LONDRA (İHA) - Bugün İngiliz gazetelerinin ön sayfalarına İngiltere mahreçli haberler egemen oldu. Hastalarından en az 215'ini öldürerek, polisiye vakalar ve ceza hukuku tarihine geçen doktor Harold Shipman'ın cezaevindeki hücresinde intihar etmesi, bütün gazetelerde hem 1. hem de iç sayfalarda geniş bir şekilde işlendi. Daily Telegraph manşete çıkardığı habere, "Sırlarını mezara götürdü" başlığını attı.
Independent gazetesinin manşete çıkarıp neredeyse tam sayfa verdiği haber ise "Britanya demiryollarında kaos: Hükumetin hasır altı etmeye çalıştığı rapor" başlığını taşıyor. Demiryollarının durumuyla ilgili olarak Independent'ın sızdırdığı bir rapora dayanan haberde, ""Hükümet, demiryollarının, vergi mükellefinin cebinden çıkacak milyarlarca sterlin ek yatırım yapılmadığı taktirde nasıl felaketlerle karşılaşabileceğini ve bunların düzeltilmesi için hazırlanan on yıllık planın ne kadar başarısız olduğunu ortaya koyan bir raporu hasır altı etti.
İngiltere'de genel seçimlere muhtemelen 1.5 yıl kala gazetemize sızdırılan raporun yayımlanması, ek kaynak konusunda baskı yaratarak hükumete zarar vereceği gerekçesiyle engellendi" denildi.
Guardian'daki bir haberde ise şu ana kadar genetik yapısı değiştirilmiş tarım ürünlerine direnen İngiltere'nin politikasının bu bahar değişebileceği kaydedildi. Haberde, "Genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin çevreye etkisi konusunda danışmanlık yapmak üzere kurulan bilimsel bir komite, yapılan denemeleri değerlendirdikten sonra bu ürünlerin yetiştirilmesinin doğa açısından tehdit oluşturmayacağı sonucuna vardı. Ve bunu hükumete bildirdi. Uzmanlar özellikle de genetik yapısı değiştirilmiş mısırın ekimine bu ilkbaharda başlanabileceğini söylüyor. Geçen yıl sonuçları açıklanan deneyler mısırın geleneksel türünün yetiştirilmesinin çevreye genetik yapısı değiştirilmiş olandan daha fazla zarar verdiğini ortaya koymuştu" denildi.
TONY BLAIR'IN RADYO ŞOVU Guardian'da Başbakan Tony Blair'in dünkü radyo şovuyla ilgili haberde de "Evet, Burası LBC. 97.3 FM. Ben Tony Blair. Bana soru sormak istiyorsanız, 20 dakikanız daha var" başlığı kullanıldı.
Gazetelerin tümüne fotoğraflı olarak giren bu haberde, başbakanın, kamuoyuyla daha iyi iletişim amaçlı "Büyük sohbet" projesinin bir parçası olarak, özel bir radyoda, kendi sunuculuğunu yaptığı bir programla halkın sorularını yanıtladığı aktarıldı. Financial Times'a göre başbakanın radyo şovunda kendisine soru yöneltenlerle tartışmaya girmekten kaçınması hayal kırıklığı yarattı. Financial Times, başbakanın radyo performansını şu şekilde değerlendirdi: "Tony Blair, ilk radyo programını büyük başarıyla yürüttü. Hatta kendisine 'Sizden iyi sunucu olur' diyen bir dinleyici bile çıktı. Yalnız bir kusuru vardı Blair'in. Telefonla arayan dinleyicilerin söylediği herşeyle hemfikir oldu. Londra'da yayın yapan LBC radyosunda 1 saat süren programında başbakana dinleyicilerden, üniversite harçlarından tutun da Irak'a kadar her konuda soru geldi. Ama başbakanla kıran kırana bir tartışmaya girmeyi umanlar varsa, büyük hayal kırıklığına uğramış olmalı. Çünkü başbakan, soruları gülümseyerek dinledi. Anlayışlı bir ifadeyle başını salladı durdu"
BEYAZ SARAY IRAK PLANLARINI GÖZDEN GEÇİRİYOR Dış haberlere gelince, Guardian gazetesi, Washington muhabiri Suzanne Goldenberg imzasıyla "Beyaz Saray Irak planlarını gözden geçiriyor" başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, "Amerika'nın Irak'taki yöneticisi Paul Bremer dün, Şii lider Ayetullah Ali Sistani'nin eleştirilerinin ardından, Temmuz ayında ülkenin yönetimini devralacak geçici hükumetin, seçilmemiş kurullar tarafından oluşturulması fikrini gözden geçirmek zorunda olduklarını kabul etti. Ayetullah Ali Sistan'nin eleştirileri, son haftalarda Amerikalılar'ın Irak siyasetinden kazasız belasız çekilme umutlarını gölgeleyen 2. gelişme. Kürt liderler de iktidarlarını, Bağdat'da oluşturulacak bir merkezi yönetime devretmeye istekli olmadıklarını açıkça belirtti. Halbuki, Irak'ta sorunsuz bir devir teslim, seçimlere hazırlanan Başkan Bush açısından hayati önem taşıyor. bu durumda, Amerikalılar'ın önünde, bütün Iraklılar'ın kabul edebileceği ve ülkeyi iç savaşa sürüklemeyecek bir geçiş dönemi planı sunmak için çok az zaman var" denildi.
Guardian, buna karşılık Amerikalılar'ın Iraklı Şii lider Ayetullah Ali Sistani'nin, seçim talebini 6 ay içinde karşılamasının imkansız göründüğünü, Paul Bremer'in şu sözlerini aktararak vurguladı: "Şu anda bir seçim kurulu yok, seçim kanunu yok, siyasi partiler yasası yok, seçmen sayımı yapılmamış, seçmen kütükleri yok, seçim bölgeleri oluşturulmamış"
Guardian'a görüş belirten bazı Amerikalı yorumcular ise Washington yönetiminin, Irak nüfusunun yüzde 60'ını oluşturan şiilerin onayı olmadan hareket edemiyeceğini, bu nedenle sınırlı bir tür seçim ya da yerel düzeyde seçimler gibi bazı ara çözümler bulunabileceğini ifade etti.
"IRAK'TA SEÇİMDEN BAŞKA ÇARE YOK" Aynı konu, Financial Times gazetesinde de başyazıya konu oldu. Financial Times, seçim yapmaktan başka çözüm olamayacağı kanısında.
Gazete, "Irak savaşı bir işe yarayacak ve Iraklılar hürriyetlerine kavuşacaksa, şimdiye kadar ezilen şiilerin iktidarda ağırlık kazanması kaçınılmaz. Burada sorun, bunu yaparken, sünni Araplar'ın ve Kürtler'in de yeni Irak'tan adil bir şekilde pay alabilmesini sağlamak. Buna da ancak, Iraklılar karar verebilir. Evet seçim karmaşa getirecektir. Ama diğer çözüm önerileri de çoğunluğun gözünde gayri meşru sayılacaktır" dedi.
Times gazetesi ise, Rusya yetkililerinin savaştan kaçarak komşu cumhuriyetlere sığınan Çeçen mültecilerin, Çeçenistan'a dönmesi için 1 Mart tarihine kadar süre verdiğini yazdı. Times'ın haberine göre, Birleşmiş Milletler, İnguş Cumhuriyeti'nde toplan 67 bin Çeçen bulunduğunu ve bunların 7 bin kadarının çadırlarda diğerlerinin ise geçici barınaklarda kaldıklarını tahmin ediyor. İnsan hakları grupları ve Birleşmiş Milletler yetkilileri, mültecilerin Rus ordusu ile isyancı Çeçenler arasındaki çatışmaların halen devam ettiği Çeçenistan'a dönmeye zorlanmasını kaygıyla karşılıyorlar.