İngiliz Büyükelçi Chilcott AA'ya konuştu

GAZİANTEP (AA) - KEREM KOCALAR - İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, terör suçlularının ilgili ülkelere iadesi konusunda, "Türkiye gibi dost ülkelerimize özellikle de anayasaya tamamen aykırı, korkunç bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmış ülkelere elimizden geldiği kadar, suçluların adalet önüne çıkarılması için yardım ve destek vermeye kararlıyız. Bunu gerçekten istiyoruz." dedi.

Temaslarda bulunmak üzere geldiği Gaziantep'te AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Chilcott, Türkiye'yi dost bir ülke olarak gördüklerini söyledi.

Terör suçlularının iadesiyle ilgili eleştirilere değinen Chilcott, şöyle konuştu:

"Biz muhakkak Türkiye gibi dost ülkelerimize, özellikle de anayasaya tamamen aykırı, korkunç bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmış ülkelere elimizden geldiği kadar, suçluların adalet önüne çıkarılması için yardım ve destek vermeye kararlıyız. Bunu gerçekten istiyoruz. Kesinlikle böyle korkunç suçları işlemiş kişilerin, suçu işlemiş faillerin Birleşik Krallık'ı kendileri için özgür ve güvenli bir liman olarak görmelerini istemiyoruz. Böyle bir anlayış yaratmamak konusunda kesinlikle kararlıyız. Türk hükümetinin demokrasisine, Türkiye'nin demokratik bir şekilde seçilmiş hükümetine desteğimiz de en yoğun şekilde muhakkak devam edecek."

- "Yetkililerle ortak çalışmalar yürütmeye devam edeceğiz"

Chilcott, tüm dünyada yargı sürecinin mahkemelerin elinde olduğunu vurgulayarak, "Bu süreç bağımsız mahkemeler tarafından yürütülüyor. Dolayısıyla Birleşik Krallık hükümeti olarak bizim mahkemelerde görülmekte olan davalar üzerinde herhangi bir etkimiz, söz hakkımız ve nüfuzumuz bulunmuyor. Dolayısıyla bağımsız mahkemelerin verdiği kararları uygulamak, kararlara sadık kalmak gibi yükümlülüğümüz var." ifadelerini kullandı.

"Birleşik Krallık'ta geri iadelerle ilgili Türkiye açısından önemli bir davanın kısa bir süre önce sonuçlandığını" belirten Chilcott, şöyle devam etti:

"(FETÖ firarisi Hamdi Akın İpek'in iade süreci) Bu davada yargıç, söz konusu geri iade talebinin kabul edilmemesine karar verdi. Dolayısıyla biz de dünyanın dört bir tarafındaki bağımsız mahkemelerin verdiği karara saygı duymak durumundayız. Resmi tutumumuz bu şekilde ama tabii ki şunun altını çizmek gerek: Bu dava daha yeni olduğu için ve yargı süreci çok yeni tamamlandığı için çok ayrıntılarına girmek istemiyorum ama bu konuyla ilgili Türkiye'deki yetkililerle birlikte ortak çalışmalar yürütmeye devam edeceğiz. Yine aynı şekilde şunun altını çizmek gerek: Türkiye ile terör suçu işleyenlerin, örgüte üye olanların, Türkiye'de bir suç işlemiş olanların adalet ve yargı önüne çıkarılması yönünde kanunlarımız el verdiği sürece birlikte çalışmaya ve Türkiye'ye yardımcı olmaya son derece kararlıyız. Bu yöndeki siyasi irade de bizi destekler yönde. Bu alandaki çalışmalarımızı Türk hükümetiyle devam ettireceğiz."

- "Türk halkı gibi insanlara kapımızı açmalıyız"

Chilcott, yabancılara ve mültecilere karşı "nefret suçu" işlendiğini belirterek, bu suçta artış olduğunu görmenin son derece rahatsızlık verici ve üzücü olduğunu dile getirdi.

Bu anlamda herkese görevler düştüğünü anlatan Chilcott, "Özellikle sivil savaş nedeniyle ülkelerinden çıkmak zorunda kalan mültecilerin, zaten gerçekten yeteri kadar acı çektiğini de düşünürsek tüm uluslararası camianın Türkiye örneğini takip etmesi gerekiyor. Türkler ve Türk halkı gibi insanlara kucağımızı ve kapımızı açmalıyız. Onların kendilerini iyi hissedebilmeleri için elimizden geldiği kadar onlara yardımcı olmalıyız." diye konuştu.

"Ne yazık ki dünyada son dönemde aşırı bir milliyetçi dalganın yayılmaya başladığını" belirten Chilcott, şunları kaydetti:

"Zannediyorum bu da pek çok ülkenin ve toplumun yabancılara karşı biraz daha hoşgörüsüz ve kapalı toplumlar olmasını sağlıyor. Oysa ki ülkelerin yabancıları ve mültecileri daha hoş karşılayan, kapılarını açan bir tutumla yüzleşmesi gerek. Bu konuda siyasi liderlere çok önemli iş düşüyor. Aslında sadece siyasilere değil, kanaat önderleri, gazeteciler, din insanları, öğretmenler ve kısacası sözü dinlenebilecek herkesin topluma daha toleranslı, hoşgörülü, yabancılara karşı kapıları daha açık bir toplum haline gelmesi için teşvik ve telkinde bulunması gerekiyor. Neyin kabul edilebilir veya kabul edilemez olduğunu da net bir şekilde dile getirmeliyiz."

- "Nefret suçuna karşı toleranslı olmayacağız"

İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, yakın zamanda sosyal medyada ve basında oldukça rahatsız edici bir video yer aldığını ifade ederek, şunları anlattı:

"Bu görüntüde Suriyeli bir çocuğun İngiltere'deki bir okulda İngiliz bir çocuk tarafından kabadayılığa maruz kaldığını izledik. Bu son derece rahatsızlık ve endişe verici bir görüntü. İnsanı sinirlendiren ve huzursuz eden bir görüntüydü. Bu yaşananlar muhakkak kabul edilemez, korkunç bir olay ama olayın şöyle bir tarafı vardı: Söz konusu okulun bulunduğu bölgedeki yerel halk olaya tepki verdi. Gerçekten bu yerel halkın verdiği tepki, insanların gerçek ruhunu ve cömertliğini ortaya koyan bir tepkiydi. Şöyle ki bu insanlar kendi aralarında para toplayarak söz konusu kabadayılığa maruz kalan çocuğun ailesine verdiler. Bu da takriben 1 milyon TL civarındaydı. Aynı zamanda güvenlik güçleri de gereken yasal işlemi başlattı çünkü burada atılacak adımların nefret suçuna karşı toleranslı olmayacağımızın güzel bir göstergesi olmasını istiyoruz."

- "Türk halkı büyük cömertlik yaptı"

Chilcott, Suriyeliler konusunda Türkiye'nin yaptıklarının takdire şayan olduğunu dile getirerek, "Bu kadar yoğun bir mülteci akınının her ülke için külfet olacağını anlayışla karşılıyoruz." dedi.

Kendisine Gaziantep'te 420 bin dolayında Suriyeli misafirin konuk edildiği yönünde bilgi verildiğini belirten Chilcott, bu rakamın "gerçekten inanılmaz" ve konunun "inanılmaz çaba gerektiren bir durum" olduğunu vurguladı.

Chilcott, Gaziantep ve Türkiye genelinde halkın sığınmacılara gösterdiği misafirperverlikten dolayı çok mutlu olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Beni en etkileyen konulardan birisi halkın genel olarak mülteci akınına karşı gösterdiği cömertlik çünkü gerçekten Türk halkı, Suriyeli mültecilere kucak açtı ve onların hayatlarını normale yakın sürdürmeleri için büyük cömertlik yaptı. Gaziantep ziyaretleri sırasında konuk olduğumuz bir Suriyeli bize, evlerini Türk komşularının destekleri sayesinde kurduklarını ve aldıkları yardımları anlattı. Bu da gerçekten Türk halkının cömertliğini gösteriyor. Bu çok takdire yaşan bir durum. Birleşik Krallık olarak biz de Suriyeli mülteci konusunda insani kriz için insani yardımlarımızı sürdürdük. Şu ana kadar Birleşik Krallık'ın tarihinde yapmış olduğu en büyük harcamaları yapmış durumdayız. Zannediyorum gerçekten ciddi seviyede. Bu çalışmaların merkezinde de Gaziantep bulunuyor ve Gaziantep koordinasyonun yürütüldüğü bir merkez durumda. Ümit ediyorum bundan sonraki süreçte de desteklerimizi sürdüreceğiz."