TEKİRDAĞ (İHA) - 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon, yıllardır dünyaya terörün ne büyük bela olduğunu anlatmaya çalıştıklarını ama pek çok konuda olduğu gibi Türkiye'ye çifte standart uygulandığını kaydederek, "Onların kanını akıtanlar teröristmiş, bizim canımızı yakanlar ise milismiş. Gördünüz mü uluslararası adaleti, hukuku, eşitliği, çifte standardı" dedi. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti'nin önüne engeller konulmaya çalışıldığını ifade eden Orgeneral Tolon, "İnancın görüntüde, şekilde değil, gönüllerde, zihinlerde yaşaması, yaşatılması gerektiğini bilmezden geliyorlar" diye konuştu.
5. Kolordu Komutanlığı tarafından, Toplumsal Gelişimi Destekleme Faaliyetleri kapsamında Çorlu'ya bağlı Önerler Köyü'nde icra edilen köy destek uygulaması gerçekleştirildi. Uygulamaya 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon da katıldı.
Uygulama kapsamında düzenlenen programda bir konuşma yapan Orgeneral Hurşit Tolon, "TSK, ülkemizin her bir yöresinde burada olduğu gibi tüm olanaklarıyla, mevcut imkanları ölçüsünde kamu kuruluşlarının da desteği ile yerel yönetimlerin sağladığı olanakları da yanına alarak daha güzel yarınlara ulaşmak için başta eğitim olmak üzere, sağlık hizmetlerinde, bayındırlık hizmetlerinde, sosyal hizmet alanlarında halkı ile bütünleşmekte, daha güzel yarınlara ulaşmanın gayreti içerisinde bulunmaktadır. Biz buna köye destek programı, daha geniş anlamda toplumsal gelişimi destek kampanyası adı veriyoruz. Bütün askeri birliklerimiz tarafından yurt sathında sürdürülen bir faaliyettir" dedi.
Devletin, halkın ve silahlı kuvvetlerin birbirinden ayrılmaz bir bütündür olduğunun altını çizen Tolon, "82. yılını idrak ettiğimiz Cumhuriyetin nimetlerinden yararlandıkları halde ondan hala nasibini alamamış Atatürk ve Cumhuriyeti içlerine sindirememiş olanlar, her fırsatta, her yerde onu yerer ve hilafet sözlerini dile getirirler. Daha birkaç hafta önce uluslararası bir toplantıda binlerce yabancıya dağıtılan tanıtım broşürlerinde şunlar yazılıydı: 'Cumhuriyet döneminde İstanbul'a şehircilik adına hiçbir şey yapılmamış.' İstanbul'da neyin yapılıp neyin yapılmadığını hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Cumhuriyetle hilafet sona erdirilmiş de İstanbul'un tarihi prestiji zayıflatılmış. Bu yetmiyor daha başka şeylerde yazılı tekke ve zaviyelerin kapatılması İstanbul`un tarihinden ve kültüründen koparılarak mistik havası bozulmuşmuş, işte bu kadar zırva ile maalesef günümüzde laik Cumhuriyete açıktan açığa saldırılmaktadır. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti'nin önüne engeller konulmaya çalışılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini ters düz etmeyi kafasına koymuş olan hilafet özlemi içerisindeki şeriat yanlıları kendilerine dur diyen kişi ve kurumlara karşı sistemli bir saldırı sürdürmektedirler" diye konuştu.
"İnancın görüntüde, şekilde değil, gönüllerde, zihinlerde yaşaması, yaşatılması gerektiğini bilemezden geliyorlar" diyen Tolon, "1940'lı, 1950'li 1960'lı yılların fotoğraflarına bakın Türk insanı o zaman başka bir inanç içindemiydi ki? Öte yandan AB sürecinde Avrupa ile bütünleşmek gayretini sürdürüyoruz, peki bu kafa ile bu akılla AB kuyruğunda daha ne kadar bekleyeceğiz? Bugün 24 Temmuz, büyük Türk milletinin varlığına kastedenlere, Türk ulusunu ve Türkiye devletini yok etmeye azmedenlere karşı Atalarımızın kanları ve canlarıyla kazandıkları İstiklal Savaşı'nın bileğimiz, yüreğimiz ve kararlılığımız ile masa başında bizi yok etmeye azmedenlere karşı kabul ettirildiği gündür. Türk ulusunun masa başında kazandığı tek antlaşma olan Lozan Antlaşması başında büyük devlet adamı rahmetli İsmet İnönü ve arkadaşlarının Ulu Önder Atatürk`ten aldıkları direktiflerle her türlü güçlüklere ve entrikalara karşı sağladıkları büyük başarının 82. yıldönümüdür. Lozan Barış anlaşması yurdumuzun düşmanlardan temizlendiği ve Türkün onurunun kurtarıldığı Türklük onur ve gururunun, üstünlüğünün hasımlarımıza kabul ettirildiği, Türkiye Cumhuriyeti'nin varoluş anlaşması ve onun çok önemli bir belgesidir. Bu anlaşma güzel Türkiye'mizin topraklarında gözü olan ve bugünde olduğu gibi her dönemde Sevr'i hortlatarak parçalanmamızı istediklerini açıkça belli eden, zaman zaman ifade etme cesaretini gösteren düşmanlarımızın o yıllarda kendilerine kayıtsız şartsız teslim olan işbirlikçi, vatan hainlerinin Türkiye'nin yok edilmesine yönelik kabul ettirdiği tüm şartlarının kabul ettirildiği, bir özgürlük ve milli egemenlik senedidir" ifadelerini kullandı.
"BİZE ÇİFTE STANDART UYGULADILAR" 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon, sözlerine şöyle devam etti:
"Kanla yazdırılan ve tüm düşmanlarımıza kabul ettirilen her satırı atalarımızın kanı ve canı karşılığı yapılan bu antlaşma bize Atalarımızdan en büyük armağan ve tek satırına dokunulmaması da onların kutsal vasiyeti olan bir varoluş anlaşmasıdır. Sizlerin huzurunda Silahlı Kuvvetlerin bir mensubu olarak söz veriyorum ki, aziz şehitlerimiz ve Atalarımız rahat uyusunlar yarattıkları yeni azınlık kavramları ile düşmanlarımızın istedikleri tavizler verilmeden, Lozan anlaşması yapıldığı şekil ve ruhuyla korunacak tek satırına dahi aykırı harekete asla izin verilmeyecektir. Bizim topraklarımızda gözü olan ve ulusal birliğimizi parçalamaya çalışanlar dün olduğu gibi bugünde gözü olan ulusal birliğimizi parçalamak isteyenler her geçen gün çabaları ve cüretlerini arttırmakta huzur ve güvenimizi sarsmaya çalışmaktadırlar. Yıllardır dünyaya terörün ne büyük bela olduğun anlattık, daha doğrusu anlatmaya çalıştık ama pek çok konuda olduğu gibi bize çifte standart uyguladılar. Her şeyden önce terör başka şeydir, terörist başka şeydir. 'Güvenlik kuvvetleri teröristler mücadele eder terör devletlerin sorumluluğudur' dedik. Yeri geldi onu bir maşa gibi kullandılar, maddi manevi çıkarlar sağladılar, şimdi elleri yandı yeni bir anlayış içerisinde girdiler. Ama bizim elimiz değil yüreğimiz yandı 30 bin evladımızı kaybettik. Hala daha şehitlerimiz, gazilerimiz yurdun dört bir yanına gitmekte bizim yüreğimizi dağlamaktadırlar. Ulusal güvenliğimizi sağlamak için yasal ve evrensel mücadelesine sanki onlara soran varmış sanki onlardan onay talep edilmiş de lütfetmişler ülke sınırlarımız içinde bu mücadeleyi sürdürürsek desteklerini ifade ediyorlar sınırımıza çok yakın eşkıya yuvalarına devletin uluslararası anlaşmalara dayalı olarak meşru müdafaa hakkı ile yapacağı operasyonlar için oralarda bağımsız bir devlet olduğunu açıklamışlar. Nasıl bir bağımsız devletse? Uluslararası geleneklere göre haddini ve hukukunu aşmaması gereken bir temsilci de her gün vatan evlatları günahsız yere terörist tuzaklarıyla şehit ya da gazi olurken nice tüten ocaklar sönerken bunlara karşı silahlı mücadele yapmayın diyerek aklınca bize öğüt vermektedir. Yine buyurdular ki onların kanını akıtanlar teröristmiş, bizim canımızı yakanlar ise milismiş. Gördünüz mü uluslararası adaleti, hukuku, eşitliği, çifte standardı."
Konuşmalarında son olarak Kıbrıs konusuna da değinen Orgeneral Tolon, "Bugün Kıbrıs'ta bin yıldır var olan Türk varlığını da sona erdirme gayretleri göz ardı edilmemelidir. Türkiye çok açık olarak daha kısa bir süre önce silahlı kuvvetler adına ikinci başkanımızın da ifade ettiği gibi açık olarak Kıbrıs'a eşit haklara sahip siyasal eşitliğe hayiz Türkiye'nin güvenliğine sahip ve egemenliğini yok etmeden ancak adil sürekli, kalıcı bir barış sağlandığı zaman orada ki askerimizin çekileceği bir süre önce kuvvet komutanımız tarafından da dünyaya duyurulmuştu. Bunlar ülkemize karşı yürütülen çifte standardın göstergeleridir" dedi.
Konuşmaların ardından, eksikleri 5. Kolordu Komutanlığı tarafından tamamlanan Önerler Köyü İlköğretim Okulu'nu gezen Tolon ve beraberindekiler, daha sonra Atatürk büstünün açılışını yaptı ve okul bahçesine ağaç dikti. Türk bayraklarıyla beraber köy meydanında bir Cumhuriyet Yürüyüşü gerçekleştiren Tolon Paşa, onarımı yapılan Sağlık Ocağını da gezdikten sonra, Çorlu Asker Hastanesi yetkililerince sünneti gerçekleştirilen çocuklarla bir araya geldi.
Tolon Paşa, daha sonra basına kapalı olarak verilen yemeğe katıldı.