HABER

İnsanların çıldırmasına neden olan sesler

İnsanların çıldırmasına neden olan sesler

Binlerce taraftar, ellerindeki vuvuzelalar ile 2010 Dünya Kupası'nı bir kabusa çevirdi. Ancak insanları çileden çıkartan gürültü kirliliğinin tek kaynağı vuvuzelalar değil. Time, insanları öfkeden delirtmeyi başaran en rahatsız edici seslerin listesini hazırladı.

Binlerce sivrisineğin vızıldaması gibi ses çıkaran Vuvuzelalar, çığlık atarmış gibi gıcırdayan çevirmeli modemler, kulak tırmalayan bir ses eşliğinde çiftleşen ağustos böcekleri ve avanak konuşma tarzıyla Jim Carrey. Bunlar insanları delirten sesler çıkarmayı başaran şeylerden sadece birkaçı. 2010 Dünya Kupası'nda vuvuzelalar yüzünden zehir olan maç keyfi kimsenin katlanamadığı ses gürültüsünü gündeme taşımayı başardı. Time, insanları en çok çileden çıkartan gürültülerin listesini yayınladı.


Vuvuzelalar 2010 Dünya Kupası’na şimdiden damgasını vurdu, ama maalesef iyi bir biçimde değil. Bütün stadyumları kaplayan uzun plastik boru benzeri enstrümanlardan çıkan ardı arkası gelmeyen arı vızıltısı benzeri ses, hem stratejilerini belirlemeye çalışan futbolcuları, hem oyunları anlatmaya çalışan sunucuları hem de takımlarına tezahürat yapamaya çalışan taraftarları bastırıyor. Güney Afrika futbolundaki bu boru çalma geleneği, ilk olarak 1990’larda ortaya çıktı, o günden beri de spor kültürünün bir parçası oldu. Vuvuzelalar hakkında FIFA Başkanı Sepp Blatter, Twitter’daki sayfasında, “Taraftarların kendi ülkelerinde yaşattıkları bir müzikal geleneği yasaklamayı anlamıyorum. Siz kendi ülkenizdeki taraftar geleneklerinin yasaklanmasını ister misiniz?” dedi. Elbette Sepp! Sen bu boruları Dünya Kupası’nın sonuna kadar susturmayı başarabilirsen, biz beysbol maçlarında “Take Me Out to the Ballgame” şarkısını söylemekten vazgeçeriz. O zamana kadar, evlerinde maç seyredenlerin televizyonlarının sesini kapatması, futbolcuların da bir çeşit işaret dilini öğrenmeleri gerekiyor.


Muhtemelen en sevdiğiniz programı seyrederken bir anda Acil Yayın Sistemi devreye girer. Programın en heyecanlı anında ekranı bir anda gökkuşağının renklerinden oluşan çubuklar kaplar ve bütün ses kesilir. Üç tane kulak tırmalayan gıcırtı dikkatinizi yakalar ve 15 saniye boyunca da bırakmaz. Eğer şanslıysanız, “Bu bir denemedir” cümlesini de duyabilirsiniz. Eğer değilseniz Acil Uyarı Sistemi sizi bir sel, deprem ya da nükleer kazayla ilgili olarak uyaracaktır. Acil Yayın Sistemi’nin yerine, 1997’de Acil Uyarı Sistemi uygulamasına geçildi. Acil Yayın Sistemi 30 yıldan fazla zaman boyunca halkın sevgilisi olan Flipper, Dallas ya da Cheers gibi dizileri yarım bıraktı. Şubat 1971’de bir Sivil Savunma Operatörü yanlış bir mesajı yayına vererek sistemin bir anlık kaosa kapılmasına neden oldu. Bunun üzerine Massachusetts’ten bir adam, “Başkan Nixon yanlış tuşa basmış olmalı” diye düşündü. Bu düşüncesinde haksız da sayılmaz. Ekrandaki uyarıda “EAN mesaj bir” yazılıydı, yani nükleer saldırı anlamına geliyordu. Daha sonra televizyon yayını ciddi bir panik yaşanmaksızın devam etti.


Yaramaz öğrenciler ve bıkkın öğretmenler tırnağı tahtaya sürtme numarasını çok uzun zamandır kullanıyor. Yıllar boyunca hiç kimse bu sesin neden insanlarda bu kadar olumsuz tepkiler yarattığını anlayamadı ancak 1986 yılında Vanderbiltli psikolog Randolph Blake ve iki meslektaşı tarafından yapılan bir çalışma, yüksek frekanslar kaldırıldığı zaman bile bu sesin insanları rahatsız ettiğini ortaya koydu. Ancak orta frekanslar çıkarıldığında sesin katlanılabilir bir hal aldığı ortaya çıktı. Anlaşma Blake’e “insanları önce güldürüp sonra düşündüren imkânsız araştırmalar” yapanlara verilen 2006 Ig Nobel Ödülü’nü getirdi.


Araba alarmlarının seslerinin sinir bozucu olmasının yanı sıra, alarmlar da gün geçtikçe daha etkisiz hale geliyor. Bazı alarm sistemleri yakınlarındaki en ufak harekete bile fazla duyarlı olduğu için, alarm sesine tepki gösterenlerin sayısı da azalıyor. New York gibi şehirlerde, vatandaşlar, gürültü kirliliği ve etkisizlik gibi gerekçelerle araba alarmlarının yasaklanması için lobi çalışmaları yaptı. ABD genelinde polisler aracın başına bir iş geldiğinde sahibine çağrı gönderen cihazlar gibi daha etkili ve sessiz güvenlik metotlarının kullanılmasını tavSiye ediyor. Baston kilitler ya da pedal kilitleri de hırsızlığı önleme konusunda başarılı olduğu kanıtlanan daha ucuz seçenekler.


DSL (Sayısal Abone Hattı) ve kablolu modemler geniş bantlı internet kullanımını evlere ulaştırmadan önce, internet hizmetinin tahtında çevirmeli modemler oturuyordu. Geniş bantın egemenliğindeki bu karanlık çağda, internete bağlanmak sadece yavaş değildi, iletişim hatlarını da kilitliyordu. Daha da kötüsü, son derece gürültülüydü. Çevirmeli internet erişimi, kullanıcıların modemlerinin bir internet servis sağlayıcısını kelimenin tam anlamıyla aramasını gerektiriyordu. Bağlantı süreci, bilgisayarınızın acı içinde öldüğü izlenimi veren kulak tırmalayan gıcırdama ve bozulmuş donanım sesleri çıkmasına neden oluyordu.


Rölantideki bir dizel motorun sesine benzetilebilecek hımlama sesi, bir kişiyi çileden çıkartabilecekken yanından duran kişi tarafından hiç duyulmayabilir. Bu durum dünyanın her yerinde yaşanabiliyor: İngiltere’de “Bristol Hımlaması”, ABD’nin New Mexico eyaletinde “Taos Hımlaması” var. Hımlamayla ilgili bilinen ait söylentiler Taos yerlilerinden geldi. Yerliler, sesin Dünya’nın yer katmanının ince tabakaları altında hareket eden lavlardan veya New Mexico’daki Los Alamos laboratuarlarına elektrik sağlayan yeraltıi motorlarından geldiğini öne sürdü. 2003 yılında, iki bilim insanı ABD’nin Indiana eyaletindeki Kokomo kasabasındaki radyo frekans yayılımını inceledi. Kasabadaki 18 baz istasyonunu, havaalanını ve birçok yayın kuruluşunu inceleyen uzmanlar, şu sonuca vardı: “Radyo frekansı yayılımı ile açılan kan-beyin bariyeri, akustik bir dönüşüm sürecinde rol alır. Burada ortaya çıkan radyasyon seviyeleri sese verilen tepkileri harekete geçirebilir.” Bu açıklamanın çevirisi: Duyduklarınız sadece çevrenizden gelen sesler olmayabilir.


Horlayan bir kedi yavrusu şirindir. Ancak Yıldız Savaşları’nın kötü karakteri Darth Vader’ın bir Ewok’la boğulması kesinlikle şirin görülemez. Uyuyan bir insanın yeterli nefes alamamasından kaynaklanan horlama, sadece uyku kalitesini düşürmekle kalmaz, sesin erişim alanı içindeki herkesin de uyanmasına neden olabilir. Kısaca, eğer horlama sorununuz varsa, kendinize, oda arkadaşlarınıza ve (evinizin duvarları inceyse) komşularınıza bir iyilik yapın ve bir doktora gözükün.


Ses özürlü sevgiliniz sizi alkolü fazla kaçırdığınız bir karaoke gecesine götürdüğünde, sadece çiftleşen ağustos böceklerinin sesini dinlemek zorunda kalmadığınız için kendinizi şanslı sayın. Her 13 ile 17 yılda, belli bir dönemde ortaya çıkan Kuzey Amerika ağustos böceklerini oluşturan Magicicada familyasına ait binlerce böcek, şarkı söylemek, çiftleşmek ve çevrede oturan insanları delirtmek için bir araya geliyor. Erkek ağustos böcekleri, dış iskeletlerine bağlı akordeon benzeri yapı olan “timbal” ile dişilere korkunç bir aşk şarkısı söylüyor. Erkek arkadaşınız “My Heart Will Go On”la “Thong Song”u birleştirip söylüyorsa şikayet etmek için bir daha düşünün. Sadece gülümseyin ve ağustos böceklerini hatırlayın.


“Hey, dünyadaki en rahatsız edici sesi duymak ister misiniz?” Jim Carrey, ya da onun talihsiz otostopçusu pek bir fırsat sunmuyor. Bir arabanın aniden bozulması ile Yıldız Savaşları’ndaki Wooki’lerin uluması karışımı olan ses, tüyleri kabarık bir köpeğe benzetilmiş araçta otostop yapacaklara bir ders veriyor: Sadece hayır deyin veya hayatınızın en işitme güçlüğü çekeceğiniz yolculuğuna hazır olun.


Bu ünlü stand-up komedyeni yüksek, kulak tırmalayan sesiyle ünlü oldu ama bu ün kendisini daha az sinir bozucu yapmaya yetmedi. Yine de baş ağrısı yaratan sesiyle bir çok sinema ve televizyon yapımında yol aldı. Bu roller arasında “Problem Çocuk” filmlerinin evlat edinme kurumu yetkilisi, Aladdin filmlerinin papağanı Iago ve sigorta şirketi Aflac’in alameti farikası olan ördek de var. Gottfried sesinin etkiyi artırmak için abartıldığını kabul ediyor ancak kendi sesinin daha farklı olup olmadığı konusunda bir açıklama yapmıyor. Ancak bir keresinde çalışmadığı zamanlarda sesini değiştirip değiştirmediğini soran bir gazeteciye, “Eh, sahnede olmadığım zamanlarda sesim Perry Como gibi çıkıyor” dedi.

En Çok Aranan Haberler