İnşaat Bodrumları Evleri Oldu

EMİN SANSAR - Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak derme çatma sallarla Asi Nehri'ni geçip, Hatay'ın Hacıpaşa beldesine ulaşabilen Suriyeliler, inşaatların bodrumlarında barınmaya çalışıyor. Beldedeki birçok binanın bodrumu, günlük ihtiyaçlarının çoğu belde halkı tarafından karşılanan Suriyeli aileleri konuk ediyor. Tahta, kilim ve battaniyelerle bölünen mekanda 5 aile bir arada yaşamaya çalışıyor. Üç ay önce ailesiyle Hacıpaşa'ya gelen Mustafa Musa, AA muhabirine, evlerinin rejim güçleri tarafından bombalandığını, can güvenlikleri kalmadığı için Türkiye'ye sığındıklarını anlattı. Ülkelerinden kaçarken yanlarına bir şey alamadıklarını belirten Musa, sığındıkları bodrumda hayatlarını devam ettirmeye çalıştıklarını kaydetti. Suriye'de Esed rejiminin çocuk, genç, yaşlı demeden herkesi katlettiğini, camilerin, medreselerin yıkıldığını ifade eden Musa, şöyle konuştu: "Mahallemizden 10 kişi bombalama sonucu hayatını kaybetti, 10'dan fazla yaralı da tedavileri için Türkiye’ye getirildi. Ölenlerin büyük çoğu akrabalarımızdı. Suriye’de çiftçilik yapıyordum. Bize herhangi bir demokratik hak verilmiyordu. Ektiğimiz ürünlerin çoğunu devlete vergi olarak veriyorduk. Kimse devlete karşı demokratik düşüncesini dile getiremiyordu. Yapanlar da ya hapse alınıyordu ya da öldürülüyordu. Yönetim bütün Suriye’yi kendisininmiş, halkı da bir köleymiş gibi görüyordu. Biz bunları hakedecek bir şey yapmadık. Tek isteğimiz, demokrasinin hakim kılınmasıdır. Halk kendi istediği kişiyi başa getirme yetkisine sahip olmalıdır." Sığındıkları Hacıpaşa beldesinde halkın kendilerine destek olduğunu, kucak açtığını dile getiren Musa, ülkelerindeki olayların bitmesini istediklerini söyledi. Musa'nın eşi Hamide Musa da 7 çocuğu ve eşiyle Suriye'den kaçtıklarını belirterek, "Buradaki halkın verdiği yemekle karnımızı doyuruyoruz. Oğlum küçük, süt vermem lazım ama veremiyorum. Burada çok çaresiz durumdayız. Suriye'de evlerimiz bombalandı, birçok kişi öldü. Ne yapabilirdik ki? Çocuklarımızın canı tehlikedeydi. Çocuklarımızın eğitimi de aksadı. 14 yaşındaki kızım Tağrid (14), çok istemesine rağmen eğitimine devam edemiyor" dedi. Başka bir inşaatın bodrumunda kalan Mehmet Musa ise 5 aileyle aynı mekanı paylaşmak zorunda kaldıklarını aktardı. İdlib'e bağlı Cisri Şuğur bölgesinde sürekli saldırılara maruz kaldıklarını bildiren Musa, "Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Can güvenliğimiz yoktu. Suyumuzu, elektriğimizi kestiler. Orada yaşayamayacak duruma geldik. Buraya gelirken yanımıza hiçbir şey alamadık. Ne yiyecek yemeğimiz ne de giyeceğimiz elbisemiz vardı. Halk bize sahip çıktı. Bir an önce savaşın sona ermesini, huzurun ve istikrarın hakim olmasını istiyoruz. Evlerimize geri dönüp, huzur içinde yaşamak istiyoruz" diye konuştu. Ömer Musa da Suriye'de insanlık dramı yaşandığını, evlerin yıkıldığını, birçok kişinin yaşamını yitirdiğini, evlerinin varil bombalarıyla yerle bir edildiğini öne sürdü. Asi Nehri'nden geçerek Türkiye’ye sığındıklarını kaydeden Musa, iki çocuğundan birinin Türkiye'de doğduğunu, bel rahatsızlığı nedeniyle çalışamadığını ve yardıma muhtaç olduklarını anlattı. Bedira Şeyh Halil ise 2 yıldır hapiste olan kocasından haber alamadığını, 4 çocuğuyla belde halkının yardımları sayesinde yaşamaya çalıştıklarını söyledi.