Fotoğraf: Kubilay Akdemir
İnsan faaliyetleri yüzünden dünyanın hemen her yerinde birçok türün yok olduğunu biliyoruz. Ancak insanlar sadece türleri yok etmiyor, aynı zamanda yaptıklarıyla türlerin hızlı evrimine ve yeni türlerin ortaya çıkışına da sebep oluyor.
Kopenhag Üniversitesi Makro Ekoloji, Evrim ve İklim Merkezi’nin yürüttüğü araştırmada, insan eliyle yapılan bu evrimleşme, türlerin tesadüfen bir yere taşınması, hayvanların ve ekinlerin evcilleştirilmesi, avlanmaya bağlı doğal olmayan seçilim ya da şehirler gibi özgün ekosistemlerin oluşması gibi koşullarla gerçekleşiyor.
Ancak bu yeni türlerin evrimi biyolojik çeşitlilik açısından olumlu gelişme sayılmıyor, kaybolan türlerin yerini tutmuyor, doğa korumadaki acil durum devam etmekte!
Hepimizin bildiği sivrisinek, Londra’daki yeraltı metro sistemine uyum sağladı, yeni bir yeraltı türü oluşturdu. Yerüstündeki sivrisineklerle çiftleşemeyen, yeni bir tür olarak kabul edilen bu canlıya artık Londra Metro Sivrisineği deniyor.
Benzer şekilde evcilleştirmenin de yeni türlere neden olduğu biliniyor. Yakın bir çalışmaya göre dünyanın en önemli 40 tahılından en az 6 tanesi tamamen yeni tür olarak tanımlanıyor. Ayrıca türlerin kazayla yerinin değiştirilmesi de onun diğer türlerle melezleşmesine, yeni türler oluşmasına sebep oluyor.
Bilimciler insan eliyle meydana çıkan yeni türlerin sayıları tam bilinmese de biyolojik çeşitliliğe katkı sağlamadıklarını, sadece insanların doğaya etkisini anlamak açısından önemli olduklarını söylüyor.