İstanbul’da işletmecilik yapan iki çocuk basası Muharrem Kaya, 1,5 yıldır böbrek hastası olduğunu, bir aydır da haftanın üç günü, günde dört saat diyalize girdiğini söyledi.
Daha önce çok sağlıklı bir bedene sahip olduğunu aynı zamanda sporla da ilgilendiğini anlatan Kaya, son 1,5 yıldır böbrek hastalığı nedeniyle adeta hayatla bağlantısının kesildiğini ifade etti.
Kaya, eski eşi Behiye Dikici ile 1989 yılında evlendiklerini, 20 ve 15 yaşlarında iki çocukları bulunduğunu, ancak bazı nedenlerle 2001 yılında boşandıklarını anlattı.
Böbrek yetmezliğiyle ilgili şikayetlerinin yaklaşık 1,5 yıl önce başladığını belirten Kaya, sağlık sorununun ne olduğunu öğrenmek için doktora gittiğinde ise doktorların kendisine böbrek nakli olması gerektiğini söylediklerini belirtti.
Yaklaşık bir aydır diyalize girdiğini fakat daha sağlıklı bir yaşam sürebilmek için böbrek nakli olmaya karar verdiğini ifade eden Kaya, ilk olarak ablasının bir böbreğini bağışladığını, ameliyat aşamasında ablasının tansiyonunun düşmesi nedeniyle naklin ertelendiğini dile getirdi.
Daha sonra eski eşiyle konuşarak organ nakline karar verdiklerini ve hastaneye başvurduklarını belirten Kaya, şunları anlattı: "Başarılı bir operasyon geçirdik, kurtuldum, şu anda çok iyiyim. Bizim yaşadığımız bu organ nakli, herkes için bir örnek teşkil etsin. Benim operasyonumda, canlıdan nakil gerçekleştirdik, ancak her vatandaş organ bağışı yapmalı diye düşünüyoruz. Çünkü çok hasta var diyalize giren. O yaşantıyı, yaşayanlar çok iyi biliyor. Haftanın üç günü 12 saat bütün hayatla bağlantınız kesiliyor. Normal bir yaşantıdan çıkıyorsunuz, çok zor. Onun için ısrarla organ bağışı." Kaya, sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu, organ nakli sonrasında besinlerin unuttuğu tatlarını yeniden almaya başladığını söyledi.
Böbreğinin birini bağışlayarak eski eşinin sağlığına kavuşmasını sağlayan Behiye Dikici de böbreğini vererek organ nakline katkıda bulunduğu ve çocuklarının babasını sağlığına kavuşturduğu için çok mutlu olduğunu dile getirdi.
Bir insanın hayatının kurtulmasına vesile olduğu için kendisini iyi hissettiğini anlatan Dikici, "Eski eşime böbreğimi bağışlarken hiç düşünmeden karar verdim. Korkmadan imza attım. Tetkiklerin tamamlanması bir hafta sürdü.
Ameliyata girerken çok korktum, ama şu an sağlığım çok iyi. Herkes bağış yapsın" dedi.
"BÜYÜK BİR FEDAKARLIK ÖRNEĞİ" İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı ve Medicana Hastanesi Böbrek Nakil Merkezi Sorumlusu Prof. Dr.
Hasan Taşçı da operasyonu Bahçelievler Medicana Hastanesi Başhekimi Operatör Dr.
Sarper Işıksel ve Nefrolog Prof. Dr. Alattin Yıldız ile birlikte gerçekleştirdiklerini söyledi.
Prof. Dr. Taşçı, Muharrem Kaya’nın son dönem böbrek yetmezliği denilen bir rahatsızlığının bulunduğunu, bu durumdaki hastaların sağlıklarını sürdürebilmeleri için haftanın en az 3 günü diyaliz makinelerine bağlı kalmak zorunda olduklarını belirtti.
Bu yaşam şeklinin, konforlu ve topluma katkısı olan üretici bir yaşam olmadığını ifade eden Taşçı, bu tür hastaların aktif bir insan olarak hayatlarını devam ettiremediklerini, bu nedenle böbrek naklinin gerekli olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Taşçı, Muharrem Kaya’nın eski eşinin büyük bir fedakarlık göstererek, bağışta bulunduğunu belirtti. Başarılı bir operasyonla Behiye Dikici’den aldıkları böbreği Muharrem Kaya’ya naklettiklerini ifade eden Taşçı, nakledilen böbreğin çalıştığını, hastanın bir hafta sonra aktif hayatına dönebileceğini bildirdi.
Bu operasyona canlı nakil adı verildiğini, vericilerin genellikle birinci derece yakınların olduğunu anlatan Taşçı, son yaptıkları nakilde olduğu gibi bazen eski eşler arasında da organ bağışının gerçekleştiğini ifade etti.
Prof. Dr. Taşçı, canlı organ naklinin yapılması gerektiğini, ancak çok sayıda nakil bekleyen hasta varken, canlı vericinin her zaman bulunmadığını belirtti.
Kadavradan nakli gündeme getirmek istediklerini anlatan Prof. Dr. Taşçı, şöyle devam etti: "Türkiye’de her yıl 5 bin yeni böbrek yetmezliği hastası ilave oluyor hastalara. Şu anda 50-60 bin civarında böbrek hastamız var. Ancak, Türkiye şartlarında yılda 2 bin nakil yapabiliyoruz. Her yıl 5 bin yeni böbrek hastasının mevcut hastalara ilave olduğu düşünülürse yılda 3 bin açığımız oluyor demektir.
Bu hastaların, hem devletin bütçesine hem de kendi ailelerine verdikleri zararın önlenmesi ve kendi sağlıklarını kazanabilmeleri için organ nakli olmaları gerekiyor."