Ankara - AA-Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, internet ortamında işlenen suçların önlenmesi konusunda Türkiye'nin hızlı bir adım attığını belirterek, "Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının çalışmalarından toplum ne zarar gördü ki internet güvenliğinden zarar görsün?" dedi.
Acarer, "5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"un 23 Mayıs 2007 tarihinde yürürlüğe girdiğini ve öngörülen denetim yapısının kuruluşunun tamamlanarak, bu tür suçlarla mücadele uygulamasının 23 Kasım 2007 tarihinde başladığını anımsattı.
Uygulamaya ilişkin bazı "haksız eleştirilerin yöneltildiğini" ifade eden Acarer, "Polemiğe girmek istemiyorum ama bazıları 'kara cuma' filan diyorlar. Daha önce Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına (TİB) 'kocakulak' diyorlardı. TİB bir ihtiyacın sonucunda ortaya çıktı. TİB, üstlendiği fonksiyon nedeniyle gerçekten ülke için çok büyük hizmetler yapıyor" diye konuştu.
"Toplumda infial uyandırıyor"
İnternet güvenliğinin ise çok daha özel bir konu olduğunu vurgulayan Acarer, sanal ortamda işlenen 8 temel suçla mücadele konusunda İnternet Güvenliği Başkanlığı (İGB) oluşturulduğunu ifade etti.
Acarer, şunları söyledi:"Olayın çerçevesi çok net ve sınırları çizilmiş. Çocuk pornosu, fuhuş internet ortamında kumar, intihara teşvik, çocukların istismarı, Atatürk'e hakaret, uyuşturucu... Kanunda yazılan bu maddelerin uygunluğu konusunda hiç kimse bir şey söyleyemez. Olay bu kadar net iken yapılan eleştirileri anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Bunun içindeki birçok madde, uyuşturucu, çocuk pornosu, kumar ve Atatürk'e hakaret gibi konular toplumda infial uyandırıyor. Bırakın rahatsızlığı, bunun ötesinde infial uyandırıyor. Olay bu kadar açık ve net iken, nedir buradaki eleştiriler, niye karşı çıkılıyor gerçekten anlamakta zorluk
çekiyorum."
Özellikle çocuk istismarına yönelik sitelerin yüzde 98'inin yurt dışı kaynaklı olduğunu anlatan Acarer, yurt dışından bu tür yayınlara hizmet veren siteleri "re'sen" veya "mahkeme kararıyla kapatma" olanakları bulunmadığını, ancak erişimi engelleyebildiklerini dile getirdi. Acarer, bu tür yayını yapan sitelerin yurt içinden olması halinde ise mahkeme kararı ya da TİB'deki prosedürün sonucu olarak kapatıldığını belirtti.
-"İnternet kafelere karşı güvensizlik var"-
Türkiye'nin bu konuda birçok ülkeye model olacak bir çalışma yaptığını dile getiren Acarer, şöyle konuştu:"Kanunda sayılan maddelerdeki suçların tamamına ilişkin halkın tepkisi var. Çocuk pornosunu kim savunabilir? Bu kanunla onunla ilgili bir önlem alınıyor. TİB'in çalışmalarından toplum ne zarar gördü ki internet
güvenliğinden zarar görsün? Olayı farklı mecralara çekmek doğru değil.
Toplumda internet kafelere karşı da bir güvensizlik var. Bu yasayla onlar da disiplin altına alınıyor. İnternet kafelerin yüzde 95'i gayet güzel iş yapıyor. Fakat yüzde 3-5'i bu tür yayınlara olanak sağladığı için bir tereddüt var internet kafeler konusunda. Şimdi internet kafelerden filtre programları ve denetim isteniyor. İnsanlar internet
kafelere karşı da böylece güven duyacaklar."