Bu haliyle burun estetiği ameliyatı en çok tercih edilen estetik cerrahi olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle son 10 yılda da bir talep patlaması söz konusu. Bu durumun nedenleri arasında medya ve sosyal medyanın insan hayatındaki yerinin artması sonucunda dış görünümün daha çok önem kazanması ve alınan sonuçların her geçen gün daha iyi olması yer alıyor. Sonuçlardaki başarı oranının artmış olması da, estetik operasyon düşünen kişiler için teşvik edici rol oynuyor.
Yüzün ortasında en çok dikkat çeken ve ifadeyi en çok etkileyen yapılardan en önemlisinin ‘Burun’ olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı ve Baş Boyun Cerrahı Op. Dr. Emre İlhan, “Burun yüzün ortasında en çok dikkat çeken yapı. Bu yüzden, özellikle gençlerin vücutlarında en çok takıldıkları ve takıntı yaptıkları bölge. Burun estetiği insanların psikolojilerine en dokunan operasyon. İnsanların kendilerini ifade etmeleri yolunda burunları büyük bir engel olarak durabiliyor. Genelde burnundan memnun olmayan insanlar toplumda bir adım geride olmayı seçebiliyor. Bu durum daha ergenlikten itibaren başlayabiliyor. Burun yapısını beğenmediği için fotoğraf çektirmeme, bir cafe ya da sosyal bir mekanda burnunun görüneceği açıya göre yer seçme, yeterince sosyalleşememe ve hatta okula bile gitmek istememe gibi sorunlar gelişebiliyor. Bu yüzden ameliyat öncesinde özellikle gençlerle nasıl bir burun yapısı istediği veya istemediği konusunda en az 2- 3 kez görüşmek gerekiyor. Hastamız 18 yaşından küçükse ailenin de rızası alınarak burun estetik ameliyatını yapabiliyoruz. Yani bizler aslında burun ameliyatlarında sadece buruna dokunmuyoruz. Daha içerilerde de bir yerlere dokunuyoruz” dedi.
İlhan şunları söyledi:
“Yaş ilerledikçe ve kişi hala burnuyla mutsuzsa ergenlikten sonra da yine aynı sorunlar devam edebiliyor. Kadınlar ağır göz makyajlarıyla dikkati gözlerine çekeceklerine ve bu şekilde burunlarını kamufle edeceklerine inanabiliyorlar. Burnunu beğenmeyen kişiler hayatları boyunca çevreleri, aileleri ‘biz seni böyle seviyoruz’ deseler bile burunlarıyla mutlu olamayabiliyorlar. Bu nedenle 60 yaş üzeri hastalarımız da var ve onlar da burun estetik ameliyatı oluyorlar. Operasyondan sonra yaş grubuna bakılmaksızın insanların özgüveni yükselebiliyor, tarzları değişebiliyor, sosyal ortamlarda daha çok bulunmak ‘görünmek’ istiyorlar ve yeni burunlarını ‘hayata yeni başlangıç’ olarak görebiliyorlar. Biz bunun da tam olarak doğru olmadığını hastalarımıza anlatmaya çalışıyoruz”
Op.Dr. Emre İlhan, burun estetiği ameliyatlarında her hastaya farklı teknik uyguladıklarının da altını çizdi.
‘Yalnızca görüntüsü değil, işlevi de çok önemli’
Op.Dr. Emre İlhan şöyle konuştu:
"Defalarca burun ameliyatı geçirenler var. Sorunları sadece şekillerini beğenmemek olmayabiliyor. Konkaları bozulan, burnu durmadan akan mutsuz kişiler de var. Burun sadece estetik anlamda bir dış görünüm objesi değil. Aynı zamanda ciddi görevleri olan, yaşam kalitesiyle bire bir ilişkili bir organ. Bu yüzden burnu güzelleştirirken mutlaka sağlığı ile ilgili de geliştirmeler yapılmalı. Ben buna ‘burnun sağlıkla güzelleşmesi’ diyorum. Burnun içi ile ilgili olabilecek ve hastanın sağlığı ile ilişkili olan burun kemiği eğriliği, konka büyümeleri, alerjik durumlar ve kronik sinüzit gibi problemler mutlaka ameliyat öncesinde tespit edilmeli ve estetik ameliyat yapılırken bu sorunlar da mutlaka düzeltilmeli. Yani estetik bir görünüm istenirken sağlıktan olunmamalı.
Türklerin talep ettiği burunla, yüzlerine yakışan şekil arasında fark var mı?
Op.Dr. Emre İlhan, Anadolu coğrafyasında çok ciddi bir çeşitlilik söz konusu olduğunu belirterek, "Her yörenin kendine özgü ve tanımlayıcı bir burun yapısı var. Karadeniz’in farklı, Doğu Anadolu’ nun farklı, Güneydoğu’nun farklı, Trakya’nın farklı burun problemleri var. Burun konusunda hep Karadeniz öne çıkar ama özellikle Erzincan, Erzurum’ dan kuzeye Ardahan ve Artvin’ e kadar giden bölge bence bu konuda Karadeniz’den geri kalmaz. Yani çok ciddi anlamda çeşitlilik var" dedi. ilhan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Estetik burun ameliyatı için bizlere gelen hastalar artık çok daha bilinçli, kendi yüz yapılarını ve nasıl bir burun istediklerini hatta derisinin özelliklerini bile bilerek gelenler var. Kendi fotoğrafları üzerinde bilgisayarda oynamalar yapıp neyin yakışacağını bilerek gelenler de azımsanmayacak oranda. Zaten hastanın kendi burun ve yüz yapısına uymayan bir burun istemesi durumunda doktorun görevi, istenilenin neden olamayacağını hastaya açık bir şekilde açıklamak ve o hastaya neyin yakışacağı neyin yakışmayacağını gerçekçi sınırlarda anlatmak. Ama son yıllarda ciddi bir bilinçlenme var diyebiliriz".