İngilizce Eğitimindeki Temel Sorun Konuşamamak

Türk Amerikan Derneği (TAD) Güzelyalı Şube Müdürü Gülşah Karaçam, ülkemizdeki dil eğitiminde yapılan yanlışları sıraladı ve doğru yöntemleri anlattı.

TAD Güzelyalı Şube Müdürü Gülşah Karaçam, ülkemizde verilen İngilizce eğitimindeki temel sorunun konuşamamak ve anlayamamak olduğunu söyledi. İngilizce eğitiminde eksikler bulunduğunu söyleyen Gülşah Karaçam, “Üzülerek söylüyorum ama kolejden gelen öğrencilerimiz arasında bile İngilizce altyapısı ve pratiğinde önemli sorunları bulunanlar mevcut. Aslında yaşları ve eğitim gördükleri kurumlar itibariyle İngilizce seviyelerinin çok daha iyi olması gerekir ama maalesef durum öyle değil.” dedi.

KAĞIT ÜZERİNDE KALMIŞIZ
Öğrencilerin eğitimini aldıkları yabancı dille ilgili pratik yapma olanaklarının son derece kısıtlı olduğunu kaydeden Karaçam, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öyle öğrencilerimiz var ki; gramerlerinde kesinlikle sorun yok fakat en ufak sözlü bir soru yöneltseniz anlamıyorlar. Hep kağıt üzerinde kalmışız. Zaten bizim Türk Amerikan Derneği’ndeki amacımız, öğrencilerimizin sadece okul başarısını artırmaya yönelik eğitim vermek değil. Biz diyoruz ki; çocuklarımızın hayatında kullanabilecekleri şekilde İngilizce eğitimi verelim. İlkokul 2. sınıftan, 82 yaşına kadar öğrencimiz var. Yaş ve seviye olarak onları gruplandırıyoruz. Verdiğimiz eğitim sadece gramer eğitimi değil. Ne okula yönelik, ne sınava yönelik ders veriyoruz. Bize gelen öğrenci genel İngilizceyi öğrensin ve hayatında bunu konuşup kullansın istiyoruz. Sadece okulda sınıf geçilmesini sağlamaya yönelik bir sistemimiz yok.”

MATEMATİK GİBİ FORMÜLE EDİLDİ İNGİLİZCE
Ülkemizde şu ana kadar genellikle gramer yoğunluklu bir dil eğitimi verildiğini ifade eden Gülşah Karaçam, “Ders kitaplarını bitirmeye dayalı bir sistemle dil öğretilmeye çalışıldı. Matematik gibi formüle ediliyor İngilizce genelde. Hem gramer eğitimine, hem de pratiğe önem vererek başarıyı yakalıyoruz. Anadili İngilizce olan öğretmenlerin derslere girmesi son derece artı bir durum, çünkü aksan duymak çok önemli. Geçmişte yabancı dil eğitimi ilköğretim 5. sınıftan itibaren başlardı. Şimdi ilkokul ikinci sınıftan itibaren İngilizce eğitimi verilmeye başlanıyor.” diye konuştu.

VELİLERE ÖNERİLER
Velilere de bazı önerilerde bulunan Gülşah Karaçam, “Velilerimiz, çocuklar okulda İngilizcede zayıf kaldıklarında buraya geliyorlar. Ben velilere her zaman, ‘Çocuklar İngilizceyle okulda tanışmadan önce buraya gelsinler’ diyorum. Okula gidiyor ve altyapısının eksikliğiyle yüzleşen çocuk İngilizceden korkuyor. İngilizcenin çok zor olduğuna ve yapamayacağına dair önyargı oluşuyor. Böylece sonradan sevdirmek zor oluyor. Velilerimiz çocuklarını İngilizceyle küçük yaşlarda tanıştırırlarsa hem öğrenci zor olmadığını görecek, hem eğlenecek ve öğrenecek. Temel eğitimi doğru alan çocuklarımızın yurt dışına gitmeleri elbette çok daha sağlıklı olur ve İngilizce eğitimini pekiştirir. ‘Kursa gittin hadi evde konuş’ diyen velilerimiz, dil eğitiminin ardından evde çocuğun konuşacağı pek bir şey olmadığını bilsinler. Çocuk evde ne konuşsun? Yurt dışına gittiğinde bu eğitim iyice pekişir, öğrendiklerini pratikte geliştirme şansı bulur.” dedi.