Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

İnanılmaz Komplo: İntihar

Hangi vatan, bir ananın yüreğinden daha kıymetlidir?

İnanılmaz Komplo: İntihar

Id, ego ve süperego insan zihninin katmanlarıdır.

Id; hayvanlık benliğidir. Hazza dayalıdır. İnsanların en temel ihtiyaçlarına göre çalışır ve onlar ile doyar. Örneğin, yemek, cinsellik, egemenlik vb.

Süperego; sürekli ‘ne yapmalıyım’, ‘ne yaparsam iyi, ne yapmazsam kötü olur’ sorusunu sorar. Buna vicdan da diyebiliriz.

Ego; ıd ve süperegonun karar mekanizmasıdır. İkisi arasında bir seçim yapar. Nihai kararı veren benliğimizdir.

-Id, insanın olmak istediği benliktir.
-Süperego, olmanız gereken benliktir.
-Ego, olduğunu iddia eden benliktir.

Egonun şuura ilettiği son karar, çoğunlukla ıd yönünde gerçekleşir. Hazza dayalıdır ve pragmatik bir dönüş ister.

Tıpkı yemek yer gibi, iktidar hırsı da insanların çoğunu sarıp sarmalamıştır. Hatta tümüne yakınını diyebiliriz. Biriyle konuşurken, sizi dinlememesi karşısındaki tutumunuz, ıd’nin en ince tezahürüdür.

Doğal olarak, iktidarın başındaki kişiler, herhangi bir topluluğu yönetmekle yükümlü kişiler, iktidarlarını sonuna kadar sürdürmek, iktidarda kalabildiğince kalmak, orayla adeta bütünleşmek isterler.

Bu bahsettiklerimize bir de iktidarı sürdürürken yapılan adaletsizlikler ve yakılan canlar eklenince; iktidar kaybedildiğinde verilecek hesap, katlanılacak ceza, iktidarı daha da çok iktidarda kalma, oraya yapışma arzusuyla kuşatır. Bu bir korkudur.

Hele büyük toplulukları yönetenler, o kadar ince ve karmaşık komplo teorilerine başvurur ki, iktidardan ayrılmak artık onlar için ölüm demektir.

Bu durumdaki iktidarlar; doğal olarak yaptıkları adaletsizliğe karşı çıkacak düzeyde algılama, araştırma, öğrenme, akıl yürütebilme, doğruyu yanlıştan ayırabilme yeteneği gelişmiş insanlar yetiştirmek istemez.

İşte bu yüzden; çocuk doğduğu andan itibaren yapacağı bütün pislikleri örtmesi için ona muazzam bir ideoloji pompalar. Bu ideolojiden kurtulmak çok ama çok zordur.

Öncelikle; çocuğun dinini kullanacaksa, dinin kullanılabilir olduğu bir coğrafyadaysa, kimliğine, çocuğa adeta ‘senin, kendi kararını kendin alma hakkın yok, sen değil ben karar veririm’ dercesine ‘din’ damgasını basar. Çünkü bu bir başlangıçtır ve ileride pompalanılacak ideolojinin yapı taşıdır.

Çocuğumuz ilkokula başlar, verilen ders kitaplarının tamamı, devletin pisliklerini örtmesi için oluşturulan ve ileride kullanılacak olan ideolojinin temellerini atmaya başlar. Çocuk psikolojisinin el vermediği bir şekilde acıklı, devletli şiirler okutulur, çocuklar ağlatılır ve bununla övünülür. Verilen kitapların her sayfasında bir ‘devlet’ kültü oluşturulur.
Bu; ortaokul, lise, üniversite olarak, devletin hazırladığı sistemlerce, sistemli bir şekilde sürdürülür.

Artık bireyimizin beyninde dokunulamaz bir ”Devlet” tapıncı oluşturulmuştur. Devlet olmazsa olmayacağını düşünür. Sorgulamaması gerektiğini, hakkının yendiğinde sesini çıkartmaması gerektiğini düşünür.

Devleti bizzat insanlar oluşturmuştur. Ve oluşturulma amacı; insanların daha rahat yaşamasıdır. İnsanların güvenliğini sağlamak, huzurlu olmalarını sağlamak, sağlık, eğitim gibi ihtiyaçlarını karşılamak için vardır. Tamamen, net bir şekilde, insanın daha iyi yaşaması için oluşturulmuş bir örgüt, yapılanmadır. Tabii, tüm bunlar devlet propagandasıdır.

Fakat pompalanan ideoloji yüzünden bunlar, ”Vatan sana canım feda” olarak değiştirilmiştir. İşte bu yargıya dokunmak çok zordur. Bu puta dokunmak hoş karşılanmaz.

Yazının devamı için tıklayınız

En Çok Aranan Haberler