İZMİR (İHA) - İzmir Ticaret Borsası (İTB) öncülüğünde başlatılan 2002/03 sezonu kuru incir rekolte tahmin çalışması sonuçlandı. 23 ayrı üretim bölgesinde 10 gün süren çalışmalar sonucunda, hava şartlarının normal seyretmesi halinde, bu yılki kuru incir rekoltesinin 52 bin 462 ton olacağı bildirildi.
İTB'den rekolte araştırması konusunda yapılan açıklamada, bu yıl 52 bin 462 ton olarak gerçekleşmesi beklenen kuru incir rekoltesinin, 1992/93 sezonunda gerçekleşen rekolteden sonraki en yüksek rakam olduğu belirtildi. Ege Bölgesi'nin geçen yıl gerçekleştirdiği kuru incir rekoltesi ise 48 bin 28 ton olmuştu. Rekolte tahmin heyetinin raporunda, 1 milyon 510 bin ağacıyla bölgenin en büyük kuru incir üretim merkezi olan Nazilli'de geçen yıl 9 bin tonluk üretim gerçekleşirken, bu rakamın 2002/03 sezonunda 10 bin 550 ton olması, toplam üretimde bu ilçeyi Germencik (5 bin 635 ton), Ödemiş (5 bin 520 ton) ve Köşk (4 bin 830) ilçelerinin takip etmesi bekleniyor.
"ÜRETİCİ HENÜZ BİLİNÇLİ DEĞİL" Rekolte tahmin heyetinin raporunda en dikkat çekici bölüm ise üreticinin henüz yeterli bilince ulaşmadığına dikkat çekilmesi oldu. Topraktan bulaştığı bilinen aflatoksine karşı gereken hassasiyetin gösterilmediğini belirten uzmanlar, bu durumu raporlarında şöyle özetledi:
"Olgunlaşıp yere düşen meyvelerin günde 2 kez toplanması gerekirken, bunun ihmal edildiği ve ancak 2-3 günde bir toplandığı öğrenilmiştir. Ayrıca üreticinin, ürün kalitesini etkileyen kurutma, depolama ve nakliye konusunda yeterli bilgiye ve malzemeye sahip olmadığı görülmüştür. Özellikle, kurutma işleminin yapıldığı kerevet kullanımının yeterli düzeyde olmadığı tespit edilmiştir."
Raporu değerlendiren İTB Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Yemişçi, üreticinin suçunun olmadığını söyledi. Yemişçi, "Demek ki bizler, yani borsalar, ihracatçılar, ziraat odaları, tüccar ve Tariş, toplama zamanından kurutma tekniklerine ve depolamaya kadar üreticiyi yeterince bilinçlendirememişiz. Yapılması gereken, çeşitli propaganda yöntemlerini bire bir görüşmelerle destekleyip, aflatoksin sorununun ülkeye neler kaybettirdiğini çok iyi anlatabilmek olmalı. Bir de kaliteli ürünü, kalitesiz olanla aynı kefeye koymamak lazım. Temiz ürünü teşvik etmek zorundayız" dedi.