HABER

"İnsanlık daha fazla kayıtsız kalamaz"

ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan'da ateşkesin sağlanması için başta İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi ülkeler olmak üzere uluslararası toplumun dayanışma sergilemesini ihtiyaç olduğuna işaret ederek, özellikle AB ve BM'nin sesini yükseltmesinin, ortaya barıştan yana güçlü bir irade koymalarının belirleyici olacağını vurguladı. Henüz dünyada barış düzenini koruyacak böyle bir irade ortaya çıkmadığından yakınan Başbakan Erdoğan, "İşin başından itibaren, daha olay Filistin safhasındayken gerek sayın Abbas, gerek Başbakan sayın Haniye gerekse sayın Olmert eğer bu süreç içerisinde olumlu bir yaklaşım sergilenmiş olsaydı bugün geldiğimiz noktaya gelmeyecektik. Ama ne yazık ki o gün girişimlerimiz netice vermeyince şu andaki tablo ortadadır" değerlendirmesini yaptı.

Başbakan Erdoğan, İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ) olağanüstü toplantısına katılmak üzere Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'a gitti. Hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, yarın devlet ve hükümet başkanları düzeyinde yapılacak olan İKÖ Toplantısı'na katılacağını söyledi.

İKÖ Dönem Başkanı Malezya'nın davetlisi olarak başta Lübnan'da yaşanan trajik gelişmeler olmak üzere Ortadoğu'nun genelindeki mevcut krizi ele almak üzere biraraya geldiklerini belirten Erdoğan, bölgedeki krizin giderek derinleştiğini, her geçen gün endişe verici boyut kazandığını söyledi. Mevcut durumu ve çözüm çabalarını İKÖ'nün bu olağanüstü toplantısında biraraya gelmek suretiyle değerlendirme fırsatı bulacaklarını dile getiren Erdoğan, zamanlama açısından da toplantının çok yararlı olacağına inandığını vurguladı. Başbakan Erdoğan, toplantıyı İKÖ üyesi ülkelerin görüşlerinin dünya kamuoyuna duyurulması ve uluslararası toplumun barış için daha aktif bir tutum benimsemeye çağrılması bakımından son derece önemli bir platform olarak gördüğünü ifade etti.

"İnsanlık şehirlerin yakılıp yıkılmasına, yaşlıların, kadınların, çocukların hiçbir ayrım gözetilmeksizin acımasızca öldürülmesine daha fazla kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır" diyen Erdoğan, bu savaşın adil olmadığını, orantısız güç kullanımının sergilendiği bir savaş olduğunu söyledi. Bu savaşın kazananın olmadığını belirten Erdoğan, "Öfke ve şiddeti besleyen, nefret tohumları eken, terörü güçlendiren bu savaşın daha derin yaralar açmasına, küresel bir yangına dönüşmesine izin vermemeliyiz" diye konuştu.

Türkiye'nin yanıbaşındaki bu savaşa seyirci kalmadığını, bundan sonra da kalmayacağının altını çizen Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada bir istikrar unsuru olduğunu bildirdi. Türkiye'nin ihtilafların çözümüne katkı yapması beklenen önemli bir aktör olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Kendi güvenlik ihtiyaçlarımız da milletimizin ali menfaatleri de bunu gerektirmektedir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ne insani, tarihi ne de bölgesel ve küresel sorumluluklarımızın gereğini yapmaktan kaçınmayacağız. Bu zor dönemde başta İKÖ üyesi ülkeler olmak üzere uluslararası toplumun ateşkesi bir an önce sağlamak için dayanışma sergilemesine ihtiyaç var. Özellikle de AB ve BM'nin seslerini yükseltmelerinin, ortaya barıştan yana güçlü bir irade koymalarının belirleyici olacağını ifade ediyoruz. Ne yazık ki henüz dünyada barış düzenini koruyacak böyle bir irade ortaya çıkmamıştır. Tüm taraflarla iyi ilişkilere sahip bir ülke olarak krizin aşılması için başından beri aktif bir politika izliyoruz. Daha fazla kan dökülmeden, yıkım daha büyük boyutlara ulaşmadan ateşkesin sağlanması, akan kanın durması, sorunun diplomatik yollardan çözülmesi için çabalarımız devam ediyor, devam edecek. İşin başından itibaren, daha olay Filistin safhasındayken gerek sayın Abbas, gerek Başbakan sayın Haniye gerekse sayın Olmert eğer bu süreç içerisinde olumlu bir yaklaşım sergilenmiş olsaydı bugün geldiğimiz noktaya gelmeyecekti. Ama ne yazık ki o gün girişimlerimiz netice vermeyince şu andaki tablo ortadadır. Lübnan safhası başladığında da yaptığımız girişimlerden gerek BM, gerek ABD, gerek Rusya, gerek AB üyesi ülkeler İngiltere, Almanya, İspanya ve Roma'daki toplantı, gerek sürekli olarak Lübnan Başbakanı ile yaptığımız görüşmelerden, attığımız adımlardan arzulanan netice çıkmadı. Şu anda biz ümitsiz değiliz. Yine gayretimizi, çalışmamızı sürdürüyoruz."

Başlatılan acil insani yardımların sürdürülmesinin de büyük önem taşıdığını kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin Kızılay vasıtasıyla Filistin ve Lübnan'a sürekli olarak gıda, çadır, ilaç yardımında bulunduğunu hatırlattı. Başbakan Erdoğan, İKÖ Zirvesi'nde özellikle Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora'nın 7 maddelik barış planı üzerinde yoğunlaşacağına da işaret ederek, "Barışın tesisi için neler yapılabileceğini muhataplarımızla konuşacağız. Toplantının gerek Ortadoğu'da gerekse dünyada barış ve istikrara katkı sağlayacak sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum" dedi.

Erdoğan, özellikle son dönemde Türkiye'de terörle ilgili atılan adımların Dışişleri Bakanlığı tarafından açıklandığını da hatırlatarak, çalışmaların sıkı bir şekilde sürdüğünü vurguladı. Erdoğan, "Terörle mücadele tüm kurum ve kuruluşlarla bir dayanışma içerisinde devam edecektir" mesajını verdi.

Başbakan Erdoğan, açıklamalarının ardından Devlet Bakanları Beşir Atalay ve Mehmet Aydın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ve beraberindeki heyetle birlikte Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'a gitti. Erdoğan'ı havaalanında bir süredir 'dargın' oldukları iddia edilen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül uğurladı. Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyeti taşıyan Başbakanlık'a ait 'ANA' uçağı saat 17.45'te Ankara'dan Kuala Lumpur'a hareket etti.

En Çok Aranan Haberler