İnternette iz bırakmadan para topluyor
IŞİD’in sanal dünyadaki stratejisi üzerine hazırlanan bir rapor, örgüt hakkında ilginç iddialar içeriyor.
IŞİD'in sanal dünyadaki stratejisi üzerine hazırlanan bir rapor, örgüt hakkında ilginç iddialar içeriyor.
Söz konusu rapora göre, IŞİD üyeleri güvenlik birimleri tarafından fark edilmemek için, az sayıda uzmanın bildiği yöntemleri kullanıyor.
İsrail gazetesi Haaretz'in Ido Wulkan isimli siber güvenlik uzmanının hazırladığı rapora dayandırdığı habere göre, örgüt üyeleri dikkat çekmemek ve yakalanmamak için ‘dark web'i kullanıyor ve online para birimi bitcon'i sayesinde örgüte kaynak sağlıyor.
Dark web sayesinde ulaşılamayan ağ bağlantıları ve server'lar oluşturabilen IŞİD üyeleri, bu sayede güvenlik birimlerinin dikkatini çekmeden online dünyayı amaçları doğrultusunda rahatlıkla kullanıyor. Rapora göre, örgüt üyeleri, bu sayede özellikle ABD'de IŞİD'e hatırı sayılır miktarlarda maddi destek sağlıyor.
Söz konusu uzman, dark web'in kullanılması durumunda online işlemlerin indekslenmediğinin ve arama motorları tarafından saptanamadığının altını çiziyor. Wulkan'a göre, bitcoin ile örgüte kaynak sağlayan IŞİD üyeleri, bu sayede iz bırakmadan amaçlarına ulaşıyor.
Örgüte internet üzerinden para toplayan ‘Abu-Mustafa' isimli adamın itiraflarına göre, IŞİD adına para toplayan kişilerin çoğu ABD'de ikamet ediyor.
IŞİD, sosyal medyayı, özellikle video paylaşım sitelerini propaganda amacıyla sıklıkla kullanıyor. Google'ın bünyesinde bulunan YouTube'a sıklıkla şiddet içeren videolar yükleyen örgüt, şirketi de son zamanlarda tepkilerin hedefi haline getirmiş durumda.
IŞİD tarafından siteye yüklenen materyalleri siteden çok geç kaldırıdığı gerekçesiyle eleştirilen ve sisteme filtreleme özelliği getirmesi istenen YouTube, platforma her dakika 300 saat uzunluğunda materyal yüklendiğinin altını çiziyor ve eldeki imkanlarla, bu görüntülerin sıcağı sıcağına denetlenmesinin mümkün olmadığını belirtiyor.
Google adına açıklama yapan Verity Harding, şirketten istenen filtreleme özelliğinin neden hayata geçirilemediğini"sisteme girilen tüm videoları kontrol etmek ile henüz yapılmayan bir telefon konuşmasını kontrol etmek arasında bir fark bulunmuyor”sözleriyle savundu.
