HABER

İmralı'da Diyarbakır şaşkınlığı!

İmralı mahkûmu Öcalan, Hizbullah sanıklarının serbest bırakılmasının tesadüf olmadığını belirterek, PKK’nın Hizbullah’la bitirilmek istendiğini öne sürdü.

İmralı'da Diyarbakır şaşkınlığı!

İmralı mahkûmu Abdullah Öcalan, Hizbullah sanıklarının serbest bırakılmasının tesüdüf olmadığını belirterek, terör örgütü PKK’nın Hizbullah’la bitirilmek istendiğini söyledi.

Avukatları ile haftalık görüşmesini gerçekleştiren Öcalan, halaylar eşliğinde tahliye edilen Hizbullah sanıkları ile ilgili gelişmeleri eleştirdi. Öcalan, Hizbullah’ın bölgedeki faaliyetlerine izin verilmemesini, gerektiğinde “Öz savunma” seçeneğine başvurularak silahlı müdahale ile Diyarbakır’dan atılmalarını istedi. Öcalan’ın açıklamalarındaki önemli satır başları şöyle:

DİYARBAKIR NASIL MÜSADE EDER

Hizbullah meselesini takip etmeye çalışıyorum. Bu nasıl olur, Diyarbakır’a nasıl yaparlar bunu! Diyarbakırlılar buna nasıl müsaade eder? Bu katilleri, canileri, vahşice cinayet işleyenleri -işte insanların cesetleri çuvallarda, yeraltında çıkarılıyordu- bırakıyorlar ve halaylarla, kutlama havasında karşılanıyorlar! Bütün bunlar Diyarbakır’da oluyor. Diyarbakır’da nasıl oluyor bunlar, Diyarbakır’da yüzde seksen oy alınıyor, nasıl oluyor? Örgütlenemiyorlar, onlara öncülük yapılamıyor!

BAZI ŞEYLERİN HAZIRLIĞI YAPILIYOR

Bunların bu şekilde bırakılması tesadüf değildir, bazı şeylerin hazırlığı yapılıyor olabilir. Bu adamlar sıradan suçlular değildir. Bu katilleri öyle sıradan suçlularmış gibi bırakamazlar. Eğer bizimkilerin içinden böyle benzer canice işler yapanlar varsa onları da bırakmasınlar. İşte o Konca Kuriş meselesi hafızalardadır, kadını ne şekilde öldürdükleri biliniyor.

MEŞRU SAVUNMA TARTIŞILMALI

Kongre ve Amed Konseyi toplanmalı, meşru savunmayı tartışmalıdır. İşte Hizbullahçılar bırakılıyor, 50 bin kişilik özel ordu kuruluyor, geçmişte cumhuriyetin başından bu yana yapılan katliamlar var, kültürel soykırım devam ediyor, ayrıca bölgedeki dini örgütlenmeler hızla sürüyor. On bin imam kadrosundan bahsediliyor, cemaatler var. Bütün bunları birarada düşünmek gerekiyor. Kongre ve Amed halk konseyi toplanıp bütün bunları tartışmalı. Meşru savunma işte budur.

ÖZ SAVUNMA DEVREYE GİRER

Daha önce de ifade ettim, kent konseyinde Diyarbakır’ın bütün kesimleri gelip yerini alabilirler, orada her şeyi özgürce tartışabilmelidirler.

Bu Hizbullahçılarla da konuşulur, diyaloga geçilir, eğer eski tarzlarında devam etmeyeceklerse, özeleştirilerini yapmışlarsa, bundan sonra kendilerini legal olarak ifade edeceklerse onlar da çağrılır.
Eğer eski tarzda devam edeceklerse o zaman meşru savunma, öz savunma devreye girer, onlara Diyarbakır’da yer verilmez. Öte yandan 50 bin kişilik özel paralı ordu kuruluyor. Bunu kim için ne için kuruyorlar. “Terör” için kuruyoruz diyorlar, operasyon için diyorlar, operasyon başına para alacaklar deniliyor.

Kime operasyon yapacaklar, “Terör” dedikleri Kürttür, Kürt halkıdır. Bunlar Kürt halkıyla savaşacaklar. Bu durumda tabii ki Kürt halkı da özsavunmasını yapacaktır. Ondan sonra da özsavunma denince yanlış anlaşılıyor. Uluslararası hukukta, anayasada vardır, meşru savunma hakkı anayasal bir haktır. Ben neden ısrarla kent konseyleri kurulsun diyorum. Meşru savunma tehlikeleri anlamak, kendini korumaktır.

KÜRT HAREKETİNİ SİYASAL İSLAMLA BİTİRECEKLER

Hizbullahçıların bırakılması, binlerce imam kadrosu, bölgedeki cemaatler, özel paralı ordu kurulması vb. çabalar hep zamanında solu milliyetçilikle bitirdikleri gibi demokratik Kürt hareketini siyasal İslam’la bitirmek için yapılan bilinçli politikalardır. Sormak gerekiyor bu Hizbullahçıların arkasındaki para nereden geliyor?

En Çok Aranan Haberler