İnsan Hakları İhlalleri Son Bulmalı

Tekirdağ'ın Çerkezköy İlçesi'nde CHP İlçe Eğitim Sekreteri Nejdet Ertürk, İnsan Hakları günü dolayısıyla yaptığı açıklamada çeşitli değerlendirmelerde bulundu.

Çağdaş dünyanın bir üyesi olarak, ülkemizde insan haklarının korunması ve daha ileri götürülmesi, toplumun tüm kesimlerinin öncelikli hedefleri arasında yer aldığını söyleyen Nejdet Ertürk, “Üzülerek belirtmek gerekir ki Evrensel Bildirge’de yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hala kurulamamıştır. Bu gün hala dünyanın birçok yerinde, düşünce ve ifade ile örgütlenme özgürlüğünü kullanmak isteyen kişilere yönelik önemli ihlaller gerçekleşmektedir. Önemli olan İnsan haklarını; insanın kendisinin değil, yasaların, eşit olarak hiçbir ayrım yapmadan güvence altına almasıdır. İşkence ve tüm kötü-muamele biçimleri ve kolluk personelinin orantısız güç kullanımı, bu alandaki bazı ilerlemelere rağmen, önemli bir endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. İnsanlar arasında hak, eşitlik, adalet, özgürlük düşüncesi yaygınlaştıkça bu konuyla ilgili mücadeleler de artmıştır.’’ Şeklinde konuştu.

İnsan haklarına saygılı devletlerin yurttaşlarını birbirine karşı koruyup, adalet düşüncesiyle hareket ettiğini söyleyen Ertürk: “Hukuk devletinde yöneticiler diledikleri gibi davranamaz. Bireyler ve yurttaşlar da her yerde her şeyi yapamazlar. Bir devletin insan haklarını benimseyip benimsemediği, o devletin gelişmişlik düzeyini de belirler. Bir devletin demokratik, çağdaş ve modern bir devlet olabilmesi için insan haklarını anayasal ve yasal bir hak olarak vatandaşlarına tanımış olması ve insan hakları ihlallerinin suç olarak kabul edilip cezalandırılmasını öngören yasal yaptırımları getirmiş olması gerekir. Bu nedenle özgürlük, eşitlik, adalet gibi kavramlar söylem itibariyle işe yarayan kavramlar olabilirler. Bu anlamda ‘bütün insanlar özgürdür’, ‘herkes eşittir’ demek, toplumsal yaşamda ve toplumsal ilişkilerde bir karşılığı yoksa anlamsız söylemlerden öte gidemezler.’’ Değerlendirmesinde bulundu.

‘Demokrasi ve insan hakları, insanlar için var, dolayısıyla bütün insanların birlikte sahip çıkması gereken değerlerdir. Bunun için de insanların örgütlü bir şekilde bu haklarına sahip çıkmaları, haklarının gasbına izin vermemeleri gerekir.’ Diyerek sözlerini sürdüren Ertürk “Özellikle demokrasisi gelişmemiş ülkelerinin birçoğunda ‘insan hakları’ manzarası hiç de iç açıcı değildir. Bazı yasalarda yapılan değişikliklerle birlikte geçmişe oranla bazı ilerlemeler söz konusudur. Ancak bunlar bile çoğunlukla kâğıt üstünde kalmakta, uygulamada işkenceler, baskılar, yasaklar, yargısız infazlar devam etmektedir.’’ Dedi.

İnsan hakları konusunda yayımlanan çeşitli raporların Türkiye’de farklılıkların, düşünce ayrılıklarının ya da muhalefetin hoş görülmediğini gösterdiğini söyleyen Ertürk şunları söyledi: “Anayasa değişiklikleri bunun için önemli bir fırsat. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar, ayrımcılık yasağı ya da ifade özgürlüğü gibi hakların anayasal zeminde korunması gerekiyor. ‘İnsan olmak, insanla ilgili hiçbir şeye kayıtsız kalmamak demektir.’ Bundan dolayı gayemiz tüm dünyadaki insan hakları ihlallerinin son bulmasıdır.’’