girmesi gerektiğini vurgulayan Buldan, cezaevlerinde açlık grevlerinin devam ettiğini, taleplerin son derece meşru ve demokratik olduğunu öne sürdü.
Bu talepler dikkate alındığı zaman çatışmalı sürecin de biteceğini ifade eden Buldan, ”İnsanlar yaşamını yitirmeden bu talepler dikkate alınmalı” dedi.
Buldan, Başbakan’ın kullandığı dilin savaş dili olduğunu savunarak, ”Başbakan, bu dilden vazgeçmelidir” diye konuştu.
Baluken de Uludere’nin bir kırılma noktası olduğunu söyledi. Baluken, ”Dün ’bu olayın unutturmayacağız’ diyen hükümet, bugün olayın üstünü örtmek için çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Grup adına açıklama yapan Halil Savda da yürüyüşü, barışın sesini çoğaltmak için gerçekleştirdiklerini vurguladı.
**-”Tam tersini düşünüyorum”-**
Bir gazetecinin, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın ”İmralı ile görüşmeler başlamış olabilir” sözlerini anımsatması üzerine Buldan, şunları söyledi: ”Ben tam aksini düşünüyorum. Herhangi bir görüşmenin olmadığı ifade etmek istiyorum. Çünkü Başbakan’ın dili hiç bir zaman değişmedi, sürekli Kürtlere, demokratik güçlere, muhalefete karşı dışlayıcı, inkar edici bir dille karşılık verdi. Başbakan dün de hakaret, küfür ediyordu, bugün de aynı. Görüşme yapılıyorsa Başbakan’ın da dilini değiştirmesi gerekiyor. Çünkü biz görüşmeyle birlikte Türkiye’nin atmosferinin değişebileceğine inanıyoruz. Ben Hasip beyin tam aksine İmralı ile görüşmelerin başlamadığını ifade etmek istiyorum.” Baluken de aynı soru üzerine, ”Arkadaşımız tahmin yürütmüş. Tahminlerle bir değerlendirme yapmak doğru değil” dedi.