İngiliz Bakan Miliband'tan Türkiye'ye laiklik övgüsü

İSTANBUL (İHA) - Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, "Çağdaş Türkiye, demokratik değerlerin ve laik bir demokratik devletin, Müslüman çoğunluk ile uyumlu olmadığı yönündeki savunmaları yalancı çıkarmaktadır" diye konuştu.

Bahçeşehir Üniversitesi'nin 10. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen toplantıya katılan Miliband, "Ortak Değerler ve Ortak Gelecek: Türkiye'nin Ortak Geleceğimiz Açısından Önemi" başlıklı bir konuşma yaptı.

Ülkelerarası yakınlaşmaların önemini vurgulayarak sözlerine başlayan İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, "Bugün insanlar arasında eşitsizliğe neden olan çok büyük güçler söz konusudur. Fakat aynı zamanda 21. yüzyıldaki küreselleşme, ülkeleri daha da yakınlaştıran, aynı derecede güçlü erklere de sahiptir. Avrupa, Atlantik Batı ile Avrasya'nın geri kalan bölümünün büyük çoğunluğu arasındaki refah ve ekonomi performansında görülen büyük sapma devam ettiği takdirde, önümüzdeki 50 yıl içerisinde, yarım milyon yıl öncesinin kaba dengesindeki dengeleri eşitleyebilecek büyük yakınsamaya bırakmıştır. Avrupa ve Asya, doğu ve batı arasında köprü kurulması alanında ise Türkiye'den daha kilit bir rolde bulunan bir ülke yoktur. Bulunduğunuz coğrafya, kültürünüz, geçmişiniz ve şu anınınız sizi doğu ile batının kesiştiği kavşağa yerleştirmiştir" ifadelerini kullandı.

Everensel insan değerlerinin olduğunu iddia etmenin 'Batılı' olmak anlamına gelmediğini söyleyen Miliband, "Her bireyin kendine ait bir saygınlığa ve eşit değere sahip olduğu Yahudi-Hıristiyan fikirleri değildir. Bu fikirler insanlık tarihi boyunca dünyanın dört bir yanında her dinden insana ve hatta bir dine bağlı olmayanlara ilham kaynağı olmuştur. Ve çağdaş Türkiye, demokratik değerlerin ve laik bir demokratik devletin Müslüman çoğunluk ile uyumlu olmadığı yönündeki savunmaları yalancı çıkarmaktadır" diye konuştu.

Geçtiğimiz aylarda yapılan genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Miliband, "Ülkenizdeki seçmenlerin yüzde 80'nin oy kullanmış olduğu son seçimler ve yeni mecliste farklı parti ve bağımsızlardan oluşan geniş yelpaze, çağdaş Türkiye'nin sahip olduğu çeşitliliğin uygun bir yansımasıdır. Türkiye, Müslümanların çağdaşlığı getiren kişiler olmak istediği, insanların yaşam tarzlarına seçme haklarına sahip olduğu ancak görüşlerini diğerlerine dayatma hakları bulunmadığını dile getiren ilkenin devletin en önemli kurucu, laik ilkesi olduğu ve birbiriyle çatışan görüş ve çıkarlar arasında uzlaşma sağlayan unsurun demokrasinin gücü olduğu bir ülkedir. Kimileri bunun mümkün olmadığını savunuyor, bense bunun geleceğin yolu olduğuna inanıyorum" dedi.

Türkiye'nin, Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine de değinen Miliband, "AB projesinin, Türkiye'nin tam ve eşit üyeliği gibi açık ve net bir hedefe ihtiyacı vardır. Türkiye ve Avrupa'nın geri kalan bölümü birbirine ortak demokrasi inancı ve ortak çıkarlarla bağlanmıştır. Benim görüşüm son derece net. AB sözünde durmalı ve müzakerelerin devam edebilmesi için süreci teşvik etmelidir. Yapılması gereken budur. Mevcut tüm AB üye devletleri olarak geçtiğimiz Aralık ayında Avrupa Konseyi'nde kararlığımızı
belirttiğimiz rota budur. Bu vaat burada, Türkiye'de gerçekleştirilen reformların hızı ile deniz aşırı ülkelerde oynadığınız rol ile ve hepsinden öte AB'ye katılma konusundaki inancınızı korumanız ile daha da güçlenecektir. Türkiye, katılımına şüphe ile yaklaşanları, salt kendi tavırları ile silahsız bırakabilir" şeklinde açıklamada bulundu. Kıbrıs sorununa ilişkin görüşlerini de anlatan Bakan Miliband, "Kıbrıs konusunda ilerleme kaydedilmesi ile ifade özgürlüğünü çevreleyen sorunlu konuların bir kez daha ele alınması da kritik bir öneme sahiptir. Bugün, Kıbrıs Türk ve Rum kesimi liderleri arasında yapılan görüşmeyi büyük bir memnuniyetle karşılıyorum. Bu çalışmayı daha da ileriye götürmeli ve önümüzdeki aylarda kapsamlı ve kalıcı bir Birleşmiş Milletler (BM) çözümü fırsatını yakalayarak hızla çalışmalarını sürdürmelidir" dedi.

Konuk bakana izleyiciler tarafından çeşitli sorular yöneltilirken, konuşma sonrasında üniversite yetkilileri tarafından bir plaket verildi.