Eski Rus ajanı Sergey Skripal ile kızı Yulia’nın İngiltere'de zehirlenmesinin ardından, İngiltere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni (BMGK) acil toplantıya çağırdı. Daha sonra toplantının akşam gerçekleşeceği bildirildi.
Rusya'ya İngiltere'nin sorularına cevap verme çağrısı yapan NATO da açıklamasında, ittifakın kurulduğu 1949'dan beri ilk kez NATO ülkelerinin topraklarında sinir gazı kullanıldığını ve bundan dolayı büyük endişe duyulduğunu da belirtti.
Daha sonra İngiltere Başbakanı Theresa May, 23 Rus diplomatın sınır dışı edileceğini duyurdu. Diplomatlara bir hafta süre tanıdıklarını belirtti.
RUSYA'DAN JET YANIT!
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, İngiltere Başbakanı Theresa May'in Rusya'ya yönelik yaptırımlarına en yakın zamanda bakanlık düzeyinde yanıt verileceğini söyledi.
Zaharova "Rusya Dışişleri Bakanlığı en yakın zamanda Theresa May'in parlamentoda yaptığı konuşmaya ilişkin yazılı açıklama yapacak" dedi.
İngiltere Başbakanı Theresa May, eski Rus casus Sergey Skripal ve kızı Yuliya'nın Salisbury'de sinir gazıyla zehirlenmesine ilişkin olarak 23 Rus diplomatı sınır dışı edeceklerini ve toplanmaları için 1 hafta süre tanıdıklarını belirtmişti.
RUS BÜYÜKELÇİ: YAPILANLAR PROVOKASYON
Sky News'un aktardığına göre, Rusya'nın İngiltere Büyükelçisi Aleksandr Yakovenko da Londra'nın eylemlerini çok ciddi bir provokasyon olarak nitelendirdi.
İngiltere'ye karşı misilleme yapacakları konusunda uyaran Yakovenko "Bugün İngiltere hükümeti tarafından yapılanların tümü kesinlikle kabul edilemez. Bunları provokasyon olarak görüyoruz" dedi.
MAGNITSKY YASASI
Eski Rus ajanı Sergey Skripal’in zehirlenmesinde kullanılan kimyasal madde ile ilgili bir açıklama yapması için Rusya’ya ültimatom veren İngiltere, Rusya’ya karşı atılabilecek adımları tartışıyor.
İngiliz basınında yer alan haberlerde, İngiltere’nin atabileceği ilk adımın ülkedeki Rus diplomatları sınır dışı etmek olabileceği belirtiliyor. İngiltere, 2006’da eski Rus ajanı Aleksandr Litvinenko’nun zehirlenerek öldürülmesinin ardından bu yolu izlemişti. İngiltere’nin o gün aldığı tedbirler arasında Rus yetkililere vize sınırlamaları getirmek de yer almıştı.
Kamuoyunda diplomatları sınır dışı etmenin yeterli bir karşılık olarak görülmemesine rağmen Rusya Büyükelçisinin de aralarında olduğu diplomatların sınır dışı edilmesinin gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Ülkede tartışılan ikinci yaptırım seçeneği, İngiltere’de mal varlığı bulunan Rus zenginlere getirilebilecek kısıtlamalar olarak öne çıkıyor. İngiliz parlamentosunun Dışişleri Komisyonu Başkanı Tom Tugendhat’ın gündeme taşıdığı öneriye göre İngiltere Rusya vatandaşlarına ait kaynağı izah edilemeyen mal varlıklarına el koyabilir.
Bu kapsamda, ABD’nin 2012’de yürürlüğe koyduğu Magnitsky Yasası’nın bir versiyonu İngiliz parlamentosunda görüşülmekte olan Yaptırımlar ve Para Aklama ile Mücadele Yasası'na ilave edilebilir. Buna göre, adı yolsuzluğa ve insan hakları ihlallerine karışan Rusların mal varlıkları dondurulabilir, bunlara karşı seyahat kısıtlamaları uygulamaya konulabilir.
İlk kez Dışişleri Bakanı Boris Johnson tarafından gündeme getirilen bir öneri de Rusya’da yapılacak Dünya Kupası’na İngiliz yetkililerin katılmaması şeklinde. Daha ileri gidip, İngiltere Milli Takımı'nın Dünya Kupasını boykot etmesi önerileri de ortaya atılıyor.
RUS TELEVİZYONUNA YASAK
İngiltere’de geniş yapılanması bulunan Russia Today televizyonunun kapatılması da bir diğer seçenek olarak dile getiriliyor. Ülkede medyayı denetlemekten sorumlu kuruluş Ofcom, Başbakan Theresa May’in yarın yapması beklenen açıklamadan sonra Rus televizyonunun lisansının gözden geçirilebileceğini duyurdu.
İngiliz basınına göre Avrupa Birliği’nin Rusya’ya Ukrayna krizini takiben uygulamaya başladığı mali yaptırımların artırılması da gündeme gelebilir. Ancak Macaristan, İtalya ve Yunanistan gibi AB üyelerinin bu yaptırımların yumuşatılmasından yana tutum aldığını hatırlatan bazı yorumcular, İngiltere’nin bu konuda AB içinde destek bulmakta güçlük çekebileceği görüşünde.
5. MADDE İHMALİ
İngiltere’nin konuyu NATO’ya taşıması da ihtimaller arasında. Rusya’nın İngiltere toprağında “yasa dışı güç uyguladığı” iddiasından hareketle atılabilecek böyle bir adımın, ittifakın 5. maddesinin işletilmesini gündeme getirebileceği savunuluyor.
NATO üyelerinden birine yapılan saldırının bütün üyelere yapılmış sayılmasını öngören 5. madde, ittifakın tarihinde sadece 11 Eylül saldırılarının ardından ABD’nin talebiyle uygulandı.
Rusya’ya karşı yaptırım kararı alınması durumunda May’in bunları yarın parlamentoda yapılacak haftalık “Başbakana Sorular” oturumunda ilan etmesi öngörülüyor. Yaptırımların sertliğinin de İngiltere’nin uluslararası arenada konuyla ilgili gördüğü destekle orantılı olacağı belirtiliyor.
İngiltere Başbakanı Theresa May’in Pazartesi günü parlamentoda yaptığı konuşmada, Skripal’in zehirlenmesinde Rus tipi askeri nitelikte, sinir sistemi üzerinde etkili bir kimyasal kullanıldığının kesinleştiğini ve olayda Rusya’nın dahlinin kuvvetle muhtemel olduğunu açıklamıştı.
İki ülke arasındaki gerilimin tırmandığı olayla ilgili May, Rusya’ya konuyla ilgili açıklama yapması için bu gece yarısına kadar zaman tanıyarak, tatmin edici bir cevap alınamaması durumunda bir dizi yaptırım açıklayacağını bildirmişti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da dün sabah May’in iddialarını “saçmalık” diye nitelendirmişti.
TAKAS EDİLEN CASUS
Rus mahkemesi, İngiltere için casusluk yaptığı suçlamasıyla 2006 yılında Skripal'e 13 yıl hapis cezası verdi. Dimitri Medvedev’in devlet başkanlığı döneminde affa uğrayan Skripal, 2010 yılında ABD’nin tutukladığı 10 Rus ajanı ile Avusturya'nın başkenti Viyana'da takas edilen 4 casus arasında yer aldı.
Skripal'in daha sonra İngiltere’ye gelerek ülkenin güneybatısındaki Salisbury’de düşük profilli bir yaşam sürmeye başladığı belirtildi.
Rusya, Skripal’in 1990’lı yıllardan itibaren bilgi sızdırdığı İngiliz dış istihbarat servisi MI6’ya, Rusya’nın Avrupa’daki casuslarının kimliklerini de ifşa ettiğini öne sürmüştü.
Skripal ile kızı Yulia, önceki pazar günü Salibury'da bir bankta bilinçlerini yitirmiş vaziyette bulunmuştu. Tedavileri süren baba ile kızın sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu ancak istikrarlı olduğu belirtiliyor.