Darwin ödülleri her yıl içerisinde en garip, şaşırtıcı ve saf eylemlere imza atanlara verilen sıra dışı bir ödül. Olayların tamamı trajik. İşte bu güne kadar ödül kazanan olaylar..
Kaliforniya'da James Eliot 38'lik tabancasıyla soyguna kalkıştı. Ancak tabanca ateş etmesi gerektiği an tutukluk yaptı. James "- ne oluyor?" diye namlunun içine baktı ve denemek için tetiği çekti. Tabanca bu kez ateş aldı...
İki soyguncu, Belçika'nın Dinant kentindeki bankanın ATM'sini açmak için bolca dinamit kullanmakla yetinmeyip makinenin içine gaz pompalamayı da ihmal etmediler. Ancak ikili, dinamitleri patlatmadan önce güvenli bir mesafeye uzaklaşmayı unutunca sonuç felaket oldu.
İsviçre'deki bir lokantada et kesme makinesi, kaza sonucu aşçıbaşının parmağını kopardı. Aşçıbaşı sigorta şirketinden tazminat istedi. Şirket aşçıbaşının kişisel bir ihmali olduğundan kuşkulandı ve uzmanlarından birini makineyi kontrol etmesi için gönderdi. Eksper kontrolü yaparken makineyi işletti ve parmağını kaybetti. Şirket sigorta parasını ödemek zorunda kaldı.
Chicago'da kar fırtınasından sonra, bir adam arabasını park edebilmek için evinin önündeki kar yığınını bir saat küreyerek temizledi ve kendine bir yer açtı. Arabasını alıp geldiği zaman o yere bir kadının kendi otomobilini park edivermiş olduğunu gördü ve sinirlenip silahıyla ateş ederek kadını öldürdü.
Zimbabwe'de 20 kadar akıl hastasını nakleden şoför hastalarını kaçırınca olanlar oldu. Beceriksizliğinin ortaya çıkmasını istemeyen şoför oradaki otobüs durağına gitti ve bekleyen yolculara onları bedavaya taşıyacağını söyledi. Sonra onları götürüp akıl hastanesine teslim etti ve kaçtı. Olayın içyüzü üç gün sonra anlaşılabildi.
Adamın biri Lousiana'da bir mağazaya girdi ve dükkan sahibine elindeki 20 doları bozmasını rica etti. Dükkan sahibi kasayı açtığı an, adam silahını çıkardı ve kasadaki bütün parayı istedi. Adam paraları topladı ve elindeki 20 doları tezgahın üzerinde bırakıp kaçtı, gitti. Ama ortaya girip bir hukuki mesele çıktı. Tezgahta bıraktığı para 20 dolardı, ama kasadan yalnızca 15 dolar tutarında bozuk para çıkmıştı.
Bir kadın New York'ta saldırıya uğradı. Polis kısa zamanda birini yakalayıp karakola getirdi. Sanığa "Şurada dur, şimdi şu bayanla kimlik tespiti yapacağız" dedikleri sırada adam kendinden emin seslendi: "Evet, evet. Çantasını kapıp kaçtığım kadın buydu".
Michigan'da sabahın 5'inde bir adam bir Fastfood'a gitti ve kasadara silah göstererek kasadaki parayı vermesini söyledi. Kasadar itiraz etti: "Ama bir şey ısmarlamadan kasayı açmam mümkün değil." Adam "Öyleyse, bana soğan dilimleri ver" dedi. Kasadar gene itiraz etti: "Sabahları soğan hizmeti yapmıyoruz." Silahlı adam suratını asarak çıktı gitti.
Adamın biri sabahın erken saatinde sokakta park etmiş olan bir karavandan benzin çalmak istedi. Deponun kapağını açtı, hortumu daldırdı ve emdi. Polis adamı 15 dakika sonra orada kıvranırken buldu. Çünkü adam hortumu benzin deposuna değil, yanlışlıkla pis su deposuna daldırıp emmişti. Karavanın sahibi şikayetçi olmadığını söyledi; "Son birkaç ay bu kadar gülmemiştim" dedi.
ABD'li bir rahip yüzlerce uçan balona bağladığı sandalyesine oturdu. Terse dönen rüzgar rahibi karadan alıp denize doğru uçurmaya başladı. Rahip cep telefonunun GPS özelliğini nasıl kullanacağını bilmediği için yerini tespit edilmesini sağlayamadı. Telefonun şarjı da bittikten sonra rahipten haber alınamadı.
Bunlar arasında en tüyler ürpertici olanı ise İtalya'nın Tirol bölgesinden. Andreas adında 23 yaşındaki gencin cesedi, bir bacağı dizinin altından motorlu testereyle kesilmiş vaziyette kırsal alanda bulunuyor. Ortalık kan gölü. Polis gencin bir sadistin kurbanı olduğunu düşünüyor. Sonra gerçek ortaya çıkıyor. Andreas'ın kuzeniyle birlikte sigortayı dolandırma girişimi sırasında can verdiği anlaşılıyor. 29 yaşındaki kuzenin verdiği ifadeye göre bu ikili birkaç tane sigorta poliçesi yaptırıyor. Sigorta şirketlerinden birkaç milyon dolar kaldırmak için yapmaları gereken tek şey, kalıcı sakatlık sağlamak. Kuzeni, Andreas'ı bir bacağını motorlu testereyle kestirmeye ikna ediyor! İlkyardımdan çok iyi anladığını, atardamardaki kanı hemen durduracağını söylüyor. Ama, kan durmuyor. Kuzen paniğe kapılıp kaçarken, motorlu testereyi de nehre atıyor. Ardından ölüme sebebiyet vermekten yargılanıyor.
Bangladeş'te çok film seyrettikleri anlaşılan altı soyguncu geceyarısı otomobille işe çıkıyor ve ilk geçeni soymak üzere aracı yola enlemesine bırakıyorlar. Ancak otomobilin içinden çıkmayı unutuyorlar. İlk gelen, yüklü miktarda sığır taşıyan bir kamyon oluyor. Ancak şoför kamyonu durdurmayı başaramıyor ve soyguncuların aracını biçiyor. Soyguncuların yanı sıra bir inek de ölüyor
Albuquerque'de üç adam, gazeteye satılık silah ilanı veren kişiyi soymaya karar veriyor ve randevulaşıyorlar. Buluşma yerine gittiklerinde adamın suratına göz yaşartıcı gaz sıkıyorlar. O da ne! Adam ‘‘silah'' çekiyor. İçlerinden 18 yaşındaki Carlos mermiye hedef olarak ölüyor. Diğer ikisi ise silah satan bir adamın silah çekeceğini akıl edemediklerini söylüyorlar.
ABD'nin Colorado eyaletinde çaldığı otomobili çılgıncasına hızlı kullanan Gerald adlı genç adam, polis tarafından durdurulunca, yaya olarak kaçmanın daha akıllıca bir iş olduğuna karar veriyor. Tabana kuvvet kovalamaca sırasında ilginç bir karar daha alıyor: Peşindeki polislere ateş etmek. Bir yandan koşarken, 9 mm'lik Ruger yarı otomatik silahı arkasına doğru körlemesine sıkıyor. Ve kendisini başının arkasından vurmayı başaran ilk insan olarak tarihe geçiyor.
Suç işlerken değil de, masum amaçlar uğruna ahmakça ölenler de var. Yasak olsun olmasın, araç kullanırken telefonda konuşmak son derece tehlikeli. Ama dağa tırmanırken daha da tehlikeli... ABD'nin Alaska eyaletinde meydana gelen olay da bunu doğruluyor. Marc adında 30 yaşındaki bir dağcı, ekip arkadaşlarıyla birlikte Şeytan Parmağı adı verilen son derece dik bir tepeye tırmanış yapıyor. Gece kamp yerinde otururken Marc'ın birisine telefon açacağı tutuyor. Ancak kamp yerinde şebeke gittiği için bir elinde telefon tepeye tırmanmaya kalkışıyor ve tabii son tırmanışı oluyor. Marc'ı düştüğü yerden çıkarmanın imkansız olduğunu gören arkadaşları, ‘‘En sevdiği şeyi yaparken ölen arkadaşımız orada kalsın'' diyorlar. Ancak Marc'ın en sevdiği şeyin tırmanmak mı, yoksa telefonda konuşmak mı olduğuna açıklık getirmiyorlar.