YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"İnsan Hakları Alanında Bireysel Başvuru Usullerinin Tanıtılması Projesi"

 Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, "AİHM'deki dosya sayısı açısından daha önce Rusya'dan sonra ikinci ülkeydik, atılan bu adımlar

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, "AİHM'deki dosya sayısı açısından daha önce Rusya'dan sonra ikinci ülkeydik, atılan bu adımlar sonrası dosya sayısında yüzde 35 oranında bir azalma oldu ve 5'inci sıraya geriledik" dedi. Çavuşoğlu, İngiltere Büyükelçiliği ve Avrupa Birliği Bakanlığı işbirliğinde Antalya'daki Özkaymak Falez Otel'de düzenlenen "İnsan Hakları Alanında Bireysel Başvuru Usullerinin Tanıtılması Projesi" toplantısına katıldı. Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, toplantının vatandaşların insan hakları ihlali konusunda bilgilendirilmesine ve hak aramalarına katkı sağlayacağını belirtti. Türkiye'nin uzun yıllar insan hakları koruma mekanizmaları içinde yer almak istediğini ancak uygulamalarda zaman zaman sıkıntılar yaşandığını ifade eden Çavuşoğlu, ancak Türkiye'de son yıllardaki reform ve insan haklarıyla ilgili gerek kurumsal çalışmalar gerekse uluslararası alanda insan haklarının Türkiye'de yerleşmesi açısından önemli adımlar atıldığını kaydetti. Türkiye'nin 1950 yılında Avrupa İnsan Hakları sözleşmesini imzaladığını, 1954 yılında da yürürlüğe girdiğini anlatan Çavuşoğlu, "Uzun bir aradan sonra Türkiye, 1987 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bireysel başvuru tanımıştır. 50 yılında imzalamış, 54 yılında onaylamış, 87 yılında tanımış. Niye? Arada darbeler olmuş, demokrasi kesintiye uğramış, bu imzalar unutulmuş. 12 Eylül darbesinden sonra Özal döneminde Türkiye insan hakları mahkemesine bireysel başvuru hakkını tanımıştır" diye konuştu. - "Reformları en etkili ve çabuk uygulayan ülke Türkiye oldu" Türkiye'nin 1990 yılında AİHM'nin aldığı kararların iç hukukun üstünde olduğunu kabul ettiğini anlatan Çavuşoğlu, Türkiye'deki yargı kararları ve uygulamalarına bakıldığında bunun gerçekleşmediğinin görüldüğünü bildirdi. Türkiye'de insan hakları mahkemesinin kararları ve uluslararası sözleşmelerin iç hukukun üstünde ya da farklı görüşler ortaya çıktığı zaman bunların geçerli olduğunun zihinsel olarak yeni kabul edilmeye başlandığını vurgulayan Çavuşoğlu, bu konuda Adalet Bakanlığı tarafından atılan adımların önemli katkısı olduğunu söyledi. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı olduğu dönemde de AKPM ve İnsan Hakları Mahkemesinin reforme edilmesi yönünde çalışma yürüttüğünü anlatan Çavuşoğlu, insan hakları mahkemesini reforme ederken mahkeme içindeki dairelerin sayısının artırılması, başvuruların kabul edilip edilmeyeceği yönündeki mekanizmaların hızlandırılması, yargıç ve uzman sayısı ile kalitenin artırılması konusunda çalışmalar yaptıklarını bildirdi. AİHM'nin yükünün azaltılabilmesi için üye ülkelerin yargı konusunda reform yapması gerektiğini tespit ettiklerini belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "Gururla söyleyebilirim ki bu kararları aldıktan sonra üye 47 ülke arasında en etkili ve en çabuk uygulayan ülke Türkiye oldu. Bu da ciddi bir şekilde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde ya da önündeki bizden gelen dosya sayısını etkiledi. AİHM'deki dosya sayısı açısından daha önce Rusya'dan sonra ikinci ülkeydik, atılan bu adımlar sonrası dosya sayısında yüzde 35 oranında bir azalma oldu ve 5'inci sıraya geriledik." - Uzun yargılama süreleri Bunların yeterli olmadığını ancak bu gelişmelerin de küçümsenmemesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, insanların ve yargının İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının önemini anlamaya başlamasıyla bu aşamalara gelindiği söyledi. İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'yi cezalandırdığı dosyalara bakıldığında çoğunun, tekrarı olan dosyalar olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Uzun yargılamadan dolayı hak ihlali ve bunlardan dolayı sürekli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye'yi cezalandırmış. Biz yine aynı kararları vermişiz, yine cezalandırmış ve biz yine aynı kararları vermişiz. Hiç dememişiz ki (Türkiye sürekli cezalandırılıyor, bu nedir?). Bu anlayış yoktu bizde. Bir ülkede insan haklarının tesis edilebilmesi için sadece mantalite değişimini beklemek ya da bunun ne kadar uzun süreceğini bilmediğimiz için sonucunu beklemek gerçekçi yaklaşım değil. O yüzden somut adımlar, yani yargı reformlarının yapılması lazım. Türkiye'de son 6 yılda 11 yıldır attığımız adımların faydasını gördük. Türkiye, benim de başkanlığını yaptığım Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi tarafından insan hakları, özgürlükler ve hukukun üstünlüğü konusunda eksikliği olan bir ülke, denetime tabi olan bir ülkeydi. 11 yılda attığımız adımlar sonucunda, bu reformlar sayesinde denetimden çıktı ve denetimler sonrası diyalog sürecine girdi. İnşallah bu süreci de tamamlar. Bu da bizim elimizde." - "Gelişmeler sayesinde AB'den müzakere tarihi alındı" Bu gelişmeler sayesinde Avrupa Birliği'nden müzakere tarihi aldıklarını hatırlatan Çavuşoğlu, müzakerelerin hızlandırılması konusunda hem Türkiye hem de Avrupa Birliği'ne üye ülkeler tarafından ciddi bir kararlılık olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, tüm bu çalışmalarla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dosyaların azaltılması, vatandaşların temel hak ve özgürlükleri ihlal edilmişse mekanizma içinde düzeltilmesi yönünde atılan adımların faydasını gördüklerini bildirdi. 1 Mart'ta Avrupa Birliği insan hakları sözleşmelerinin ihlallerinin önlenmesi yönünde eylem planı kabul edildiğini anlatan Çavuşoğlu, bu eylem planının da Avrupa Birliği süreci açısından çok önemli olduğunu kaydetti. Sadece bir eylem planının yetmeyeceğine, yasaların da çıkarılması gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "2013 yılında oluşturduğumuz bir mekanizma sayesinde şu ana kadar bin 384 dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden geri getirdik. Bu da uzun yargılamayla ilgili. Uzun yargılamadan dolayı hakları ihlal edilmiş vatandaşlarımız, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmuş, Türkiye de bu konuda defalarca cezalandırılmış ve öyle görülüyordu ki Türkiye bu konuda cezalandırılmaya devam edecekti. Yasayla oluşturduğumuz mekanizma Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da etkin bir iç hukuk olarak tanındı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki dosyaları Türkiye'ye geri göndermeye başladı. Toplamda yaklaşık 4 bin dosya geri gelecek. Şu anda Adalet Bakanlığı içinde oluşturulan sisteme başvurular devam ediyor, sonuçlandırmalar da devam ediyor." - "Vatandaş hakkını kendi ülkesinde arayabilmeli" Vatandaşların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmeden kendi hakkını kendi ülkesinde arayabilmesi gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, bu konuda da mahkemelerin iyileştirilmesi, arabuluculuk kurumların artırılması gerektiğini bildirdi. Yargıda eşitlik konusunun çok önemli olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, özel yetkili mahkemelerin kalktığını, yargıdaki eşitsizliği de bu şekilde giderilmiş olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, özel yetkili mahkemelerin kararları yüzünden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye'nin defalarca mahkum olduğunu hatırlattı. Türkiye'de oluşturulan kamu denetçiliği gibi kurumlarının önemli rol üstlendiğini dile getiren Çavuşoğlu, bu kurumlar tarafından hazırlanan raporların objektif olduğunu kaydetti. Temel hak ve özgürlüklerin sınırı olmadığını anlatan Çavuşoğlu, "Biz şu anda bir çok ülkeye göre iyi konumda olabiliriz ama bizden daha iyi olan ülkeler de var. Önemli olan burada evrensel standartları yakalamak ve bu standartlardan vatandaşlarımızın faydalanmasını sağlayabilmektir. Türkiye'de son 11 yılda atılan her adım, bizi Avrupa Birliği'ne daha fazla yaklaştırmıştır" dedi. Toplantının ardından Sinan Mahallesi Recep Peker Caddesi'ndeki esnafı ziyaret eden Bakan Çavuşoğlu, 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla da kadınlara çiçek verdi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler