KADIN

İnfertiliteyi Oluşturan Nedenler

İnfertiliteyi oluşturan nedenler 3 grup altında incelenir..

İnfertiliteyi Oluşturan Nedenler

İnfertiliteyi oluşturan nedenler 3 grup altında incelenir..

Hormonal nedenler

Beynin alt kısmında bulunan hipofiz bezi FSH ve LH hormonlarını salgılamaktadır. Bu hormonlar testislerden sperm üretimini ve erkeklik hormonu olan testosteronun salgılanmasını uyarır, incelemeler bu hormonlara ait bozuklukları veya testislerde sperm üretim bozukluğuna işaret eden hormonal değişiklikleri gösterir.

Testislere ait nedenler

İnfertil erkeklerin yaklaşık %6'sında genetik bozukluklar eşlik etmektedir. Özellikle azospermik (menisinde sperm hücresi bulunmayan) erkeklerde yüzde 10-15 civarında genetik bozukluk bulunma olasılığı söz konusudur. Normalde erkeklerde 46, XY ve kadınlarda 46, XX kromozom yapısı bulunmaktadır. Genetik inceleme sonucunda Klinefelter sendromu (47, XXY kromozom yapısının bulunması), 47, XYY sendromu veya diğer kromozomal anormalliklere rastlanmaktadır. İnfertil erkeklerin yüzde 18-19'unda Y kromozomları üzerinde AZF (Azo-spermia Factor) adı verilen tanımlanmış bölgelerinde, DNA parçalarının yokluğu söz konusudur. Bu durum PCR tekniği ile ortaya konulmaktadır.

Testislerin doğuştan normal yerine inmemesi; kasık kanalında veya karın içinde kalması sperm üretim bozukluğuna yol açan nedenlerden birisidir.

Varikosel, testisin toplardamarının anormal bir şekilde genişlemesidir. Infertil erkeklerin %30'unda bulunmaktadır. Sıklıkla sperm hareketliliğinde düşüklüğe neden olur. Sayı azlığı ve yapısal bozukluklar da birlikte bulunabilmektedir. Varikosel tanısı konulduktan sonra cerrahi olarak düzeltilebilir. Ancak varikosel direkt olarak infertiliteye yol açmayabileceği gibi, infertilitenin tek nedeni de olmayabilir. Klinik olarak saptanan ve sperm parametrelerinde bozulmaya yol açan varikosel durumunda uygulanacak cerrahi işlem, kadının değerlendirilmesi sonrasında yapılmalıdır.

Çeşitli kanser türlerinin tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları ve radyoterapi, sperm üretimini belirgin şekilde bozabilmektedir.

Sigara, alkol ve kafeinin sperm üretimi üzerindeki etkilerini gösteren çalışmalar mevcuttur. Günümüzde ileri tanı yöntemlerine rağmen, sperm parametrelerinde bozukluk saptanan erkeklerin yaklaşık yüzde 25'inde bu durumu açıklayabilecek bir neden bulunamamaktadır.

Sperm taşıyıcı kanallara ve organlara ait nedenler

Testislerde üretilen spermler, epididim organından geçerek vaz deferens adındaki sperm taşıyıcı kanal aracılığı ile penise taşınır. Üretilen sperm hücrelerinin, bu sistemin herhangi bir yerinde oluşan tıkanıklıklar nedeni ile ejakulata (meni) ulaşamaması söz konusu olabilir. Enfeksiyon, travma, bu organlara veya komşu olan organlara daha önce yapılan cerrahi müdahaleler, doğuştan sperm kanalının gelişmemiş olması (konjenital vaz deferens agenezisi), prostat, vezikülo seminalis taşları varlığında testislerde sperm üretimi devam etmesine rağmen, kanal bütünlüğü bozulduğu için dışarı çıkış engellenmiş durumdadır. Nedenin araştırılması ve çeşitli cerrahi müdahale yöntemleri ile tıkanıklığın giderilmesi (vazovazostomi, vazoepididimostomi ameliyatları) ve özellikle kanalın doğuştan gelişmediği durumlarda yardımcı üreme tekniklerinden faydalanma şansı bulunmaktadır. Şeker hastalığı, nörolojik hastalıklar, travma sonucu bel omurlarının hasarlanması, mesane veya idrar kanalı ameliyatları sonrası ejakulasyon (boşalma) sırasında meninin penisten gelmesi yerine mesaneye doğru geri kaçması da söz konusudur (retrograt ejakulasyon). Bu durumu oluşturan nedenlere yönelik çeşitli tedavi seçenekleri bulunmaktadır.

Daha önce yapılmış semen analizi sonuçları, kullanılan ilaçlara ait reçeteler, kan tetkik sonuçları, testis biyopsisine ait raporları ve mümkünse eski preparatların (camlarının) yanınızda getirilmesi değerlendirilmelerin kısa zamanda sonuçlandırılması açısından yararlı olacaktır.

Testis biyopsisi, azospermik bir erkeğin değerlendirilmesinde çok önemlidir. Eğer erkeğe daha önce testis biyopsisi yapılmış ise bu işleme ait patoloji raporunun incelenmesi gereklidir. Ayrıca biyopsi sonrası patolojik değerlendirme için daha önce hazırlanan preparatların, geri verilmek üzere alınarak, merkezimizde tekrar değerlendirilmesi önemlidir. Bu değerlendirme testis biyopsisinin tekrarlanıp tekrarlanmayacağı ve mikroenjeksiyon için hangi yöntem ile (TESE, TESA, MESA, PESA gibi) sperm bulunacağına karar verilmesi için gereklidir. Çift ile görüşme yapılması, erkeğin muayenesi ve eksik tetkiklerin gözden geçirilmesinden sonra, tekrarlanması gereken veya yeni yapılması zorunlu diğer testler belirlenir.

İstenilen tetkikler erkeğin infertilite durumuna göre farklı olmakla birlikte:

3-4 hafta ara ile yapılan en az 2 semen analizi (Maya Tüp Bebek ve Kadın sağlığı merkezi Androloji Laboratuvarında değerlendirilmesi laboratuvarlar arası farkın önlenmesi açısından uygundur).

Hormon tetkikleri (FSH, LH, PRL, Total testosteron gibi).

Gerekli görüldüğünde ise:

Testis ultrasonografisi,

Transreklal ultrasonografi,

Genetik inceleme,

Sperm kültürleri istenmektedir.

Temel olarak yapılan bu testler sonrasında cerrahi tedavi veya ilaç tedavisi ile düzeltilebilecek bir durum olup olmadığını değerlendirerek, erkeğe ait tedavi seçenekleri konuşulur.

Menide sperm hücresi yok ise ve yapılan tetkikler sonrasında sorunun sperm üretiminde olduğu düşünülüyor ise testis biyopsisi ve tanısal TESE işlemi planlanır. Biopsi işlemi epidural anestezi ile yapılır her iki testisin çeşitli bölgelerinden alınan biyopsi örneklerinin androloji laboratuvarında ve patoloji bölümünce değerlendirilmesi ile yapılmaktadır. Eğer yapılan incelemelerde yeterli sayıda sperm elde edilebilirse, daha sonra mikroenjeksiyon işleminde kullanılmak üzere dondurularak saklanabilmekledir.

Semen analizinde sperm hücresi var ve yapılan tetkikler sonucu cerrahi veya ilaç tedavisi ile düzeltilebilecek bir durum olmadığı düşünülüyor ise IVF veya ICSI (mikroenjeksiyon) kararı alınır.

Sperm parametrelerinin hafif bozuk bulunduğu olgularda ise, kadının yaşı genç ve infertilite süresi kısa ise ortalama 3 kez inseminasyon tedavisi uygulanır, İnfertilite konusunda uzman bir jinekologun kadını değerlendirmesinden sonra tüm hekimlerin ortak görüş bildirdiği ve çiftlerin durumunun konuşulduğu konseyde alınan tedavi kararı çifte bildirilmektedir.

Dr. Osman Denizhan Özgün

Maya Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi, Ankara

Tel: 0312 448 22 21 - 0312 437 28 28

info@mayatupbebek.com

En Çok Aranan Haberler