HABER

İntihar vakaaları ilkbaharda artıyor

İntihar vakalarının ilkbahar ve yaz mevsimlerinin ilk aylarında yüksek oranlara çıktığı bildirildi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Özyıldız Güz, dünyada her gün bin kişinin intihar ederek hayatına son verdiğini belirterek, "Binlercesi de intihar girişiminde bulunmaktadır" dedi. İntihar vakalarının sayısının her geçen gün arttığını, tüm ölümlerin yaklaşık yüzde1'ini intihar vakalarının oluşturduğunu dile getiren Doç. Dr. Güz, bekar, erkek, şizofreni, depresyon tanısı konulanlar ve 30-40 yaş arası işsiz olanlarda ölümle sonuçlanan intiharların daha çok görüldüğünü ifade etti. Güz, intihar girişimlerinin ise daha ziyade 30 yaş altı, bekar, işsiz, kadın ve depresyon tanılı hastalarda kendini gösterdiğini söyledi.

İntihara yol açan önemli yaşam olaylarının 30 yaş altında boşanma, reddedilme, işten çıkarılma-işsizlik ve yasal sorunlar, 30 yaş üzerinde ise fiziksel hastalıklar olarak belirlendiğine dikkat çeken Güz, "İntihar girişimlerinde risk faktörlerinin belirlenmesi önemlidir. Çünkü bu kişilerde çoğunlukla amaç yardım çağrısıdır ve ilk girişimi takiben bir yıl içinde yüzde 1-2'sinin ölümle sonuçlanan ikinci bir intihar girişimi olmaktadır. Fiziksel hastalık ve ailede intihar öyküsünün olması da intihar davranışına yatkınlığa neden olmaktadır. İşsizliğin risk faktörü olduğu kesinleşmiş, fakat erkeklerdeki işsizliğin kadınlara göre daha fazla risk taşıdığı belirlenmiştir" diye konuştu.

Beyindeki serotonin maddesindeki azalmanın da intihar olasılığını arttırdığını kaydeden Güz, intihar vakalarında en önemli nedenlerden birinin de olumsuz yaşam şartları olduğuna ve bu kişilerde normal yaşam şartlarına sahip bireylerden 4 kat daha fazla intihar olgusuyla karşılaşıldığına değindi. Mevsim ve hava durumunun intihar oranlarını etkilediğini vurgulayan Güz, ilkbahar ve yaz mevsiminin başlangıç aylarında intihar vakalarına daha yüksek oranlarda rastlandığını söyledi. Güz, "Avukatlık ve doktorluk gibi bazı meslekler, yüksek zeka düzeyi ve kentsel yaşam da intiharlarda risk faktörleri arasındadır. Yaşın artmasıyla ölümle sonuçlanan intiharlara sık rastlanmaktadır (Erkeklerde 45 yaş, kadınlarda 55 yaş sonrası). İntihar yöntemleri çeşitlilik göstermekle birlikte intihar girişimlerinde kullanılan yol çoğunlukla ilaç kullanımıdır. Oysa ölümle sonuçlanan intiharlarda kullanılan yol ateşli silah, yüksekten atlama gibi ölümden dönme olasılığı hemen hemen hiç olmayan yöntemlerdir. Bu nedenle intihar girişimlerinin bir çoğu yardım çağrısı olarak değerlendirilmektedir" şeklinde konuştu.

İntiharı düşünen bireylerin genellikle etrafındaki kişilere bazı ipuçları verdiğini veya direkt olarak "Beni yalnız bırakmayın" mesajını ilettiğini kaydeden Güz, şunları söyledi:

"İntihar önlenebilecek ölüm nedenidir. Bu nedenle doğru tanı ve tedavinin önemi vardır. İntihar girişimi olan yaşlı hastalarla yapılan araştırmada bu hastaların yüzde 70'inin intihar girişiminde bulunmadan önce doktora başvurduğu görülmüştür. Aynı şekilde intihar mesajları veren kişileri uzmanlara yöneltmek, onlara yapılabilecek en büyük yardımdır."

Güz, intihar riskini yok saymanın, bunun konuşulmasıyla konunun gündeme geleceği kaygısı yaşamanın yersiz olduğuna da değinerek, intihar girişiminde bulunan ve hayatta kalan kişilerin en kısa zamanda uzmana yönlendirilmesinin onlara yapılabilecek en büyük yardım olduğunu sözlerine ekledi.

En Çok Aranan Haberler